(HAYATTA HERŞEY GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ OLMAYABİLİR)
........17.10.2006
l.
Uzak iklimlerden en çok kuzeyi sevdim bu yıl
Rüzgârında, garip bir sıla kokar
Uykularım sak, duygularım virâne,
Umudumu en dipsiz kuyularda bıraktım
Çaresizliği bedenime, halsizliği canıma mesken yaptım
Hiç olmak değil, Hiçbir şey olmak en kötüsüydü o kafeste
Sersebil gönlüm tükenen ümitlerde
Bekledim, gelmez oldu göçmen kuşlar
Yol, yaprak dökümü,
Yolcu, iklim sonbahar...
Yüreğim tutsak;
Kim olduğunu bilmediğim bir genç kızın düşlerinde
Mutluluğum, bir sokak çocuğunun üşüyen ellerinde
Söz dinlemez ki duygularım, akla gelmez gem vurmak..
Kendimi bulmaya giderken bilinmeze doğru,
Getirdim toplaya toplaya, ufalanarak..!
Dönüşlerimde bekleyen bir umut mu var?
Gittim, yaprak dökümü;
Geldim, iklim sonbahar…
ll.
Bu yağmurlu gecelerin nefesi bir başka kokar
Kurak gönlüm bilinmeyenlerin derinliklerinde
Şimdi aylardan eylül, ekim..
Derken kasım hep görkeminde
Pencere önü karanlık bir sahne
Bir elinde sigara, bir elinde kahve
Oysa dışarda şiddetli bir yağmur yağar
Tam, mutluluk yağmurlarına koşuyor(um) derken,
Gök gürledi birden, yağmur durmuştu o an!
Beni hüzün cephesine iten bir neden mi var?
Sordum: Yaprak dökümü?
Yordum: İklim sonbahar…
lll
En güzel kitapları kitapsız birine verdim.
En güzel sözleri ona söyledim
Şiirlerden mutluluk kokanları seçtim
En güzel şarkıları da ona gönderdim
Bu hüzünlü şarkıIarı hapsettim gönlüme
Bu kederli şiirleri sakladım yüreğime
Bu zifiri karanlık bir yalnızlık mı ne?
İçinde ulaşılmaz bir aşkın çığlıkları yürek yakar!
Şimdi kalemimden dizelerime dökülen bir mürekkep kan ağlar!
Tam dindi dinecek derken,
Yazdım.. yaprak dökümü,
Sildim.. iklim sonbahar…!
(17.10.2007)
l.
Derinliğine sevdim,
Utanmaz gönlümün aklanmaz kuşkularını
Çılgınlığıma verdim,
Uslanmaz yüreğimin akılsız tutkularını
Çılgındım, aşkımı aradım
Aşıktım, nefreti kustum
Sevgiydim, aşka küstüm
Barıştım, umuda düştüm
Dosttum, kendimi unuttum
Arkadaştım, ayrı düştüm
Sırdaştım, yalnızlığa bulaştım
Sabırdım, çaresizliğe koştum
Yoruldum, vicdan azabı
Duruldum, pişmanlık gazabı
Başaramadım kini, tanıyamadım nefreti
Şimdiden tez yok tokatladım hislerimi!
Ne yaptığımı bilsem mi iyi?
Kararlarıma bulaşmış, dengesiz bir öfke parlar!
Bağırdım! .. yaprak dökümü
Sustum! .. iklim sonbahar…
ll.
Akşamım garipler yurdu, yarınım garanti değil
Aldığım nefesin adresi belli değil
Yaşıyor muyum, ölü müyüm hiç belli değil
Bu öyle bir tutku ki ismi belli değil.
Bu öyle bir sevgi ki, cismi belli değil.
Yine de sevebildim hayatı, sevebildim insanları
İnadına mutluyum ve inadına umutluyum şimdi.
Ve...Yaşamak ne kadar güzelmiş meğer;
Beni ayakta tutan bir dost duası kadar..
Nihayet sırrına eriştim derken
Düşündüm; yaprak dökümü,
T/aşındım; iklim sonbahar…
lll.
