Mehmed Sarı
Yar beni bıraktı
kör kuyularda
YALNIZLIK
ZİFİRİ KARANLIK
VE ULAŞILMAZ BİR IŞIK
Sen şu an gecenin ortasındasın
karasında kör uykuların
ve kadim korunağının duldasında
herşeyden habersiz yapayalnızsın.
Ama ben dalgündüz
boğuluyorum arasında
kaos yüklü karanlıkların,
Başım bulanık
geceler katran kuyuları
yüreğimi sarmış kar, tipi, soğuk,
Gün ışınları aralamaz oldu gözlerimi
yapayalnızım ortasında kalabalıkların...
Sen şu an uykunun ortasındasın
Haberin yok beynimi saran
yapış yapış karanlıklardan,
Haberin yok
şu anki sesine susamışlığımdan,
Çevir gülüşlerini bana dünyam aydınlansın
Bırakma beni yeniden o kör kuyularda
Yokmu hiç umut can çıkmadan bedenden
Sen benim için her zaman
ulaşılmaz bir ışık olarak mı kalacaksın..!
1/11/2013
Melbourne
VAKİT TAMAM
Felaket sancımaya başladı yüreğim
sanırım artık vakit tamam,
Bir akdeniz amazonunun
tuzlu tadı oturmuş dudaklarıma
kokusu tenime sinmiş
ve iliklerime işlemiş özlemi
gayrı ben iflah olmam..!
2/11/2013
Melbourne
ÖLDÜR BENİ
Kırk yıllık şarap gibi
yar yıllandı kalbimde
içerim içerim beni kandırmaz.
Yar hasreti öyle derin içimde
Süründürür, süründürür öldürmez...
4/11/2013
Melbourne
SEVGİLİ SİTEMİ
Sitem edip durma gülüm
Gel dedin de gelmedim mi
Senin aşkınla ölürüm
Kal dedin de kalmadım mı
Acı eş oldu yürekle
Ölürüm ben bu hasretle
Kanar gözüm binbir dertle
Gül dedin de gülmedim mi
Sevgimi sana gönderdim
Kalbimi önüne serdim
Canım istesen verirdim
Öl dedin de ölmedim mi
21/11/2013
Melbourne
SEVDA YARASI
Kurşun değil
sevda yarasıdır kanayan kalbimde
Bastırıp acısını bütün ayrılıkların içimde
gidiyorum dönüşsüz bir karanlığın tünelinden,
Ne yazık nafile geçip gitti günler ömür boyunca
Gönül dara düşüp çırpındı çaresizlikler içinde
Karanlığı kurşunlayamadı yaz gecesi yıldızlarım
yürek zar ağladı elin dilinden,
Gün ağarmadı buzlu sabahlarında
gençlik yıllarımın
kuşların seranadıyla,
Acıyla kahroldu dünüm yarınım
olmayıp tutamadı ellerim yarin elinden.
22/11/2013
Melbourne
DİNMEZ İSYANIM
HİÇ BİR ZAMAN KARANLIĞA
Ağlamak geliyor içimden habire
kaybedilmiş günlerimiz için sevgilim,
Bir akdeniz akşamında
karanlıkta açıp kollarımı
gönüllere göz kırpan yıldızlara,
Yanan bağrımızı
emanet eyleyip garbi yeline
ağlamak hıçkıra hıçkıra
ayak ucumuzda çırpınan
mor köpüklü dalgalarla...
Haykırmak geliyor içimden habire
kalbimin feryadını gülperim
karanlığın sultanlarının
salyalı törelerine,
Çırıl çıplak bir yürekle
çırılçıplak
sarılarak
sevgilimin çıplak tenine...
Tepelemek geliyor içimden habire
Düşürüp dalından kayıp cennetim
kokuşmuş bir karanlık çağ inancınca
yaşamın yoluna barikat kuran
irinli düşünceleri,
Yanarak sevda ateşiyle
tutuşup karanlığın göbeğinde
ve ebediyyen temizlemek beyinden
ve ebediyyen silmek yürekten
binlerce yıllık kof gelenekleri...
29/11/2013
YAR İNCİNİR
ESEN YELDEN
Kızma n’olur canım bana
Zindan etme günlerini
Bıçak saplayıp bağrına
Düşman etme bana beni
İncinirsin esen yelden
Kırılırsın bükülmeden
Yüreğini çekme benden
Yardan silme izlerini
Eften püften şeyler ile
Gönüller kırılsın niye
Takılıp bir kelimeye
Kökten kesme dillerini
Seni sarmışım bağrıma
İlaç etmişim ağrıma
Kulak ver n’olur çağrıma
Candan etme bu köleni
3/12/2013
PAYIMA DÜŞEN
Sevda yüreğimde kanayıp kaldı
Kargalar ahumu elimden aldı
O benim tuttuğum ilk ve son daldı
Yakınlık rüyama uzaklık düştü
Kibir, gurur çiçekleri soldurdu
Mutluluk yerini acı doldurdu
Buz kesti dünyam kanım dondurdu
Kış günü şansıma çıplaklık düştü
Sevgimde ne hile, ne çıkar vardı
Yarin aşkı yüreğimde çağlardı
Yollar gide gide gurbete vardı
Fukara payıma ayrılık düştü
Ağlayıp yoruldum gönlün kahrıyla
Cenk eyledi ömrüm kara bahtıyla
Söküldü yüreğim yarin ahıyla
Gırtlağıma kanlı hıçkırık düştü
Gün biterken gel oldu yarin yüzüne
Özlemi, acısı doldu özüme
Yolunda sancılar durdu dizime
Başıma ak, göze karanlık düştü
6/12/2013
AŞKTA SÖZÜN BİTTİĞİ YER
İşlediğim gaflar dağları aştı
Dilim gidip hep, engele dolaştı
Aramıza düşman, kuşku yanaştı
Yar benden selamı sabahı kesti
Dost ararken düşman çıktı karşıma
Olmadık belalar geldi başıma
Serimi sundum da can yoldaşıma
Yar benden selamı sabahı kesti
Gönül onarmaya yetmiyor sözüm
Gündüzüm kapkara, kan ağlar gözüm
Kaldım uzaklarda, çoktan öksüzüm
Yar benden selamı sabahı kesti
Gece gündüz düşünürüm vay niye
Alıp gitsem başım bilmem nereye
Öldürürüm kendim yar diye diye
Yar benden selamı sabahı kesti
8/12/2013
Melbourne
DUA
-Ahuma
En güzel duygularla
donansın yüreğin,
Ahu gözlerin
ışıtarak karanlığı
sevdalı sabahlara ersin,
Kırgınlıklar kalmasın
dert-bela uğramasın sokağına
açılsın güllerin al al...
Ben giderim
Sürükler sinemi
bu dertli yolların kara treni
özlemin oduyla yanar ciğerim,
Gül teninden ayrılmasın güzellik
Yaşam var oldukça dünyamızda
hep sevdalı bir yürek olarak kal...
8/12/2013
Melbourne
... VE BÖYLE OLDU
Yar yoluna şansım olsa bakmazdım
Düşle yatıp ağıt ile kalkmazdım
Yüreğimi hasret ile yakmazdım
Bu aşk beni del’eyledi neyleyim
Bilemezdim ateş düşe tahtıma
Bıraktım yarışı küsüp bahtıma
Öl dese ölürdüm uyup ahtıma
Beni bana él eyledi neyleyim
Elim ve ayağım gitmiyor işe
Gözlerim hasret kaldı güneşe
Ne hayale sığar ve ne de düşe
Göz yaşımı sel eyledi neyleyim
8/12/2013
AŞKIMIN DAĞI
Şu dağın ötesinden
Ölürüm yar sesinden
Ben bir cahil aşığım
Gelemem üstesinden
Bir garip çocuktum ben
Aklı işe ermeyen
Dilim törede kitli
İpe,sapa gelmeyen
Şu dağın güney yüzü
Orda gönlümün kızı
Ağlar ağlar gezerim
Yüreğim doldu sızı
Çakallar aslan oldu
Yoluma pusu kurdu
Yarim gitti elimden
Gönlüme elem doldu
Dumanlı yaylasından
Güzellerin hasından
Gönlüm kanayıp kaldı
Ahumun sevdasından
Ben bu derdi çekmezdim
Kanlı yaşım dökmezdim
Yar tutmadı elimden
Düz yolda tökezledim
9/12/2013
YAŞAMIN İLACI
Sevgilim yanımda olaydı şimdi
Tutunurdum eteğinden elinden
Hiç bir dert ve bela bulmazdı bizi
İlacım alırdım tatlı dilinden
Üşüsem kucağı güneş dolardı
Elleri okşayıp tenim sarardı
Yansam ateşine mevsim dönerdi
Ömür boyu ayrılmazdım yolundan
Açlık ve susuzluk kalmazdı canda
Açılırdı yollar giderdik önde
Doğa ana türlü çiçek verende
Emerdim doyunca ağız balından
19/12/2013
ÖMÜR BOYU AYRILIK
Düz ovada yolu şaştım
Yar aşkıyla dağlar aştım
Hep gidip dara dolaştım
Yandım sevdanın oduna
Ömrüm kanayarak bitti
Kurşun girip cana yetti
Baharım elimden gitti
Doyamadım yar tadına
Başka olmadı sevenim
Nankör çıktı şansım benim
Rüyamda tuttun ellerim
Destanlar yazdım adına
19/12/2013
TILSIM
Benim uçurumlu sevdamın
esrarlı ahusu
gönlümdeki hicranlı çağlayan,
Sana sevdalanır da insan
kaçırmaz mı keçileri...
Senin yokluğundur ışığımı karartan
hasretindir solduran çiçeklerimi
ve öyle bir tılsım ki senin aşkın
mutlaka mecnun eder seveni...
20/12/2013
BEKLEMEK SENİ
Beklemek seni
el değmemiş bir sevdanın
eşiğinde,
Beklemek seni
ölmüş bir maceranın
yeniden dirilişinde..!
Beklemek
sevdalı bir kelebek
ve yeni doğmuş bir bebek
huzur ve heyecanı içinde…
Beklemek seni
karlı dağların kuytu geçitlerinde
hergün hergün ölüp dirilerek,
Beklemek seni
zulmü utkuya çeviren
kışı bahara erdiren
ve giden yaşamı geri getiren
bir tanrıçanın yüreğinde yiterek…
Beklemek sevgilim
beklemek ölünceye dek
ve hatta hiç ölmeyecek gibi
düşlere gömülerek..!
21/12/2013
GEÇER
Ben ölürün onun için
O selam vermeden geçer
Kanar bağrım yanar içim
Halimi sormadan geçer
Aklım fikrim hep onunla
Koştururum ardısıra
Dermansız düştüm yoluna
O beni görmeden geçer
Yüreğimde keskin acı
Kaplar beynimi bir sancı
Odur derdimin ilacı
Yanımda durmadan geçer
23/12/2013
KAPISINDA GARDİYAN
Sevgilim kapalıda
ömrü tutsaklık yasanı
muhbirler sarmış etrafını
çakallar, sırtlanlar
o kendini özgür sanıyor
kapısında gardiyan var.
Yaşam alanında
yemek odasında
temizlik ortamında
ve nefes alma dünyasında
tüm zamanlar ve alanlar
ve tüm düşünüp anlamalar
ve yaşama açılan tüm kapılar
sevgilime dar.
O etrafı aydınlık sanıyor
zaman zindandır ona,
O kodesi ev bark anlıyor
mekan zindandır ona,
Ben bir açık cezaevi mahkumuyum
ayaklarımda sahte altın pranga
ellerim yaşamın angaryasında
koştururum karda fırtınada
sürünürüm
kundaktan mezara kadar,
Sevgilim kapalıda
kapısında eli kılıçlı gardiyan var...
24/12/2013
VENÜS GÜNLERİ
Ne kadar zaman geçti
sevgilinin sesini duymayalı
ne kadar uzadı yollar okumayalı
sevgiliden bana gelen
bir tek sözcük gözlerim,
Takvim yapraklarıyla yapılmıyor artık hesabı
hasret yüklü günlerin yar yüreğinde,
Sevda yalın ve pürüzsüzse
ve oyarsa içten içe özlemi sevgilinin
günler Venüs günlerinden daha uzundur
günler dermansız yara gibi zonklar
beynin derinliklerinde...
Geçmez zaman
bir saatin bir gün olur,
bir yıl olur başı belirsiz,
sonu görünmez yollar gibi
sisli ufuklarda uzar gider, yüzyıl olur.
İnsan ömrü yetmez bir günü bitirmeye
Ne kadar zaman geçti yarin sesini duymayalı
ne kadar uzadı yare giden yollar
okumayalı sevgiliden gelen
bir tek sözcük ıslak gözlerim,
Bitesi değil özlemin acısı
hiç bir umut taşımaz onu bana
şafak buluşmalarında
şarkılar cıvıldaşarak sevdalı kuşların,
Uzar gider ufkun ötesinden
bir kanlı serap olur
hançerlenir her gün binbir yerinden
perişan yüreğim yar hasretiyle
ve çiviler gözlerimi uzak yıldızlara
gönülde esrarlı dem tutuşların...
27/12/2013
BİTTİ ÖMÜR
Sevdanın zulmüne
dayanamadı bünye,
Esti deli poyraz
bir yaşlı çam devrildi yere,
ve parçalandı dalı budağı,
parçalandı kafası gövdesi,
parçalandı pare pare...
Ahından dağlar taşlar inledi
feryadı göklere ulaştı
acısı okyanusları aştı
esnemedi sevgilinin yüreği bile
dönüp bakmadı
kendi yarattığı
yerde yatan enkaza
kaldı gönülde kanayan bir yara,
Dost hançeri cana yetti
Eriyip bitti ömür
yar yolunda sürüne sürüne...
1/1/2014
DOĞUM GÜNÜ
Kalksın ufuklarının üstünden
kara günlerin dumanı, sisi
yüreğine sevdalı baharlar dolsun,
Renkli düşlerimin tılsımlı perisi
mutluluklar gelip hep seni bulsun,
Güzellikler eksilmesin gönlünden
yanılgılar uğramasın yanına
Sevdalı kalbimin biricik eşi
doğum günün kutlu olsun..!
17/1/2014
DAĞILIP DÖKÜLÜYOR
DALIMDAN YAPRAKLAR
Sen kurgulu bir beyne sahipsin
Benim bağrımda bir kırık yürek!
Sen kendi şartlanmışlığın
ve alışkanlığın
içinde soluyorsun havayı
beyninden söküp atamayacağın
kutsal ezberlerin var.
Kırbaçlıyor beni duygu rüzgarları
çırpınıyor yürek okyanus dalgalarında
sararıp ölüyor
dağılıp dökülüyor
sızlaya sızlaya dalımdan yapraklar...
4/1/2014
KANAYA KANAYA
Yapayalnızsın
tek başına
veya
kalabalıklar arasında!
Yar bırakmış ellerin
kalmışsın
okyanuslar ortasında!
Güneş salınmış ufka iyiden iyiye
kanaya kanaya bitiyor yaşam,
Sürünüyor ayakların
deva bulmaz acıların
karanlık boşluğunda..!
5/1/2014
GÖNÜL YARASI
Yıllar geçer
belki yetmez ömür
getirmez şans gözgöze
bir nefeslik bir anı yeniden
sararır yeşillikler
kurur yaşamın pınarları,
Netsen, neylesen fayda yok
iyileşmez asla gönül yarası...
6/1/201
ÖLÜM HARACI
Yar beni yürekten koparıp attı
Tutunup kalkmaya dermanım yoktur
Beni can evimden vurup kanattı
Yaramı sarmaya zamanım yoktur
Sevdim ta derinden suçum ne idi
Yarım yüzyıl yüreğimde büyüdü
En sonunda beni yaşamdan sildi
Ölümü başımdan savanım yoktur
11/1/2014
KAN DAMLIYOR
İlacım gitti elimden
Çare bulunmaz derdime
Kaybeyledi beni benden
Yar mil çekti gözlerime
Gecem acı, günüm acı
Bağrımda derin bir sancı
İçimde aşkın kırbacı
Kan damlıyor yüreğime
Yürekte ateşim söndü
Dünyam viraneye döndü
Göze ayrılık göründü
Yar diken bastı derime
10/1/2014
SEVDA BİR ENGİN DENİZ
Yüreğini yüreğime yasla
kaldır dalgakıranları aradan
çekip gitsin sükunet
çırılçıplak sal sevdanı sulara,
açılalım ak köpüklü engin denizlere
gözlerde yıldızlar oynaşsın
vursun dalgaları aşkın çılgın duygulara...
Yüreğini yüreğime yasla
Sök at bağrından kara kuşkuları
yaşam geri dönmeyecek bir daha
salalım sonsuzluklara sevdamızı
vefasızlıklar demir atmasın düşlerimize
dalgalansın gönülde sevgi bayrakları...
16/1/2014
LEYLAM OL
SÜRÜNDÜR
ÇÖLLERDE BENİ
Melekler acılarımıza yakmazlar ağıt
Erişemez elleri bir damla gözyaşına
Rüya gibi gelip geçer kocaman ömür
Anlamı bile okunmaz pişmanlıkların
Lerzan bakışlar kalır ancak yarınımıza..!
Al işte yüreğimi sundum ellerine
Leylam ol süründür çöllerde beni
Gün ışımaz sensiz sabahlarımda
Ayrılıklar çekip gitmez aramızdan
Nasıl dayanır gönül yar yokluğuna..!
16/1/2014
BIRAKMAK VE UNUTMAK
Ne zor şeymiş
dayanmak yürek sızıltısına
parça parça kopup giderken
yaşam bedenden,
Bırakmak ve nokta koymak
bitmemiş bir öykünün orta yerine
ve unutmak aldatarak düşlerimizi
ve saklayarak kendimizi kendimizden…
Bırakmak
ve unutmak
ne zalim sözcüklerdir
hiç soramadığımız yüreğimize!
Bırakmak
ve unutmak
bizi bize kırdıran
yasalardır künyemizde!
Ben ölürüm
lime lime koparıp
alır özlemin canımı tenden,
Kesilir nefesim doyulmamış yaşamdan
şavkımaz gözlerimin ışıltısı yüreğinde
sanırsın unuttum seni
ve rahatlarsın belki
kalktı diye
bir buruk duygunun ağırlığı üzerinden…
18/1/2014
BANA
Kafamı yar, kolumu kır
Ne olur kırılma bana
Başımı gövdemden ayır
Yalnızca darılma bana
Sen benim hep sevdiğimsin
Kan ağlayan yüreğimsin
Derdim, çarem, ereğimsin
Daha çok saydırma bana
Sana saygım sonsuz benim
Sensiz ruhum cansız benim
Dünyam tadsız-tuzsuz benim
Mutlu ol, aldırma bana
28/1/2014
BULUNMASIN MEZARIN
Sırtını yangınlı dağlara yasla
turuncu akşamlarında
bir akdeniz yazının,
Koyu lacivert göğün altında
göz kırpışlarında
ulaşılmaz bir aşka yıldızların
uzat bakışlarını dipsizliğine fezanın.
Sonsuzlukları düşün
ve işlesin yalnızlık hüznü
ayrılık yarasınca yüreğinde,
Derinleşsin sevda
silip atarak beyinden kuşkuları
yıldırımlar oluşsun yanan teninde...
Hayalini sulara ser
ver ellerini tuzlu yeline
ipiltilerinde akdeniz akşamlarının,
Gözlerin yıldızlı göklerde kalsın
yüreğinde alevli sevdalar yansın
umutla bitir hayallerini hiç olmazsa
yitirmeden gözlerinin ışığını
kararmadan mor aydınlığı suların...
Yanan teninde kemirsin geceyi
karanlık böcekleri tapulu yaşamların,
Vursun kahırlı dalgaları denizin
kalp atışlarında,
Böyle dindirilir ancak
vefa bulmaz kanaması bir aşkın,
Yüreğini dalgalara fırlat
sırtını dağlara yasla
bulunmasın yeryüzünde mezarın...
30/1/2014
YALNIZLIK
İlk aşkımın dışındaki
eşlerimi de
ilişkilerimi de
teker teker söküp attım
yüreğimden yeri geldikçe…
Hepsi de birer konuktu zaten,
Kiminin çoktan silindi imi timi
kiminin geriye yalnızca
karanlığı kaldı,
Asıl mekan sahibiyse
hiç bir zaman
kendi yerinde bulunmadı…
2/2/2014
Melbourne
ŞANSA BAKIN
Aklına tüküreyin senin
kırk yıllık şarap gibi
yürekte demlediğim yar,
Herşeyde aklın karışır
ama konu aşkımıza gelince
yüreğin tekler, aklın çalışır..!
7/2/2014
SEVDAN
Sevdan yeniden başlatır yaşamı
Işıklı ımaklar gibi akıp gelir mutluluk
ve parçalar gün ışığınca gecelerin karasını,
Sevdan özgürlük dalgalarıdır
bir uçtan öbür uca kucaklayan dünyayı...
Acılardır evrilir birer birer mutluluğa
çekip gider çaresiz kavrulması
çölsü gönül iklimlerinin,
Dilde söz güzelleşir
dudakta gülücükler
Sevdan yalın inancıdır
güzel olacağına gelecek günlerin...
18/2/14
DARA ÇEKTİM YÜREĞİMİ
Dara çektim yüreğimi
soldurmasın diye
hep çocuk kalmış filizlerini
sevdalı çiçeğimin,
Ve söndürmemesi için
yarım yüzyıllık aşk ateşini
ilk ve son sevgilimin...
Alev alev yükseldi göğe
ve işkencede kanlı bir beden gibi
çırılçıplak
bir kavga olarak
düştü önüme:
Biz yar yolunda çile dolduran gönül neferiyiz
bu sevda serde korlandıkça kesilmez nefesimiz,
Ölüm yaklaşmaz etrafımıza
yollar götürse de sarp uçurumlara
kara yüzlü cellatlar gibi bedenimizi
ne kanımız akar, ne acır tenimiz...
17/2/2014
YAR BENİ BIRAKTI
KÖR KUYULARDA..!
-karga yuva yaptı gülün dalına
yar beni bıraktı kör kuyularda-
Yanmıştı yürekler aşk ateşinde
Gönüller hep mutluluğun peşinde
Gözümüz açtık da yaz güneşinde
Yar beni bıraktı kör kuyularda
Sevda göklerinde kuş olup uçtuk
Gel oldu kıtadan kıtaya göçtük
Güzellik ekmiştik çirkinlik biçtik
Yar beni bıraktı kör kuyularda
Hep sevdik sevildik yoktu hiç sorun
Buluştuk günlerce hep uğrun uğrun
Hiç neden yok iken çevirdi yolun
Yar beni bıraktı kör kuyularda
24/ 2/ 2014
GİDENE DUR OLMAZ
Sevdalı bulut gibiydin
Kırk yıl ötelerden geldin
Yüreğimi yem eyledin
Sular gibi akıp gittin
Saftı yüreğimin başı
Sende sandı mutlu aşkı
Yazık kaybetti savaşı
Beni yine yakıp gittin
Eğlendirdin hayli zaman
Bazan kızdın, küstün bazan
Üç gün geçmeden aradan
Beyne çivi çakıp gittin
Huy edinmiştin bu hali
Bıraktın seni seveni
Gençlik çağındaki gibi
Beni bana takıp gittin
Çılgınca sevildin bence
Yürekte açan güllerce
Adın bende hece hece
Sense benden bıkıp gittin
Sevda sözün boş şeylermiş
Gönlün tapuya işlenmiş
Ruhun, tenin sahiplenmiş
Kişiliğin yıkıp gittin
Köle kopmaz ağasından
Kurgulanmış dünyasından
Balık çıkmış gibi sudan
Nefesini kesip gittin
Kurdu seven koyundun sen
Gerçek değil oyundun sen
Güzelliğe soyundun sen
Yapamayıp çekip gittin
Sözle vurdun on paralık
Estin yağdın bir aralık
Başa gelince ayrılık
Dudağını büküp gittin
Beyninde bin bir çelişki
Bir ileri, iki geri
En sonunda tüm dertleri
Üzerime döküp gittin
23/2/2014
Melbourne
SIĞINAK
Sen benim kutsal sığınağımdın
kışta kıyamette
karda tipide
yangınında yalımında yolların,
Uzak düşülmüşse yaşamdan
ve kalanda yapayalnız uzaklarda
salar gibi sevdalı başını yıldızlara
dağlarda dev bir çınar
işte öyle bir kutsal anaydı kolların...
