Eylül soğuklarını bilirim, sonbahar sessizliklerini.
Narin bir esinti geçer, gerçeği hepimiz biliriz,
Serindir. İnce buruk ağaçlar,
Yaprak dökmemiştir şimdiye dek.
Gözlerdeki buğuları bilirim, yağmur yağmaz pek.
Zamanın dokusundan süzülür alaca düşleri
Kadıköy’de iner. Gidecek çok yer vardır, kediler için.
Nefes sesleri, kahve, sigara dumanı, kapı açık kaldı.
Kaşe paltoların altında tutkulu yürekler, hafif çekinik;
Gazetelerin ucu kıvrık, her şey bir yol üzeri kimse,
Geçmişinden sorumlu değil, bundan herkes emin.
Derin bir iç çekti, duman gökyüzüne dağılabilir.
Güneş denize batabilir, imgeler gökyüzünde;
Savrulabilir. Bir demet çiçek seyir halinde, eski
Bir kamerayla çekilmiş gibi ancak solgun değil.
Bir sonsuzluk üzerinde değerlerini kurtarabilir.
Ormanı geçtik, sararmak üzere rengi, yanakları
Kızarabilir. Bakışıyla gökyüzünü kuşatabilir.
Metro hala gecikmektedir, ayın baş başa kaldığı
Bozkır mavi, boşluğu yıldızlara emanet etti.
Kayıt Tarihi : 8.10.2024 11:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!