Hayâlimde binlerce resmini çizdim
Saçlarının her telini ayrı bir renge dizdim
Gözlerinin içine uykularımı serdim
Aldım okşadım kalbimde
Aşkı, sevgiyi sezdim
Sevdim, sevdim, hem de çok sevdim
Sevdiysem de kime ne?
Onsuz hem olur, hem olmaz özel bir yeri var
Varlığıyla, yokluğuyla hayatıma güç katar
Birinden biri kopacakken,
Tuttum; yaprak dökümü…
Bıraktım, iklim sonbahar…
17.11.2008)
l.
Bu bir aşk, bir sevda değil diyordu(n)
Bu yaşamak desen o da değil diyordu(n)
Hayatın tüm güzellikleri kuzeyde diyordu/n
Hadi paylaşalım o zaman,,
‘’Bu sorumluluğu taşıyamam’’ diyordu(n) …
Beni kuzeye sürükleyen başka bir güzellik mi var?
Hergün haylinle avunurken
Her avuntu rüyalarımı esir alırken
Ve her sabah aynı saatte uyanırken
Biliyorum ki sevgini tatma ziyafeti var
Sevsem yürek büklümü,
Sevmesem hüzün kokar
Bilmem ki sen misin yaprak dökümü?
Bilmem ki ben miyim iklim sonbahar? ...
ll.
Gizemli gizemli yaşıyor zamanını duygularım
Yakınımda bana küsmüş bir yıldız göz kırpar
Ne yazı gördüm kuzeyde, ne de güneyde bahar
Önce yalnızlık doğarım, sonra yaşarım ismin kadar
Ha senin yaprağın doğar, ha benim toprağım tarumar
Senli de yaprak dökümü, sensiz de şimal’de bahar
Oysa iklim her zaman kalbimde seni solar
O uzak illerin gözlerinde bil ki güller kan ağlar
Saçlarını hergün yine o deli rüzgar tarar
Sakın ha dikkat et yine değmesin sana nazar
Kalpgözüm yine nemli, yine mevsim ahuzar
Bir gözüm yaprak dökümü,
Bir gözüm iklim sonbahar…
lll.
Öksüz bir kuşun kalbinde atmaktayım şimdi
Geceyi sattım bahtsız bir şarapçının sorhoşluğuna
Aşkı emanet ettim, sevginin kaybetme korkusuna
Sevgiyle pazarlık ettim alevlerin pususunda
Ve derin bir nefes çektim sigaramın pusulasında
Şimdi huzur veren bir şiirin dizelerinde buldum kendimi
‘’Sen imkansızsın,, aşk imkansız’’ dediği gibi…
Ve bir şarkının sözlerinde avuttum düşlerimi;
‘’Yine aylardan kasım, sanki sende kaldı sol yanım’’ derdi…
Sahiden de aylardan kasım, inan buna gelmiyor inanasım! ..
İşte asıl beni sensizliğe saptayan bu korkularım boğar
Gecem buz kesilir, gündüzüm ateş doğar
Uyusam, yaprak dökümü;
Uyansam, iklim son bahar…
........11.2008)
l.
En yoğun duygularını yaşadı gönlüm, yıprandı sebepsiz
Gözlerimden akan yaşlarla, bil ki bir deniz oldum sensiz.
Bak yine akıyorum sana, sessiz sessiz...
Gülmeyi denedim, beceremeyişime ağladım
Ağladığımla kaldım, bil ki seni sevdim nedensiz
Tam vedalaşıp ayrılırken,
Titredi ellerim, tutuldu dilim
Ne yaptığımı bilmeden, ne olduğunu anlamadan
Yıkılıp kaldım işte o an! ..
Kaç kez yemin ettim oysa,
Kaç kez söz verdim aramam diye,
Uzandı birden ellerim telefona, farkına varmadan..
Beni geri çeviren başka bir neden mi var?
Soru: … yaprak dökümü...?
Cevap: …iklim sonbahar…?
ll.