Sen benim kutsal sığınağımdın
Bulanıp durulmayan çağlayanım
ve ulu çınarımdın
köklerinde gidilen tarih ötelerine
duldasında yoksulların kışladığı
ve dallarıyla konuk olunan yıldızlara,
Ninnilerini kurtlar kuşlar dinlerdi
çölde yeşil dal gibiydin,
Özleminle kara bağrım inlerdi
bulutlar konardı kirpiklerine
dalın gökte kökün yerde giderdi
ışığı hiç bitmeyen ebedi sevgiliydin...
25 /2/2014
AŞK BİTER Mİ
HİÇ BİR ZAMAN
Çıkarsızca sevdi isen
Aşk biter mi hiç bir zaman
Yüreğin yare verdiysen
Aşk biter mi hiç bir zaman
Aşkın töresi, yasası
Durmaz asla kanaması
Yürekte açar goncası
Aşk biter mi hiç bir zaman
Tapusuz, senetsiz sevgi
Yare adar her bir şeyi
Koparsalar da kelleyi
Aşk biter mi hiç bir zaman
Biten aşka aşk demem ben
Sevgili çıkar mı yürekten
Ölsem de doğsam yeniden
Aşk biter mi hiç bir zaman
Benim gönlüm bir deryadır
Sevdan gönlümde dalgadır
Sığındığım tek adadır
Aşk biter mi hiç bir zaman
26/2/2014
VURDUN BENİ
Senden bunu beklemezdim
Yüreğimden vurdun beni
Balyozun alıp eline
Kaya gibi kırdın beni
Kalbimi sundum ben sana
Kırk bir yıldır yana yana
Serimi koydum yoluna
Ateşlere verdin beni
Bağrımda bir çiçektin sen
Yüreğimi yaptım bahçen
Tepeleyip geçtin neden
Çamurlara kardın beni
26/2/2014
Günaydın
dumanlı dağlarımın
görkemli baharı
bitek ovalarımın kızıl dudaklı narı,
Yaşamın bengi suyudur seni düşlemek
Günaydın
yanan bağrımın
serin rüzgarı..!
YILANIM
Ağlıyorum
deva bulmaz derde düştü yüreğim
dermanım gitti elimden
güneşim karardı
sarardı yeşil bağlarım.
Kaldım pençesinde çaresizliklerin
İşler yar hançeri bağrımda, kanarım..!
Ağlıyorum
işler yar hançeri bağrımda
yoktur tutunacak bir kuru dalım.
Düşmüşüm ortasına kanlı deryaların
sığınacak limanım yok,
Ölüm çığlıklarıyla gelir üstüme dalgalar
yok yardan başka sarılacak yılanım..!
27/2/2014
YAR BİLMEZSE
Yar yolunda öldüğünü
Yar bilmezse neye yarar
Yar hayalin gördüğünü
Yar bilmezse neye yarar
Sızılarsın sızım sızım
Ezilirsin ezim ezim
Del’olsan da iki gözüm
Yar bilmezse neye yarar
Gelir gider aşk krizi
Gözde yaşlar dizi dizi
Yüreğini dağlar sızı
Yar bilmezse neye yarar
Mecnun eder kara sevda
Yaşam biter yar yolunda
Cesedin sallansa darda
Yar bilmezse neye yarar
Karanlık kaplasa ömrün
Kanlı yaşla dolsa gözün
Aşk acısıyla öldüğün
Yar bilmezse neye yarar
28/9/13
İSTANBUL
YAŞATMAK VARKEN
-Tanrıçama
Ömür boyu seni sevdim
Gözlerimden kan gelerek
Gece-gündüz yar düşledim
Yollarında sürünerek..!
Baharım ve yazımsın sen
Beynim, ruhum, gözümsün sen
Yürekteki sızımsın sen
Çıkar canım inleyerek..!
Sensin canımın yongası
Sevdamın al kasırgası
Deli gönlün kanaması
Çağlar hergün kükreyerek..!
Sevgilim ilacım benim
Sevincim ve acım benim
Başımdaki tacım benim
Hasretinle yandı yürek..!
Ne olursun anla beni
Yolda koma gözlerimi
Yaşatmak var iken hemi
Öldürmeye duyma gerek..!
4/3/2014
KÖR DÖNGÜ
Yollar alıp getirdi geri
renkli düşlerle gittiğim yerden
Beyinsiz-duygusuz hayalet gibi
ayak bastım karanlığında bir sabahın
kangurular toprağına yeniden.
Beyin dar altındadır
uzak bir diyarda,
ve yürek kanar paramparça
bir uzak şehrin yar kokulu
kalabalık sokaklarında.
Ağlarım yüzüm gülmez
Yar uzakta halim bilmez
Vururum başımı taş duvarlara
Ses vermez bir türlü dilsiz duygular
Ve tutup beni
kaldırmaz gövdemi
kanlı meydanından sevda savaşının
altın kalpli sevgilinin elleri...
Çırpınır gönül bir yaralı kuş olup
umutsuz bir sevdanın ardından
uyuşur beyin, tutulur dilim,
“Felek bana gül dememiş cihanda”
gül dememiş,
neyleyim...
28/10/2013
SENSİZLİK
Sensizlik
kapkaranlık bir gecedir
anında ölüm gibi çullanan
yaşamın tüm alanlarına,
Uğursuz felaketlerdir
gizlenip kör noktanda
kalleşçe kurşunlayan
insanın canevini,
Sensizlik bozuluşudur
evrendeki bütün dengelerin
bitirişidir ummadık zamanda
tüm gezegenlerin güneşlerini,
Sensizlik
çiçeklerin açılamayışları
kuşların kanatlanamayışı
ve yitirişidir bebeklerin
pembe gülücüklerini...
12/3/2014
ARDINDAN
Dem tutarken
bir yerlerde geceler
mahmur sessizliklerine
nemli kirpiklerin
ardından ağlandı hıçkırıklarla,
Belirsizliklerinde yitirdi anlamını
özlem duyguları yaşanmamış yılların,
İçte kırgınlıklar yurdu zonklayan yaralar
ve gözlerde soldu sevdanın al yeşil rengi
sığınılarak yalnızlığın karanlık kucağına..!
18/3/2014
CESET ÇÜRÜSE DE
Kara hançer olup bağrını deler
Yarin selamına sessiz kalışı
Gönlünün gözünü bakarkör eyler
Yarin yüreğine sitem salışı
Ceset çürüse de acısı geçmez
Bir daha yar ile konup da göçmez
Yar elinden çölde kalsa su içmez
Uğratır yoluna kar ile kışı
19/3/2014
YİNE BENİ SARDI
Yine beni sardı bir ağır hüzün
Gülümden ayrılma zamanım geldi
Emimi aldım da yarin dilinden
Yorgun yaşamıma dermanım geldi
SENİ DÜŞÜNÜNCE
Seni düşününce
atmaya başlıyor yaşamın nabzı
yayılıyor gönülde kocaman bir ferahlık,
Seni düşününce
doğayı bahar bürüyor boylu boyunca
gövdeye su yürüyor ağır adımlar gibi
sarıyor ruhumu yaşam sevinci
sağınıyor karanlıklara al bir aydınlık...
