Muhtaç ise kalp yâr’e; Bab-ı Hakka varsana!
O kapının ardında; yar-i Baki var sana!
Fethedersen o babı; dünya, ukba kar sana!
O kapıdan ıraman; en büyük zarar sana!
Rahmet olmaz zahmetsiz, az sen seni yorsana!
“Bire ondur rahmetim”, demiyor mu yar sana?
El açarak yalvarmak, geliyorsa zor sana?
Atalete mahkûmun, sonu nedir sorsana!
Yoksa iman Allah’a; neylesin ki nur sana!
Yakar inkâr kalbini, elbet olup nar sana!
Huzur için bir formül, diyeceğim dur sana!
Huzurunda Mevla’nın, günde beş kez dursana!
Âlemlerin Rabbiyle, hoş diyalog kursana!
Boyun büküp el açıp, kibri yere vursana!
“Ben, ben” diyen nefsini, mahviyetle yensene!
Çok dolaştın havada, artık yere insene!
Tevbe edip Rahmana, gufran ile yunsana!
Halife-i arz olup; külli taat sunsana!
Elli yıllık gafını, eyvah ile ansana!
Feryat, figan dövünüp, nedametle yansana!
Asla gaye olamaz, dünya denen han sana!
Ben bekaya aşığım” demiyor mu can sana?
Sultan misal yaşasan, şu dünya da bin sene;
Bir gün gibi gelecek, bin yıl sana son sene!
Vaadi Hakka inanıp, müjdesine kansana!
Arzdan uçup cennetin, ortasına konsana!
Cihat ŞAHİN
17.02.2011-İZMİR
Kayıt Tarihi : 17.2.2011 07:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!