Mevsimler gibi geçişler yaşıyoruz, bazen hüzünlü bir sonbahar mevsiminde ağaçlar gibi yapraklarımızı döküyoruz sokaklara ve en acısı sevdiğimiz insanlar rüzgar oluyor dalından ayrılırken bizi uzaklara sürükleyen. Yakını ararken yakınımızdan oluyoruz canımız acıyor tutunamadan ağacın yanında yerde savrulup duruyoruz ordan oraya. Artık güneşin belirsizliği ile nefes alamıyoruz sonunda rengimiz kahverengi ve sarıya çalmaya başlıyor. İşte o an kurumaya yüz tutmuş iken geliyor son sözcükler düşüyor dilinden usulca ufak bir gülümseme ile ağaca son kez bakarken; Hatırla diye başlıyor dallarına sımsıkı bağlı olduğum, en baharlı en yağmurlu sırılsıklam olduğum o ilk bahar günlerinde, hani yıldırım seslerinin korkusuyla sana sığınarak birgün anılar ve umut kokulu bir kitap mezarım olsun istiyorum demiştim diyor ağaca. Hatırla ve beni unutma sende kuruyup bir kitap olduğunda ilk yada son bir baharda, belki bir kitapta seni bulmak belki bir kokuda seni aramak; bir umut vardır yaşamda...
belki bir kitabın içinde bir anı olarak kurutulmaktı tek umut, o güzel bir kitap kokusuna umut bağlamıştı dalında yemyeşil ve güzel iken, bir umudu olmalı insanın her zaman bir sebebi olmalı, her son bir başlangıçtır... şimdi yerde ağaca yakın yaprakları topla ve umutların yaşamasına izin ver en anılar dolu kitaplarının arasına usulca koy en umut dolu sayfasına. Unutma bir umut vardır yaşamda.... hadi durma sende yaprağı ağaca kavuştur bir umutla...
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta