Açma yaramı kanatma nolur
Adını anarsam dillerim kurur
Bu yara başkadır aşıkta olur
Adın bende kalsın yar diyelim mi?
Söylesem sana şaşr kalırsın
Eline hemen bir şişe alırsın
Kendini av olmuş keklik sanırsın
Adın bende kalsın yar diyelim mi?
Ben nasıl derim adını sana
Verirmi derman bu aciz cana
Dilimde sırdır yürekde yara
Adın bende kalsın yar diyelim mi?
Lafzede susar dönmez dilleri
Meyletmem kimseye sevme elleri
Cennetten bir buket dersen gülleri
Adın bende kalsın yar diyelim mi?
Kayıt Tarihi : 29.8.2015 04:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gece sessizdi. Sokak lambasının solgun ışığı altında yürürken, içiyle kavga eden bir adam vardı. Yüreğinde, kimselere açamadığı bir sır taşıyordu. Adını söylese, nefesi kesilecek, dilleri kuruyacaktı sanki. O yüzden sessizliği seçti. Bir dostu yanına gelip: “Niye saklarsın? Neden söylemezsin adını? Belki derman olur sana…” dedi. Ama o, başını eğdi: “Bilemezsin. Adını açarsam, bu yara daha da kanar. O benim gizlim, benim suskunluğum. Onu yalnızca kalbim bilir.” Çünkü sevgisi, dillere düşecek kadar sıradan değildi. O aşk, dillere değil, yüreklere sığardı. Herkes bilseydi, değeri azalırdı. Oysa o, kendi içinde büyüttüğü bu ateşi kimseye vermemek için yanıyordu. Bir gün sevdiği karşısına çıksa, belki hayretle bakacak, belki inanmayacaktı. Belki de dudaklarından dökülen birkaç kelime, onu bir şişe rakıya, bir hayal kırıklığının girdabına sürükleyecekti. O yüzden sustu. O aşkı anlatmak mümkün değildi. Dilinde sır, gönlünde yara olmuştu. Güllerin cennetten kopup geldiğini düşünür gibi, onun adını kalbine mühürlemişti. Ve o gece yıldızlara bakarak mırıldandı: “Adın bende kalsın yar… diyelim mi?”
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!