Bir yanım hüzün, bir yanım sevgi
Sol yanım sen, sağ yanım kuzey
Taşıyamıyorum bedenimde bu dengeyi
Öylesine bir tutku ki bu,
Yangınlar içinde yeniden doğmak gibi
Çılgınca bir sevgiydi bu, bambaşka bir mutluluk mu?
Tam itiraf edecekken,
Yıkıldı üzerime kumdan duvarlar!
Öldüm! ... yaprak dökümü
Dirildim! ... iklim sonbahar…
MART 2009
Yine hasretin tütüyor korkulu düşlerimde
Düşlerimde mavi dünyalar,
Gözlerim gözlerine darılıyor
Gözlerinde şiirler ağlıyor
Sen damlıyorsun gözlerimden, yüreğim kanıyor
Kaç kez öldüm bilmem ki gözlerinin içinde
Kaç kez dirildim saymadım her ölüşümde
Hayalin gerçek gibi işliyor ruhuma derinden
Yine de vazgeçilmiyor gözlerinin seyrinden
Şimdi yaşa yaşayabildiğin kadar
Hayat: yaprak dökümü,
Yaşamak: iklim sonbahar…
Nisan-2009
ll.
Her yıl iple çekiyorum doğum gününü
Yılda bir kez bile olsa, sesini duymak inanılmaz güzel
Bu bile öylesine mutlu ediyor ki insanı, tarifi imkansız.
Sana olan bu sevginin hakkını nasıl ödemeliyim?
Her ne kadar seni görmese de bu yürek
Gurur duyuyor yine de seni sensiz severek..
.............oysa her gece-m heder, her gün-üm keder olurken!
İçimde kıran kırana bir savaş başlıyor yeniden, seni yaşamaya dair
Kurak gönlümün hüzün benizli şehrinden geçiyorum
Loş ışıkları titreyen bir sokak lambasıdır yalnızlığım
İklimlerin rayları üzerinden düşen bir trenin çığlığıdır çaresizliğim
Maviye dair ne varsa tükenmişliği deminde ömrüm
Şimdi nihavent bir şarkı takılmış boğazıma, yutkunmak imkansız
İzbe kalbimde öyle büyüdü, öyle güzelleşti ki hayalin
Mezarıma konacak kuşlar bile sabırsız
Artık seni görmekten korkuyorum
Gönlümde hiç dinmeyen derin bir kanama var;
Umut: yaprak dökümü,
Mutluluk: iklim sonbahar..
Mayıs-2009
lll.
Dört tarafım yalnızlık
Yalnızlığın sesi düşlerimde haykırıyor
Yönüm gidilmezliğin rotasında
Nereye gitsem dönüşlerim çarpıyor
Kendimi sana getiriyorum, seni unutuyor benliğim
Seni kendime götürüyorum, beni uyutuyor sendeliğim.
Hangimiz hangimizde saklı bilemiyorum
Bir bilen varsa eğer öğren,
Şimdi ufkuma kızıl bir güneş doğar;
Sonra bana da anlat istersen..
Oku(l) um: yaprak dökümü
Öğret(men) im: iklim sonbahar...
Vlll.
Ah! ..yüzyılın aşkı olmalıydı bu
Kimbilir ne şiirlere dolmalıydı
Ben ki bu sevgiyle coşmalıydım
Aşkımı tüm dünyaya duyurmalıydım
Sevgimle dünyaya kafa tutmalıydım
Bir kuş gibi uçmalıydım,
Sen kanatlarım olmalıydın
Ben daldan dala konmalıydım
Ah! ..kanatlarım kırık oysa!
Kalbim şimdi param parça!
Şairsem ben, şairinsem eğer
En güzel şiirleri gözlerine yazamadıysam
Yerin dibine batsın şairliğim ne çıkar!
Yazsın artık bu şiir kendi kendini..
Okusun yaprak dökümü,
Dinlesin iklim sonbahar...
