Mevsimler gibi geçişler yaşıyoruz, bazen hüzünlü bir sonbahar mevsiminde ağaçlar gibi yapraklarımızı döküyoruz sokaklara ve en acısı sevdiğimiz insanlar rüzgâr oluyor; dalından ayrılırken bizi uzaklara sürükleyen. Yakını ararken yakınımızdan oluyoruz, canımız acıyor. Tutunamadan yanında yerde savrulup duruyoruz, nefes alamıyoruz. Sonunda rengimiz kahverengi ve sarıya çalmaya başlıyor. İşte oradan oraya… Artık güneşin belirsizliği. O an kurumaya yüz tutmuşken geliyor; son sözcükler düşüyor dilinden usulca, ufak bir gülümseme ile. Ağaca son kez bakarken:
“Hatırla…” diye başlıyor; dallarına sımsıkı bağlı olduğum, en baharlı, en yağmurlu, sırılsıklam olduğum o ilkbahar günlerinde… Hani yıldırım seslerinin korkusuyla sana sığınarak, “Bir gün anılar ve umut kokulu bir kitap mezarım olsun istiyorum,” demiştim, diyor ağaca.
“Hatırla ve beni unutma… Sen de kuruyup bir kitap olduğunda, ilk ya da son bir baharda… Belki bir kitapta seni bulmak, belki bir kokuda seni aramak… Bir umut vardır yaşamda.”
Belki bir kitabın içinde bir anı olarak kurutulmaktı tek umut; o, dalında yeşil ve güzel iken bir kitaba umut bağlamıştı. Bir umudu olmalı insanın, her zaman bir sebebi olmalı, her son bir başlangıçtır…
Şimdi yerde ağaca yakın yaprakları topla ve umutların arasına izin ver; en anılar dolu sayfanın arasına usulca koy, en umut dolu sayfasına. Unutma, bir umut vardır yaşamda… Hadi, durma, sen de yaprağı ağaca kavuştur bir umutla…
Onur Koza
Kayıt Tarihi : 25.1.2024 23:18:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir yaprağın hikayesi içinde bir dolu umut ve çokca farkındalık yaşayacağınız bir kısa bir hikaye finalinde size bir görev veriliyor okumanızı ve görevinizi yerine getirip yorumlarınızı yazmanızı temmeni ederim.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!