Kendimden yola koyulmuşken yaprak bağlamamdan sökülen yeni gençlik yıllarımla beraber, kaçak bene, yepyeni gözlerin ve gözyaşlarının keşfini dahi çok gören nağmeler, susak bir lezzette çığlıklara boğar kanayan diriliğimi. Mimozalar renginde derlenip toplandığım parmak uçlarım. İştiyakle imtihanlara giyinip soyunan mevlam yaveri tenim, Hammurabi mührünü bulmuşcasına inanmıştı/sevinmişti geldiğine. Tırnaklarım parıl parıl pembeleşmişti kansızlıktan bozarmasına inat. Tutunduğum soneler, ağzımdan her çıkan şiire badeler sunar dururdu. Başınabuyruk kalemim, yıllanmış bir öfkeyi uyandırmış meğer, asırlar evvelinceki uykusundan. Karıncalanan eklemlerim pusuya yatırılmış, titremeler öncesinde. Sevabına bulanan bağrım, ellerimden inci tane dökülüyor yapışıp kaldığı gururdan kafes içinde. Yağmurlar soluyor esen bahar yelleri, fırtınalar koptu kopacak düşlerimin gününde/gecesinde. Purçarmış nim bir yürek, atar durur durmaya ramak kalmışcasına, kızıl lime avuç içlerimde…
Epik savruluşlar, vuslata kilitlemez olmuş yangınlara doğan üç harf beş noktayı. Islak bir kabre uzanan tenimden zor/kolay dualar süzülmekte asumana. Bî Çûn ya ki Bî çigûne rabbim, yine de bilirim ki,seninle/benimle. Brehmen yok oluşlar, bende intihara teşebbüste. Aslolan ne,bilir misin? Yok olan benim, benim benliğim! Buğat bile beni ilgilendirmez olmuş gayrı. “Buhl”ile kendimden başkasına vermemekteyim artık, paylaşmam gerekeni. Bana isnat eylediğin umursamazlık ağlatır, yarın hesap soracak olduğum zamanı. Bürûz serzenişim, dalında kuruttu kurutacak alı al goncaları. Günah şarkılara söz olmaya yakın serzenişler…
Varlığınla pürnûr ettiğin masmaviş sevdam, yokluğunda hüzün koridorlarına dokunmakla kalmıyor, onla birlik olup arsız gözyaşlarımı tetikleyerek sırra kadem basıyor, görmüyor musun? Acep çağırsam yitirdiğim bitimsiz yolları, yolcu olur muyum yine gıptayla içimden geçirdiğim divane dünlerime? Eyvahlar, buzul hasretlerle çözülür mü ki bağlamamın üşüyen her bir telinden? Diyeceğim o ki, gulât göz ağrıları, vermesin/çeksin ellerini üzerimden, dualarınla sarmala ki mekr ile narına yandığım sensizlik, bensiz kalakalsın!
Melek-ül Mevt ile selamlaşmadan evvel, tard olunmuş ayrılığa uğrayacağım hiç aklıma gelmemişti lâkin sargılarla bembeyaza belediğim oğul özlemlere, hiç bu denli ser yormamıştım.
Melekem beni her halükarda şükre zorlarken, dişlerim gıcırdamadan dalacağım rüyalara baş kahraman sen, özlemişsin ya beni, “Ben de” diyorum,ekliyorum. Sen benim için hayatsın ve ben hayatı yaşamayı seviyorum.
24.12.2006 Pazar (17.50)
Buhl:Cimrilik
Bürûz:Görünmek,ortaya çıkmak
Buğât:Asiler
Bî Çûn/Bî Çigûne:Hiçbir şeye benzemeyen, Nasıl olduğu anlaşılamayan.
Gulât: Taşkınlık gösteren, azgın
Tard olunmuş: Lanetlenmiş
Melek-ül Mevt: Azrail Aleyhisselâm)
Mekr:Bir kimseye hiç beklemediği, ummadığı yerden hile yapmak, tuzak kurmak suretiyle zarar vermeye çalışmak.
Kayıt Tarihi : 24.12.2006 21:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
(Habîbim) onların (kâfirlerin) seni tekzîbine (yalanlamalarına) ve senden yüz çevirmelerine mahzûn olma, üzülme. Onların sana yaptıkları mekrden dolayı, gönlün daralmasın. (Çünkü, Allah seni, onların mekrinden muhâfaza eder, korur, onlara karşı sana yardım eder.) (Neml sûresi: 70)
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Allahü teâlânın mekrinden emîn mi oldular. Hüsrâna uğrayanlardan (küfr yâni îmânsızlık ve günâhlar ile, ibret almamak ve tefekkürü terk etmek sûretiyle zararda olanlardan) başkası Allahü teâlânın mekrinden emîn olmaz. (A'râf sûresi: 99)
Kaldı ki insanın güzelliği diline+kalbine+yüzüne ve her zerresine bahşedilen nûr ve rahman olan rabbimin kulu üzerindeki tecellisinden ibaret:) Yeter ki rabbimiz bize gazaplanmasın,yükümüzden ziyadesi ile sınamayacağından şüphemiz yok:)Mekr ile öğretmek değil,öğrenmektir bu zamanda payımıza düşen kıymetli hocam!Haddimize mi hile dolanla öğretme gafletinde bulunarak el-Muzill+El-Muntekim+El-Kahhar ve Ed-Darr olan rabbime tevekkül ve teslimiyette inşallah ön saflardayız:)El-Kuddüs ve Es-Selam mevlamızın sığındığımızdan ve El-Veliyy rabbimizin seçkin kullarının dostu olduğunu bilmişliğimizden her hal ve koşulda her başa gelene rahmet ve hikmet penceresinden bakabilme düsturunu kendimize ilke edinmişiz .Rabbim inşallah ne bizi ne de yanıbaşımızdaki utandırmasın/usandırmasın:)Saygılar bilmukabil:)
"Mekr ile öğretmek değil,öğrenmektir bu zamanda payımıza düşen kıymetli hocam!Haddimize mi hile dolanla öğretme gafletinde bulunarak el-Muzill+El-Muntekim+El-Kahhar ve Ed-Darr olan rabbime tevekkül ve teslimiyette inşallah ön saflardayız:)"
Mekr ile öğrenmek olsun o zaman dersimiz üstadım...Vesselam
bacım... can kardeşim
bir filmden hatırladığım bir kaç kelamı sana yazmak istedim yorum yerine ' güneşin dağların ardından doğacağını biliyorum gecenin tükenip günün ağaracağını solan yaprakların yeşerip çiçekleneceğini ve baharın geleceğini biliyorum kıyametim kopmadan önce (Melekler Şehri, Kütüphane Sahnesi)' devamını özeline ekleyeceğim bacım Allaha Emanet Ol
TÜM YORUMLAR (10)