__________2010_____________
l)
Sabahın dar vakitlerindeyim
Sensizliğin nöbetlerindeyim yine
Yankılanıyor dört bir yanımda ezan sesleri
Ellerimi açıp mevlaya seni yâd ediyorum
Beraberinde mutluluk dolu güzel bir ömür diliyorum sana
Ve şükrediyorum her an yaşadığıma
Hayat hep acılardan ibaret değil ya
Seni doyasıya yaşamak varken yarınlara..
Evet haklısın ‘aşk bu kadar kolay değil’miş meğer!
Bu duyguda büyük bir sorumluluk var!
Dostluk yalancı bahar
Aşk desem, yaprak dökümü
Sevgi desem, iklim sonbahar
ll)
Tüm zamanlar sana akıyor şimdi
Mevsimlere kokun sinmiş
Yağmurlarda resmin belirir
Gökyüzünde ismin yazılır
Hangi doktora gitsem
Tahlillerde sen çıkıyorsun
Reçetelerde adın yazılıyor
İlaçlarda tadın çıkıyor
Artık tescilli bir hastalığım var;
Teşhis: yaprak dökümü,
Tedavi: iklim sonbahar
lll
Kaç zamandır rüyalarıma girmeni özledim
Mavi mavi çocuklar gönderiyorum rüyalarına
Ellerinde mavi mavi çiçekler, koşarak geliyorlar kapına
Ve şiirlerimden birer selam iliştiriyorum yanaklarına
Bir ihtimal öpersin diye
Sen en güzel, en tatlı uykulardasın oysa
O mahsun, mağrur ve ürkek bakışlarına
Yontulmamış özlemlerimi banıyorum
Sonra sen uyanıyorsun yorgun bezgin ve şımarık saçlarınla
Eylülü sürüklüyorsun hoyratça kapıma
Eylülden sıyrılıp ekime çarpıyorum
Ekime şükredip kasıma düşüyorum
Kasımda depreşir tarifsiz duygularım
Okuldan dönen yetim bir çocuk oluyor yüreğim
Attığım her adım uçurum kenarında
Sarsılıyorum ama düşemiyorum
Sınırsız ve nedensiz acılar başlar o an ruhumda
İşte o an aklıma gelmenden korkuyorum
Aklıma girip de çıkmaz oluyor yokluğun
Yokluğun, beynimi kemiriyor böylece âzâr âzâr..
Beklemek, yaprak dökümü
Kavuşmak, iklim sonbahar...
___________2011___________
l)
bilmem kaç mevsim geçti
sensizliğin zirvesinde yaşlanırken..
bir merhabanın ne kadar değerli olduğunu,
bunca hüzünlü zaman içinde... unuttum.
nasıl bir tutku ki bu,
olmayacağını bile bile
durup durup umudu umut ediyorum inatla...
hala gelecek bir telefon ziline dalıyor gözlerim
hani, milyonda bir ihtimal belki duyarım diye sesini
bil ki, dünyanın en mutlu insanı olacağımdan asla şüphen olmasın..
derken, dizelerime can veren sesin düşüyor aklıma,
gözyaşlarım yeşeriyor bir begonyanın yüreğinde
şansızlığın en iyisine karıştım,
mutsuzluğun en güzeliyle tanıştım,
en şiddetli acılarla alıştım sensizliğe
ve yalnızlığın en cömertini yaşarken bu cennet ülkede..
yine de ihmal etmedim seni sevmeyi, bu kırık dökük yürekte.
sen nasıl anlarsan anla işte
önce beni düşünme kararı verirsin, dar bir vakitte
sonra hatırlarsın şairliğimi, bir fincan kahve eşliğinde
sen de anlarsın belki beni;
yağmurlu bir kasım akşamının zifiri karanlığında
bilki gökyüzünde bir yıldız daha doğar o zaman.
zaman, şimdi gözlerimde kanayan yaşlı bir pınar
ağlasam, yaprak dökümü
gülsem, iklim sonbahar...
ll)
aşkı yaşıyorum dünyanın en güzel şehrinde... ama onsuz
ah güzel İstanbul! aklım sende, yüreğim onda tutsak...
sen O ndan yoksun, O senden uzak...
ah! ...bir bulut olup uğrasam semtine
bir yağmur misali yağsam üstüne.