19/3/2014
AŞK ŞARABI ACIDIR
Kim bilir insanı
aşkın dilsiz bırakmasını
karanlık kuyuda tutsaklık kadar
umarsız, olanaksız!
Yılların yıkılıp yıkılıp gitmesini
sürüne sürüne biterken ömür
ve aklın budalaca boyun eğmesini
kurulu düzene sövgüsüz kavgasız!
Ağustos 2013
SEVDANIN GİRDABINDAYIM
Gülüşünle çizdim yaşamın havasını
kapladı görüntün bütün zamanı,
Görmez gözlerim başka bir şeyi
Sağınıp gelir bir bir güzellikler
düşler yollara düşer ardından,
Sen var oldukça olanaksız
sen salındıkça güneşe karşı ışıl ışıl
ne yaşam sararıp solar
ne kurtulunulur senin sevdandan..!
Destanını resmettim yaşamın alnına
şimdi takvim yapraklarınca
hançer darbeleridir her satırı,
Şimdi her satırda ölümsüzleşmiş
kanlı bir yürek sızıltısı tüm zamanların,
Doğan günün ışıkları mahmur sabahlarda
ve gecede balkıyan yıldız kayışları
hep seni anımsatır,
Kaplamış iklimin bir uçtan öte uca
engin denizleri, yüce dağları,
Oturtulmuş yüreğim
aşkın sonsuzluklar girdabına
olanağı yok o girdaptan çıkmamın..!
24/3/2014
KARANLIĞA GÖÇ EYLEME
Kopardın gözlerin gün ışığından
Astın kendini kör bir duvara,
Sallan dur sevgilim
sahibi ölmüş al libas gibi
nazlana tozlana karanlıklarda...
Etrafını çevirmiş kibir çemberi
Dört yönün yıkılmaz etik duvarı
Gün iyice eğilmişken ufka
Savrulmuşken yapraklar dallardan
Kuruta kuruta göz pınarlarını
Sence değer miydi tüm olanlara?
Düşün birazcık, yaşam çok kısa..!
Kapattın yaşamı loş karanlığa
Dünyamı viran eyledin,
Boşalttın üstüme bütün dertleri
Süründürdün yüreğim diken üstünde
Dara çekilirken sormadın halim
Canımı cehenneme revan eyledin...
Tüm iklimlerinde kuru inat havası
Serinde serden geçti böbürlenmeler
göğsünde hırçınlıklar kasırgası,
Yazın kışa hiç dönmez mi sandın
yürek çırpınırken karanlığın darında,
Düşün birazcık, yaşam çok kısa..!
26/3/2014
AŞKA AKIL İŞLEMEZ
Yar kurşun sıksa da kastedip cana
Onun kurşunları gül gelir bana
Zehir katsa ekmeğime aşıma
Yar elinden zehir bal gelir bana
Bazı söz ok olup işler yürekte
Sırtında hançerdir ummadık yerde
Tüm bunlara karşın yine de tende
Acımı dindiren el gelir bana
Seven gönül asla ıramaz yardan
Döndürmez meylini bıkarak zordan
Boynunu sakınmaz yar için dardan
Yar darı çiçekli dal gelir bana
Yarin yüzü herdem ışıklar saçar
Onu gören gözden karanlık kaçar
Yüreğimi ezip bıraksa naçar
Karalar giyse de al gelir bana
27/3/2014
BU GECE YALNIZCA BİZİ DÜŞÜN
“bu gece düşünmek istiyorum bütün özlemleri
düşünmek yalnızca, düşünmek seni ve kendimi…”
1
Bu gece yalnıca ikimizi düşün!
Ve düşümüzde solmasın çiçeklerin rengi
gün eğilmesin suların üstüne yalnızlaşarak
cıvıldaşarak yürüsün
halkın çocukları sokaklardan,
Düşmesin umutlar kör kuyulara,
Ağlarsa yalnızca
bulutlar ağlasınlar ayrılıkların ardından..!
Bu gece yalnızca ikimizi düşün!
Erken aydınlansın şehrin emekçi sokakları
atılsın şafak dev adımlarla karanlığın üstüne
ve sevgiden bir koro gibi geçsin zaman,
Gövermesin sinede hüzünlü kanayışlar
burkulmasın sevda vurgunu yürekler yine,
Ağlarsa yalnızca
bulutlar ağlasınlar ayrılıkların ardından..!
28/3/2014
2
Bu gece yalnızca ikimizi düşün!
Sebil olsun sevgi göklerimizde
Tut ellerimi
yürüyelim
adı konmadık güzellikler ülkesine,
Düşmesin yolumuza
korkulukların kara gölgesi...
Bu gece yalnızca ikimizi düşün!
Erosla Venüs dem tutsun sinesinde
esrarengiz bir aşk bahçesinin
kanayarak iksirli şaraplar gibi,
Dağlar eğilsin önümüzde
denizler dile gelsin
sarsın yaşamı sevdamızın sesi...
30/3/2014
YAR DEYİ
BAĞRIMA BİR ATEŞ DÜŞMÜŞ
YANAR YÜREĞİM YAR DEYİ
RUHUM UÇUP YARE GÖÇMÜŞ
KANAR BEDENİM YAR DEYİ
YAR BENİ YAD ETTİ BUGÜN
GÖNLÜMÜ ŞAD ETTİ BUGÜN
HAYALİ GÖZÜMDE HERGÜN
ANAR GÖZLERİM YAR DEYİ
YAR ELİNDEN OLDUM HASTA
UMUTLARIM KARA YASTA
HABERİN GETİRMEZ POSTA
KINAR DİLLERİM YAR DEYİ
1/4/2014
GÜZ ÇİÇEKLERİ
Başına taç ördüm
güz çiçeklerinden,
Kalbimde damıttım
kan kızıl şarabını,
Nefesin
mersin
kokuyor gülüm
saçların püren!
9/4/14
ÖPÜCÜK FALI
Sabrım kana dayandı
uyandı bir yerlerde aniden
çığlık çığlığa eski bir yara,
Fal açtım çaresiz utanmadan
seni bir daha doyasıya öpmeye.
Bütün özlemler oturdu yüreğe
neler kalmışsa geriye o eski anılardan,
Ve engelleri güzel şeylere düşmanlığın,
Puşt tuzakları
kara yüzlü çakallar
ve kutsal masallarımız
afyon gibi beynimizde yıllanan,
Dur diyordu
bir ses karanlıklar ardından,
El ediyordu bir renkli düş
uzak bir ışığın anaforundan,
Ve yürek emretti son defa:
boşver fala, bakma aka- karaya
topla özlemlerini bir bir
yüklen sırtına acılarını
düş yollara döğüşe döğüşe...
9/4/14
ESTİ YİNE YAR HIŞIMLA
O yar saçlarıma aklar düşürdü
Daha açılmadan soldu güllerim
Göğsüm üzerine kılıç üşürdü
Damarımda dondu akmaz allarım
Esti yar hışımla toz duman etti
Kızdı, kükredi, gürleyip gitti
Sevdanın gülleri dökülüp bitti
Bedenimden koptu taze dallarım
16/3/2014
GEL GİTME
Gel gitme
Sen gidersen
değişir mevsimler
ne yaz gelir toprağımıza
ne bahar bir daha...
Gel gitme
Sen gidersen
yaşam yitirir ışığını
garkolur gün karanlıklara...
Gel gitme
Tüm gecelerin sonunda
kuşların cıvıltılarıyla
ağarsın hep tan yeri,
Yarınlara sevdayla baksın
gönlümüzün hüzünlü gözleri
Damarda kan çağlasın
gözlerde gülücükler
Mutluluğun şavkı vursun alınlara...
