Yar İle Muhabbet... Şiiri - Yorumlar

yüreğine sağlık

"ALLAH İÇİN SEV VE ALLAH İÇİN BUĞZ ET Kİ, AHİRET YURDUNA GÖÇTÜĞÜN ZAMAN BU AMELİNİN SEMERESİ SANA BAKİ CENNET NİMETLERİ OLARAK GERİ DÖNSÜN." -Kelam-ı kibar-

Hayırlı muhabbetler olsun inşaallah.

eeeeeeee...yok mu ötesi..var tabii..bir şarkının sözünde hem de...

'muhabbet bağına girdim bu gece
açılmış gülleri derdim bu gece
vuslatın bağına erdim bu gece
muhabbet doyulmaz bir pınar imiş..'

yaaaaa!..:)

Aynen öyle tebrikler

tşkler efendim eksik olmayın herkese saygılar...

Söz sussun, kalem sussun sadece yürekler mi konuşsun?

Bir dörtlükte dünyaları barındıran bir eser olmuş, Kutlarım Elvan Hanım...

Öncelikle “Yar İle Muhabbet...” şiiri ile ‘GÜNÜN ŞAİRİ’ seçen Elvan Meral’i kutluyorum.
Rübai’nin de bir şiir türü olduğunu ve çok güzel eserler verildiğini bizlere hatırlatan ‘Seçici Kurul’a da bu seçimlerinden dolayı teşekkür ediyorum.
*
RÜBAÎ:
Rübai, Az sözle çok şey anlatan geniş anlamlı dörtlük şiiridir.
Dört dizelik bir nazım (şiir) türüdür.
Aruz’un kendine has ölçüsüyle yazılır.
Felsefi, tasavvufi, dünyevi görüş ve düşünceler nükteli bir anlatımla işlenir.
Uyak düzeni genellikle “aaxa” şeklindedir
Rubaide mahlas söylemez.
-
Bu türün en büyük şairleri İran’lı Ömer Hayyam, Osmanlılarda Azmizade Haleti, Cumhuriyet Döneminde en büyük rubai ustası ise Yahya Kemal Beyatlı’dır.

***
Yar İle Muhabbet...

Can! Muhabbet dediğin ayrı ayrı
Yardan başkasını istemem gayrı
Boş kelam; dile ziyan, gönle israf
Uzak dursun, kime dokundu hayrı...

Elvan Meral

*
Bozuk Ritim..

Ah a/yarsız kalbim!
Haydi toparlan, kimse yanmaz senin derdine
Böyle nereye; bu bozuk ritimle, gel kendine…

Elvan Meral

*
Bir kalb ki onun sevmesi aldanması yok
Tutkunluğu yok, bir güzele yanması yok
Bin kez yazık olsun sevisiz yüreğe
Aşksız geçecek günlerin faydası yok
………………Ömer Hayam (1048 - 1131)

*
Ahvâl-i cihânı her zaman söyleşelim
Amma gam-ı aşkımız nihân söyleşelim
Ey vâkıf-ı râz-ı aşk olan ârif-i cân
Ney gibi seninle bî-zebân söyleşelim

…………………Azmizâde Haleti (? - 1631)

-
[Her zaman dünyada olup bitenleri söyleşelim. Ama aşkımızın kederinden gizlice bahsedelim. Ey aşk sırrına vakıf olan gönül ârifi (gönül âlemine dair bütün sırlan bilen bilge)! Seninle aramıza dili, sözü sokmadan ney gibi (gönülden gönüle) söyleşelim.]

*
Dünyâda ne ikbâl ne servet dileriz
Hattâ ne de ukbâda saâdet dileriz
Aşkın gül açan, bülbül öten vaktinde
Yâranla tarab, yâr ile vuslat dileriz
-
[Dünyada; ne mevki makam, ne mal mülk dileriz. Hatta ne de öbür dünyada mutluluk dileriz. Aşkın gül açan, bülbül öten vaktinde (canlılık, hayat ve aşk mevsimi olan baharda, gençlik mevsiminde) eş ve dostla (sevdiklerimizle, sevgiliyle) yarenlik, şen şakrak muhabbet ve yâr ile kavuşma dileriz.]

***
Elbette can!
Muhabbetin de çeşitleri vardır.
İlk akla gelenlerden birkaçını söylersek; Allah, ana, baba, kardeş, vatan, millet, tabiat, hayvan, çiçek, ağaç… hepsini sonuna “SEVGİSİ” kelimesini ekleyin lütfen…
Saymakla bitmez aslında, muhabbet (sevgi) çeşitlerini.
Eh…
Bunlar içinde en çok aranan yâr (sevgili) ise…
Demek ki, diğerleri biraz boş kelammış gibi düşünmüşler şairimiz…
Zararından başka, boş sözün kime ne hayrı olur?

Tebrik ve takdirlerimle…

Gönlünüzden sevgi eksik olmasın.
Vaktiniz şâdlıkla, huzurla geçsin.
Cumanız ve Ramazanınız hayırlara vesile olsun.

Hikmet Çiftçi
10 Temmuz 2014

“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”