en güzel şarkılarla bir sabah çalsam kapını,
o en güzel şiirlerle yeniden haykırsam aşkımı..
oysa ben yine seninle mavi rüyalar özlemindeyim
şimdi damla damla eriyor akılsız yüreğim
derken ecel her an peşimde
ha öldüm, ha öleceğim...
bilmemki seni yaşamak daha ne kadar bir ömre sığar
hayatım, yaprak dökümü
gençliğim, iklim sonbahar
lll)
yalnızlığım, peri bacalarının ıssızlığında ağlaşır
sevincim, oyuncağını kaybeden bir çocuğun haykırışlarına karışır
mutluluğum, bir kelebeğin kanat çırpmalarında yarışır
yüzümde garipliğimin, dilimde suskunluğumun acısı kucaklaşır
ve adını her sayıkladığımda, üzerime yıkılan dağlar dillenir
anladım ki; hayalime nakşettiğim,
o mahsun yüzün kalmış senden yadigar
şimdi seni her düşlediğimde, yüreğimde yanıyor hatıralar
hatıran, ruhuma giren tatlı bir virüs gibi;
ha bire, ha bire canımı yontar
unutsam, yaprak dökümü
hatırlasam, iklim sonbahar...
_*___________- 2012________*_
l)
ne çok özledim seni bir bilsen
seni sevmek bir ömre bedel
önce saçlarını özledim, gözlerinden evvel
gidişlerinde düşen gelişlerini özledim
gelişlerine yeşeren gidişlerini sevdim
sevdikçe (büyülendim) büyütüyorum içimdeki sevginin özlemlerini
özledikçe (törpülendim) öğütüyorum yürek hapsimde serzenişlerimi
bazen akdeniz gibi durgunlaşıp seyrediyorum gözlerini
bazen karadeniz gibi hırçınlaşıp kayalara vuruyorum öfkelerimi,
her dalgada seni sesleniyor, her vuruşta ismini haykırıyorum
sen gidince oltaya takılan bir balık gibi çırpınıyorum şimdi
senin umrunda bile olamayışım artık ilgilendirmiyor beni.
seni sevmek, şimdilerde yapmayı başarabilidiğim en güzel eserdir
ve bu dünyaya bırakabileceğim en büyük mirastır...
bilseydim eğer ömrümün bir yüz yıl daha böyle süreceğini
dünyalara değişmezdim inan aşkımın elemli hüzünlerini
şimdi melül melül bakıyor, kokluyorum kırışmış resmini
melankolik düşünceler sarıyor hüznümün çehresini..
yüzümdeki çizgiler bezgin, korkutuyor beni yokluğunun arifesinde
yine aylardan kasım, depremler oluyor yüreğimin mazheninde
işin en acı tarafı ise,
teknolojiyle donanmış bu modern çağın göbeğinde,
varlığından yoksun olmak, sesinden mahrum kalmak ne kadar kötüyse;
seni yaşamak da o kadar acı işte...!
işte bu beni kahredercesine yaralaar!
...varlığın, yaprak dökümü
yokluğun, iklim sonbahar...
-_________ 2013 ___________
... //ah şu çığlıklarımın dili olsa da konuşsa
sana benden sen, bana senden bir ben olsa
yüreğimden yüreğine gidecek bir yol olsa
içime senden boşalan bir nefes dolsa
seni bana beni sana kana kana susatsa..
çöl ortasında bir yağmur gibi muhtacım bakışlarına
en çok da gözlerini özledim hayal dünyamda
ah.. inceden inceden bakınca o gözlerine
bir yolculuk başlar şimdi cennete..
gözlerin gizlenmiş yine okyanus derinine
yalnızlık sancıları sarıyor yüreğimi delice
deli dolu çocuk(su) luğum uslu durmuyor sensizliklerde
eksiklerimi tamamlayan bir bilgedir sensizliğim,
senden arta kalan gecelerde...