24/4/2014
TÖKEZLEYİŞİMDİR
SEVDA SAVAŞIMINDA
KISA BİR ANLIK
Canım sıkılıyor
Dönüyor tepemde bir kara bulut
Ne beynimde beni umuda götüren
bir düşünce parçacığının ışıltısı
ne sıcak bir dünyaya yaslanıyor yüreğim.
Canım sıkılıyor
Gözlerimde bitmeyen kavgası
karanlıkla aydınlığın ezelden ebede,
Tipiyle gelen bir kış akşamı gibi
Karara karara donuyor düşlerim...
29 Nisan 2014
ÖMRÜMÜZDE BİR AKŞAM
Oturup demlendik
ömrümüzde bir akşam
Masada kan kızıl şarap
sabrımızda
fırtınalara tutulmanın
dayanılmaz acelesi,
Yalnızca dudaklarımızdı
o eşsiz esrikliğin mezesi...
Oturup demlendik
ömrümüzde bir akşam
Yok oldu sokakların fasaryası
yüreklerin bombardımanından
Yıldızlar kaybetti ışıltılarını
yalnızca gözlerimizdi
aydınlatan o muhteşemgeceyi...
30 Nisan 2014
ANILAR GİRMEZ MEZARA
-Sen gidersin
fakat bir yanın kalır geride
yokedilemeyecek şeyler vardır
tenin bitkilere yem olsa bile-
Bizimle mezara girmez anılarımız
yaralı bir yürek gibi kalırlar geride,
Ve kalkıp ayağa yürürler bir gün
dolaşarak dilden dile...
Bir bahar yelinin esişinde belki
şakıyışında bir minik kuşun
bir kuşluk vakti çiçekli dallarda,
Hazan yapraklarının hüzünlenişinde,
Çığlıklarla ani bir savruluşun
yanılgılarla tökezleyen günlerinde
Ve kim bilir belki de......
Bizimle mezara girmez anılarımız
yaralı bir yürek gibi kalırlar geride!
30/4/2014
SENDEN GELİR SANA GİDER
O şarkı...
eylül diye yazıyor üzerinde
yaş akmıyor, kurumuş
acılar çıban olup kanıyor gözlerde
doğruyor içerde bir sancı duyguları…
O şarkı...
senden çok şeyler saklı içinde
dilime bir kırbaç iniyor
bir felaket oluşuyor yüreğimde
toz oluyor anlamı direncin
yığıyor üstüme acıları, ayrılıkları...
6/5/2014
KALBİMİ ALAMAM SENDEN
Ateş vurup yaksan ormanlar gibi
Delik deşik etsen binbir yerinden
Sende bırakmasan hiç bir hücremi
Olmayıp kendimi alamam senden
Nefes uçup gitse gelmese geri
İşlese derinde yarin hançeri
Gömsen de mezara hem diri diri
Olmayıp kendimi alamam senden
Bu nasıl bir duygu hiç görülmemiş
Ömür boyu asla el sürülmemiş
Sende doğmuş, bana hiç verilmemiş
Olmayıp kendimi alamam senden
Sevilmesem bile zoruma gitmez
Bu sevda köklüdür bir türlü bitmez
Dostun darbeleri onu yoketmez
Olmayıp kendimi alamam senden
7/5/2014
SEVEN KAYBEDER
Onlarca hergele takılmıştı ardına
güzelliğinle kamçılıyordun
onların aç libidolarını,
Hepsinin derdi
aynı ve birdi
yağmalamaktı
senin gül endamını...
Bir ben düşünmedim bunu
ömrümün hiç bir durağında
çünkü sevgili olamazdı
sahip olunacak bir nesne,
Ondandır ki
ötekiler gibi
diretmedim takılıp güdülerin peşine,
Çiğnemedim izlerini gittiğin yollarda
ve kesmedim önünü ikide bir
eşkiya çeteleri küstahlığında
yıldırıp, usandırarak
kendi haneme yazmak için adını
köhne kültürün gereğince...
Yüreğimi yollamıştım oysa sana
kara karlı dağlar ardından
dönemeyen bir daha hiç geri,
Gün gelir anlardın belki
biriyle ötekilerin çelişkisini.
Kollarını
kaptırmış olsan da
kara kanlı kıskaca,
Kaybetse de gözlerin
görme yetilerini
bir sahibin zindanında,
Yitirse de beynin
anımsamayı dünün ardını,
Anlardın belki
gerçek sevginin
sahip olunmak olmadığını...
8/5/2014
BİR SABAH
Bir sabah uyanacaksın
yıllar sürmüş derin bir uykudan,
Silinip gitmiştir çoktan
tozlu sokak gürltüleri şehrin
kulaklarında yalnızca
bahar kuşlarının sevdalı şakıyışları
ve okşaması seher yelinin,
Gözlerin som mavide asılmıştır
al bir gülde takılıp kalmıştır ellerin....
10/5/2014
GÜZELLİKLERE YOR BEYNİNİ
Kalbini çıkarıp ser güneşe
maviliklere kucak aç,
Kalmasın gönlünde sıkıntı
keder
kin…
Bulutlarca hafiflet bünyeni
karatmasın gözlerinin ufkunu
yüreğine vurulan kıskaç,
Güzelliklere yor beynini allı gülüm
ışıl ışıl baksın yaşama gözlerin…
17/5/2014
MUTLULUK
Ne mutluyum bir bilseniz
Yar uzanıp elim tuttu
Gün geçmezdi işkencesiz
Aşkı derde derman etti
Güneş kalpli gülüm benim
Nergisim, sümbülüm benim
Seherde bülbülüm benim
Geldi de bağımda öttü
Gönlü güzel kır çiçeği
Aşkın tılsımlı meleği
Mutlu yaşamın gerçeği
Sonunda beni şa’detti
19/5/2014
YÜREK GÜCÜ
Bir küheylan kız oturur
kırk yıldır yüreğimin köşkünde,
Her sabah yeniden doğarım ben
kırk yıl önceki gençlik günlerime...
20/5/2014
BİR GARİP SEVDA
Yarım yüzyıldır
mistik bir armağan gibi
sakladım kalbimin
derinliklerinde seni.
Ve ilk kez
hüzünlenerek değil
sinirlenerek ağladım
görünce
gözlerimin önünde
hayalini.
Elveda sevgilim
Bölündü dünya ortasından
sen bir tarafta kaldın
ben öbür tarafta çırpına çırpına,
Görmedi yeryüzü
bugüne kadar
bu denli garip bir sevda.
Maddesel ve somut bir
sınırla örülü senin duyguların,
Anlamayı bile kovarsın düşlerinden
ne var, ne yok ötesinde dünyanın.
Bendeyse kuralsızlık deryasında
dalga dalga çırpınır sular,
Ve sevda
Kan köpüklü bir kavga atıdır
Önü duygu deryası
ardında fırtınalar...
22/5/2014
YAŞAM İKSİRİ
Sen gülende
ışıkla doluyor tüm evren
bir al aydınlık kaplıyor dünyayı,
Rengarenk açılıyor çiçekler
Teni can bürüyor
Dupduru bir sevda eşliğinde
“yekinip yürüyor ” yaşam
kuşatıyor güzellikler doğayı...
22/5/2014
DÜŞ GECESİ SERÜVENİ
Dün gece düşe yattı yüreğim
kanatlansın diye duygular
bir bitimsiz sevda serüveninde
karanlıkları parçalayarak
al kanatlı ışık atlılarıyla aşkın...
Dün gece düşe yattı yüreğim
aktı bir altın ırmak
içimden çağlayarak
ve su gibi azizliğinle süzülüp geçtin
bütün duraklarından yaşam anının...
Dün gece düşe yattı yüreğim
Pul pul ışıldadın gözlerimde
yeniden doğar gibi gecede güneş
Serabı esrarcasına döktün çöllere
bir zerre kum eyledin hayallerimi
Elde bir buruk umut kaldı sadece
döküldü yüzüne acılar gelen sabahın...
