Sevgili;
sen gidince azaldı
bu şehrin payına düşen
kelime sayısı
soluksuz kaldı bacalar
kırıldı sokak lambaları
kilometreler tüketirken sen
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
tebrikler güzel insan,güzel dost.bu şiirinizde diğerlerinden oldukça farklı buldum,sanırım farklılığı konunun değişik oluşundan.konu usta kalem ile buluşunca ortaya böylesi güzel nefis bir eser meydana geliyor,gelmiştir.bu tip çalışmaları kalemi manevra ettiren usta,ustaca konuyu gönülde yoğuruyor,dolayısı ile kalemin manevra gücü artıyor,ardından inci tanesi gibi sözler zemine dengeli biçimde başlıyor düşmeye.şiirini baştan aşğıya birkaç defa okunduğunda,ustanın birimikini,kalemin gücünü anlamak hiçde zor olmuyor.hiç kimsenin şüpesi olmasın,bu çalışma beklenen ilgiyi mutlak görecektit diye düşünüyorum...edebiyatımıza böylesi güzel eserler kazandırdığın için ayrıca size sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.....sayfanızdan ayrılırken,sayfanıza selamların en güzelini,esesenlikler,başarı dileklerimi bırakıyorum lütfen kabul buyrun diyorum.....
Yüreğinize sağlık.Onun gidişi şehirde epeyce yokluk bırakmış.Kaleminiz daim olsun.
Selamlarımla
Gerçekten sürükleyici ve seven insandan gönül incileri gibi dizilmiş mısralar.Kutlarım.Tebrikler.
Edebî sanatlarla yüklü, tahlile değer bir çalışma...
Tebrikler!
Kaleminize, gönlünüze sağlık!
Mehmet KIYAK
ama insan topraktan..
bir türkü vardı bilirsin
..................................
taş olsaydım erirdim
toprak idim dayandım
ben yandım........
Sevgili;
sen gidince azaldı
bu şehrin payına düşen
kelime sayısı
soluksuz kaldı bacalar
kırıldı sokak lambaları
kilometreler tüketirken sen
büyüdü burada yalnızlıklar
orda halaya durdukça
zeytin ağaçları
burda kiremit döktü çatılar
iyi bilirim,
güzeldir, coşkuludur seni karşılamak
şimdi margarettalar dansa kalkmıştır
sen yanlarından geçerken
nar çiçeğe durmuştur
incir yaprağını sermiştir
ay kendini paralamıştır
bahçelere ayak izin düştükçe
yıldızlar neden o kadar çoktu sanıyorsun
dün gece gökyüzünde
ya deniz, boşuna mı söyledi
o yosun kokulu türküleri
yakamozlayıp dilinde
tahmin ederim;
boş durmamıştır dağlar da
savurup eteklerini
kekik kokularını katmıştır rüzgara
dolasın diye boynuna
hem kim bilir nasıl sevinmiştir
elinin değdiği her nesne
mesela kapı kilidi
deliye dönmüştür eminim
sonra pencereler
nasıl da titremiştir
adımını eşikten atınca sen
ya perdeler…
perdeler bir tek nefesinle
uçuşmuştur bir köşeden diğerine
sonra…gelinlik kız gibi
geceden başlamıştır gün
sırmalarını çözmeye
yağmuru kandırmış
girmiştir saklı düşlerine
hele toprak…hele toprak
nasıl dirilmiştir kim bilir
sen su serptikçe yüreğine
nasıl yanmam ben buna
nasıl hasetlenmem
sana benden yakın olana
nasıl istemem
en çok da toprak olmayı şu anda
bir de gün gibi sarmayı seni saklı düşlerde
göz kırpıp yağmurlara...
tez gel sevgili, tez gel
bu şehir,
bir gün bile dayanmaz yokluğuna…
mükemmel.........saygılar
Sevgiliye dizeler dolusu övgü, önü alınmaz özlem akıyor ardından. Tabi ki şiirin güzelliği tartışmasız... selam ve sevgiler.
Cok güzel.. Tekrar tekrar okuyabilirim.. Tebrikler.. Saygilarimla.. 10 puan..
Duygular ustalıkla bulmuş dizelerdeki yerini.
Tebrikler.
'nasıl yanmam ben buna
nasıl hasetlenmem
sana benden yakın olana
nasıl istemem
en çok da toprak olmayı şu anda
bir de gün gibi sarmayı seni saklı düşlerde
göz kırpıp yağmurlara...
tez gel sevgili, tez gel
bu şehir,
bir gün bile dayanmaz yokluğuna…' Hasret ve özlem kokan dizeler ... selam ve saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 39 tane yorum bulunmakta