bu arayışlar varlığını kaybediyor benden, yokluğundan öte
ötede... bir gemi beliriyor sislerde
işte...bir el özlemle sallanıyor güvertede
umut bu olsa gerek, diyorum hasretin bitişi
sen diye kucaklıyorum hemen köhne iskeleden hayalini…
hayal meyal dokunuyorum saçlarına
hayalden sıyrılıp gerçeğe dönüyorum şimdi
eğilip güzelliğinin önünde büyük bir saygıyla
ilikliyorum sevgine muhtaç gönlümün düğmelerini
ve yazmaya başlıyorum sana nu nadide dizeleri
her dizede meşaleler yakıyorum umuda
sensizliğe, yalnıza aldırmadan yaşıyorum gururla...
ve yaşamak zorundayım çünkü;
tek 'öldüğüm' seni yaşamaktır, aşkın ve sevginin uğruna
uğruna sevinçlerimi, umutlarımı adadığım o bakışlarına...
hıçkıra hıçkıra sensizliği kanıyorum
bir kere derinden bakmak hayalken gözlerine,
bin kez bakmak isteyen haykırışlarıma
yalnızlığımın dilsiz çığlıklarını banıyorum.
sola yanıma hüzünümü gizliyor,
sağ yananıma yaşama sevincimi ilikliyorum
gel gör ki;
son baharın yapraklarına düşen çiy taneleriyle besleniyor gönlüm
ah gönlüm! ''gözden ırak, gönülden uzak'' bir gönülde yaşarsın şimdi
mantığım alır beni benden böylece,
avuçlarımda birikir hüzünlü yaşlarım
ah! ..bu yaşlar ki sürükler bedenimi o cennettin kapısına kadar
gitmek seni getirecekken,
gelmek: yaprak dökümü
kalmak: iklim sonbahar
*_______ (2014) _______*
facebook'da yoksan
tivitır'da çıkmıyorsan
google'da bulunmuyorsan,
mobeselerde bile görünmüyorsan,
bil ki teknolojiye de dargınım
ve senden hala heber yok
sen ne kadar az,
sen ne kadar çoksun böyle..!
sen içimi yaralayan, bitmeyen bir şiirsin ıssız gecelerimde
şimdi bir gemi demir atıyor sessizce yüreğime
telefonum çalsa, sen diye açıyorum önce
oysaki bir nefes alışı kadar yakınken bana
neden bu kadar uzaksın böyle
varlığın meçhul heryerde
sanki bu dünyadan göçmüş gibisin
bil ki adını dünyanın bütün yolarına yazmalıyım.
aşk dediğin o kadar kolay değil elbette
'adam gibi' sevmek, sevebilmekse bu yürekte,
ve onca acıyla yoğurulmuş bunca emek var işin içinde..
eğer sen yoksan,
bil ki şarkılar yalnızdır gündüz gece
gökyüzü yastadır,
şiirler hastadır yüreğimde
bir çocuk hüznüme acır,
bir çocuk üzüntümle selamlaşır,
ve bir serçe yalnızlığımla vedalaşır
tüm sevgilerim sevgiliden yoksun paylaşılır
sen olmayınca hayat duruyor yeryüzünde
hayat beni hayalinle hayata bağlar
ve dünya gittikçe mavi
yeryüzü: yaprak dökümü,
gökyüzü: iklim sonbahar
*__2015__*
zamanın neresindeyim bilmiyorum
ne zaman seni düşünsem, ürperiyorum.
iklim bozuluyor, yolum düşüyor kuzeye
nedensiz ağrılar başlıyor yaralı yüreğimde
kimsesiz, yapayalnız oluyorum
o an tarifsiz acılar depreşir gönlümde,
yollar yılan gibi saplar zehirini beynime
ne zaman yönümü şaşırsam, sen geçersin içimden
kaybolur özüm şimal bir iklimde
içimde fırtınalar, depremler çığlık çığlığa
bu kaçıncı hazan, bu kaçıncı kasım soluyor gözlerimde
ve ne vakit ki seni düşünerek çıksam sokağa
iki tokat çarpıyor şiddetle yüzüme
yüzümde kuruyor hüzünler,
hüzünlerimde soluyor hazanlar
ah..yüreğim paramparça sesizliklerde...
artık vazgeçtim senli’liğe
bıraktım varlığını sensizliğe
sensizlik daha iyi böylece..