25/5/2014
ANILARA GERİ DÖNÜŞ
Kanat vuruşlarıydı
gökte maviye kırlangıç yavrılarının
Bahar bayramlıklarıyla dönerken başları
yeni yetme duygularımızın,
Özlemin miydi durdurak bilmeksizin
savruluşlarla yelpazelenen güz yellerinde
Ya ellerin nerde saklı kaldı o günden bu yana
anarşist geceleri ateşleyerek durmaksın
Nerden gelip nereye giderdi bilmezdin
beyninin kıvrımlı yollarında düşünce katarları
ve hep böyle durgun günlerin çapraz geçişlerinde
karaya vururdu gemilerin...
İndirilemez yere yükselen umutlar bir daha
kararsa da yanan ufuklarda akşam yıldızının ışıltıları,
Derin derin solur bir şeyler toprağın bağrında
sessizliğinde gönlü kırık ayrılıkların artarda gelen
çizerek gözlere afili kavga neferlerinin afacanlığını.
Puştluklarla donalıydı yanı yöresi çetin yolların
Dostane gülümseyişler sırıtırdı bencil duygulardan
köprüye kadar amatör tiyatroların perde önünde,
Artık anılar kırıntısında özlem günleridir anımsanan
Dönüp de geri gezer gönül yıllar yılı
terkedilmiş diyarlar gibi
bir türlü unutulmayan yolların sonuna kadar
ayak izlerinde soluklanmadan yaşamlar ötesinin,
Kim bilir şimdi nerelerdesin
ve nicoldu ivedi görevlerce ellerini alıp giderkenki
o esrik hüzünlenişi göz süzüşlerinin...
1/ 6 /2014
MECNUNUM ŞİMDİ
Bir yalnızlık hüznü çöktü serime
Özleminle yürek kanıyor şimdi
Dışım karlı dağdır içerim volkan
Ateş düştü tene yanıyor şimdi
Yürek yarelendi günün birinde
Kanlı hasret oku işler derinde
Derdimin dermanı yoktur yerinde
Alem gözyaşımla yunuyor şimdi
Yar aşkına siper ettim serimi
Ararım tararım bulmam yerimi
Mecnunum çölde buldum yarimi
Yüreğim soğuktan donuyor şimdi
1/6/2014
AYRILIK DUYGUSU
Daha bir gün olmadı
yar yanından ayrılalı
ama bana geçen zaman
yıllardan da uzuncaydı,
Bir sis çöktü gönlümün dağlarına
savruldu yapraklarım güz yelleriyle
yüreğim deryalar gibi dalgalandı...
Bakma öyle
şey sürmeyerek yiğitliğe
sakin ve metin durduğuma
gözlerinin önünde,
Gel de bir içimi yokla
anasız bebekler gibi yüreğim ağladı.
Ayrılık duygusu ok olup işliyor derine
bir köz düştü canevimin üzerine
yaktı, yaktı, dağladı...
2/6/2014
Melbourne
ÖZLEM ACISI
Sevgilinin sabahına
Güneş olup doğsa idim
Hasretle yanan bağrına
Vuslat olup yağsa idim
Yıksam ayrılık dağını
Çeksem aşkın bayrağını
Karanlığın otağını
Işıklara boğsa idim
Ben eririm günden güne
Kanlı yaş dolar gönlüme
Kol kola girip yar ile
Şafaklara ağsa idim
22/6/2014
Melbourne
SEVDAYI BAYRAK EDİP
DİKER DAĞLARA
Gün gelir
ellerin
bomba gibi düşer
zulmün köşküne,
Gün gelir
gözlerin
kurşun olup işler
düşmanın yüreğine!
Gün gelir...
Ellerin ekmektir
çiçektir bağda bahçede,
ve ışık akar gözlerinden
karanlıklara,
Ellerin ve gözlerin
bende ebediyete götüren
bir kutsal yaşam yoludur sevgilim,
Sevdayı bayrak edip diker dağlara....
24/6/2014
Melbourne
SONSUZ SEVDA
Menekşeler tüter göğüslerinde
Eteğinde hercai mor esintiler
Rüzgar-ı aşktır seni bana getiren,
Anlatımsız güzelliklere garkolur gün
Leylaklar çiçek açar vakti gelmeden...
Allanır bayrakça gönülde sevgin
Lal olur dil, yürek çarpıntılarından
Gül dalında bülbül değil seherde,
Alıp gider başın dik uçurumlardan
Nice yıllar geçer, aşk yaşar serde...
28/6/2014
Melbourne
ARAMIZDA KITALAR
Ardından ağlandı
sarılarak sessiz hıçkırıklara,
Kuyu kazdı gönülde özlem
sığmazdı acılar karanlığın kucağına...
Kangrenleşti yürekte sancı
her sabahın sisli dargınlığında
Umut yiyirmedi asla kavuşmayı
aramızda kıtalar sıralansa da...
Mart 2013
Melbourne
DÖRT MEVSİM BAHAR
Seni çağlayanlara götürsem
uzak ve sonsuz
karlı dağlar koynunda kursam otağını
Bulut yorgan altında kollarım yastık olsa
çisil çisil yağsa geceler
tutsa göğü nefesin,
Ve engin denizler köpürse eteklerinde
okşasa sevdamızı meltem yelleri
yücelerde tınlasa sesin...
Kanatlansam alıp da kollarıma seni
kızıl bir amanos kartalı süzülse dik vadilerden
yalçın kuytuluklara yapsam yuvanı
eğilse önümüzde dumanlı dağlar,
Dört mevsim açılsa kır çiçekleri
Ne yalım yangın bilsek
ne tipi, ne kar,
Özgürlük filizleri türkülerimizde
dört mevsim bahar...
2/7/2014
Melbourne
YARE GİDEN YOL
Bulut olsam sevgilimin göğünde
Korusam güneşten o gül tenini
Meltem olup essem yarin göğsüne
Okşayıp soğutsam her bir yerini
Yar bilmese hiç soğuğu sıcağı
Herdem bahar olsa kuytu kucağı
Sevginin dostluğun ana ocağı
Ordan alsam yaşanacak her şeyi
Gönül bağı, aşk otağı, bir tanem
Yürüdüğüm amaç, döndüğüm kıblem
Ondan özgesine tanrıçam demem
Yare sundum yüreğimin tinini
6/7/2014
EZELDEN EBEDE
YAR VURUR BENİ
Ben vuruldum bir güzele ezelden
Kırk yıldır aşkıyla kavurur beni
Kalmadı farkım kuru gazelden
Ayrılık yeliyle savurur beni
Özlemin yarası kanar derinde
Umut ışıldamaz gözün ferinde
Olanaksız vuslat günün birinde
Ezelden ebede yar vurur beni
11/7/2014
MUTLULUK DÜŞÜ
Seni kollarımda
uyutmaktır benim için
en büyük mutluluk,
Pürüzsüz bir akdeniz gecesinde
mahşeri altında yalpıyan yıldızların,
Kulaklarımızda
okşayan hışırtıları sevdalı dalgaların,
Oynaşırken yakamozlar suların koynunda
Ve öpüşmenin esrik hazzı tuzlu kumsalda...
Seni okşaya koklaya
bayıltmaktır benim için
en büyük mutluluk,
Efildetirken sabah mahmurluğunda
garbi yeli mısır püskülü saçlarını
Deniz çarşaf olup serilmişken eteklerinde
Ve güneşin ışınlarıyla birlikte
öpe öpe uyandırmak seni
gelecek günlere...
13/7/2014
Melbourne
DAĞINIKLIK
Sen dağıttın beni
Yürekle tutarak ellerimi
savurdun duygular deyasının
dörtbir yanına,
Olmayıp bir tülü toparlanamıyorum
Yanım yörem sınırsız bir boşluk şimdi...