öylece her sabah seni hayal ederek uyanıyorum
her uyandığımda yüreğim ayaklar altında,
ayaklarım tir tir titremede.
aklım yitirilmiş umutlar içinde,
ellerim şiir yazmakla direnmede
bu çelişki beni bin-beter parçalar.
her hücrem: yaprak dökümü,
her zerrem: iklim sonbahar...
***
- (2016-2017)
Ah şu yalnızlığım var ya yalnızlığım
Yalnızlığım sensizliğe küsen
hüzün benizli bir çocuğun
iç çekmesi gibi mahsun
Ah şu sevgim var ya şu sevgim
Sevgim sevgine
kana kana susayan
ap-açık kurumuş bir çölün
....çaresizliği gibi..
solgun ve bitkin
Sensizliğimi hiç sorma ,
sensizliğim ki
okyanusa hasret
yana yana kanayan bir yanardağ misali
hırçın, azgın ve vurgun..
artık dilimde kelimeler de bitkin
şimdi hep rüyalarıma giriyorsun
ve her sabah kalkıp bakıyorum ki
yine rüya imiş
yine sen
....yoksun !
hadi söyle !
buna hangi yürek dayanır ?
hadi yaz..
hangi şiiri yazsam seni bana getirir ?
hangi mevsim yaprak dökümü?
hangi kışın son/u bahardır?
anlat hadi!
hangi bahar 'yaprak dökümü?
hangi iklim 'son bahar'dır?
-(2018-2019)
bilmem ki ne kadar yıl geçti aramızda
Sen kim bilir şimdi neredesin..
sahi yaşıyor musun? hayatta mısın ?
bir rüzgar esse kuzeyden,
bil ki içimde kopuyor senli fırtınalar
bir yağmur yağarsa geceme
gözlerimde şiirler yeşerir
ufkumda umutlar kanatlanır
bilirim ki o yağmurda kokun serpilir,
düşlerimde hayalin belirir
Derken yıl olmuş şimdi 2019
Aylardan temmuz
Mevsimlerden yaz
Günlerdense pazar
Şimde ne baharım yeşil
Ne kışım beyaz
Ne de yazım yaz
Oysa zaman hızla akıp gidiyor,
Ömür gittikçe tükeniyor
İnsan Her şeyden umut kesilir de ''Allah'tan umut kesilmez'' diyor
İşte bu yüzden hala seni görebilme umudum var
İmkansız da olsa
Hayattın kanununda mucizeler ihtimali var
Ah şu ölümlü dünyada
bir kere görebilseydim seni
Dinerdi gözlerimde yaprakların dökümü,
Biterdi o zaman yüreğimdeki,
......... bu iklim 'son bahar'
Erhan D E M İ R
(Mavi Yıldızınoğlu)
Kayıt Tarihi : 17.10.2008 23:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
-((GERÇEK BİR HİKAYEDEN UYARLANMIŞTIR)) NOT: YAKLAŞIK 13 YILDIR ÜZERİNDE ÇALIŞTIĞIM BU ŞİİRSEL ÖYKÜM; BAZI DUYGUSAL NEDENLERDEN DOLAYI tam olarak bitmemiş ve uzamıştır..Ancak 2019 yılı itibari ile Bu öykü burada final kısmına gelinmiştir Final bölümü hangi yıl ve ne zaman yazılır bunu ben de bilemem...Okuyucularımın Bilgisine sunulur.. (Kasım 2006 - Temmuz 2019) ______________________________________ ÇALIŞMAYA BAĞLI RESİMLERİ Link'den indirebilirsiniz ((Eserin tüm telif hakları tarafıma ait olup, izinsiz kopyalanamaz, yayınlanamaz)) ____________________________________
![Erhan Demir](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/10/17/yaprak-dokumu-iklim-sonbahar-roman-siir-9-yillik-bir-emek.jpg)
TÜM YORUMLAR (550)