13/7/2014
Melbourne
AYRILIK AĞITI
Bir ayrılık hüznü çöktü üstüme
Gözlerimin pınarları çağladı
Hasretin ağusun gömdüm içime
Ateş olup yüreğimi dağladı
Daha gün bitmedi gönül tüm hüzün
Ben nereye baksam orada yüzün
Bu uzak diyarda garip öksüzün
Çaresizlik elin, kolun bağladı
Yollar uzak yürek kalmıştır naçar
Gönül bir diyardan birine uçar
Ben ona koşarım o benden kaçar
Mehmed çaresizce coşup ağladı
18/7/1/2014
MUTLULUK ÖZLEMİ
Sana ilk büyülendiğim
ana yürüdü duygularım bu akşam
karanlığa yol alırken ümitlerimiz,
Deniz
güneş
ve biz
müebbet bir mutluluk gibi
kilitlidir birbirine ellerimiz,
Yanıyor gönülde hasret türküleri
gözlerde kanayışı yarınsızlığımızın
aramızda zıt mevsimler olsa da
sevdalı kuştur çırpınır yüreklerimiz...
20/7/2014
GİBİSİN
Güzelsin tazesin hem de mahmursun
Gönlü ferahlatan bir düş gibisin
Kuytulukta açan al tomurcuksun
Gamı serden silen gülüş gibisin
Acıyı bal eden tılsımlı elsin
Kavrulan tenimi okşayan yelsin
Derman bulmaz gönlü şadeden dilsin
Ölüye can veren öpüş gibisin
26/7/2014
Melbourne
DİLEK
Boşluğa uzansa elin
Işık ararken gözlerin
Yanarken sıcakta tenin
Yağmur olup yağsa idim
Yürek dermansız kalanda
Dertler beynine dolanda
Karanlık seni saranda
Güneş olup doğsa idim
Yaşamı sarsa kötülük
Sıralansa bölük bölük
Kudrete erip bir günlük
Tüm dertleri boğsa idim
Zümrüd-ü anka kanadın
Kalbime konup kanadın
Yaşam iksiri şarabın
Dudağından sağsa idim
26/7/2014
Melbourn
SEVDAN YAŞATIR BENİ
Sevdanla aydınlanır karanlıklar
ısıtır sevdan yar kucağı gibi
ısıtır buz tutmuş yürekleri
sarıp kucaklar bahar güneşince...
Sevdanla yürür ayaklarım
aşkın güzellik bahçelerine,
Tutup okşar ellerimi
sürükler mutluluk denizlerine
ve yaşama uyandırır yeniden beni
ölmüş bir bedene can verircesine...
29/7/2014
Melbourne
MUTSUZLIK
Batar gün
yuvaya döner kuşlar
söner cıvıltısı çocukların,
Sen uyursun
bırakır gözlerin
kor kıvılcımlarını
ücra yıldızların,
Bir ben kalırım boşlukta
“tek başıma ve uzak”,
Bir de yalnızca
düşlerin kalır bana,
Koyulaşır karanlık
çöker üzerime ağırlığı
ayrılıkların...
9/8/2014
Melbourne
SEN YOKSUN DİYE
Yoksun!
gözlerimde harabeye dönmüş
kocaman bir ülke manzarası...
Yoksun!
hıçkırklar kuşatır yüreğimi
yollarda anasız çocuk ağıtları...
Yoksun!
sarar göklerimi kara bulutlar
doğrar bir kanlı ayrılık
sapı kanlı bir bıçakla gövdemi...
7/8/2014
Melbourne
AKDENİZ KIZI
Benim yarim
akdenizin kızıdır
dupduru ve berraktır yüreği
alnında kıpkızıl güneşler yanar
gönlü kartal uçuşludur maviliklerde
asla yer vermez beyninde kötülüklere...
Benim yarim
çukurova gülüdür
Öfkesi zindandır canın sıkana
gülüşü ölüyü geri diriltir,
Sevdasına düşmesin yürek
poyraz olup eser, deniz olup köpürür...
Benim yarim
gözü kara, gönlü derya bir dilber
Akım olur çarpar, kurşundur deler
Her ne ettiyse sevdiğindendir
Bilir sevildiğin sonsuza kadar
Dursa da elinde aşkın kırbacı
aşkını herşeyden daha çok sever...
11/8/2014
Melbourne
GİDEN SEVGİLİNİN
ARDINDAN AĞIT !
..........ve sen çekip gittin
kırıldı kanatları gönül kuşunun,
tufanlar bastı sevda saraylarını
saplandı yüreğe kanıyor kurşun..!
14/8/2014
Melbourne
AHU İLE BUGU
Biz...
uzak diyarların özlem elçileri,
dönülmez yollarında yaşamın
yeşertmek için gelecek günleri
kanayan birer yüreğiz...
Oysa
ikimiz bir olanda
dokunanda tenimiz tenimize
ve karışanda terimize terimiz
cehennem ateşinden
çok daha yalımlı çıkardı ateşimiz,
Yağmur yerine mutluluk yağardı
sevda doğardı güneşten önce
güzelliklerle donanırdı yaşam
ve meleklerden bin kat daha
görkemli olurdu bebeklerimiz...
Şimdi ikimiz
birbirinden yüzlerce yıl uzakta
onulmaz bir sevdanın ocağında
küllere gömülmüş sönen ateşiz...
29/11/2013
Melbourne
GELDİM
-yine sana geldim ulu tanrıça
aşk ile dönende anla kalbimi-
Girdim mabedine aşk ile üryan
Önünde eğilip ölmeye geldim
Kanayan gönlüme bir nebze derman
Gözlerinden ışık almaya geldim
Kanlı hicranımı görürse gözün
Kurbanlık başıma taht olur dizin
Eğer yaşamama verirsen izin
Ebediyyen işçin kalmaya geldim
Af dilemek düşer aşık diline
Ayrılık kitabın almaz eline
Her şeyi bırakıp gitsen yoluna
Ayağına papuç olmaya geldim
19/8/2014
Melbourne
AŞKIN
ÖFKEDE
BOĞULDU
Boykot ettin yine beni
Bırakıp gittin elimi
Sele verdin gözlerimi
Esen yelden ıslanırsın
İnançsızlık işin oldu
Gönlüne karanlık doldu
Aşkın öfkende boğuldu
Hep kuşkudan beslenirsin
Dilimde kanarken adın
Kalbime bıçak salladın
Günü siyaha boyadın
Karanlığa yaslanırsın
Sanma günler böyle gider
Sabah sana hep el eder
Zaman geçip forsun biter
Hurdalıkta paslanırsın
18/8/2014
Melbourne
EYLERSE OL EYLER
NEYLERSE BERBAT EYLER
Müzmin bir sancı gibi oturdun yüreğime
Elim işe varmıyor, ayaklarım prangalı
Rencide oldu gurur, onur ne varsa
Acı bir çığlık düşüyor durmadan
Lal olmuş dilimin kanayışına..!
25/8/2014
Melbourne
BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
Karanlığın sonu gibi
ışırdı gözlerimde hayalin
seni görmeyende açılmazdı aynım,
Yokluğun kurşun olurdu
bağrımda hepten
gece-gündüz kanardım,
Şimdi bir varmış bir yokmuş gibi
bulanıklaştı her şey
Ne hayalin avutuyor acılarımı
ne hasretin oduyla yanıyor bağrım...!
31/8/2014
İŞKENCE
Duyarlılık diyerek
çektirme
yüreğine
gece-gündüz işkence.
Sal gitsin yoluna acıları
Etik metik dökülüp saçılsın yere,
Ve kollarını boyun kadar gererek
göğsünü doğanın kucağına vererek
rahat bir nefes alıp
öptür yorgun gözlerine maviyi,
Aç kollarını çırılçıplak doğan güne…
2/9/2014
5 EYLÜL GECESİ
Ben bu gece ebedi uykuya dalacağım,
Yar teninde kızıl buse gibi açılıp
ve yıkılıp unutulmuş viranelerce
hicrana düşmüş sevdalar gibi
kendi kahrımla tutuşup
külsüz, dumansız yanacağım.
4/9/14
Mehmed SarıKayıt Tarihi : 6.9.2014 12:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mutlu ve umutlu kalın.
TÜM YORUMLAR (2)