-Rahşan´a-
akşam kapı eşiğinde bir terli giysi gibi
soyunmak vardı derdinden evrenin
bir entari serinliğini giyinmek
kendi derdini tespih gibi çekmek elinde
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Allah, cenneti de cehennemi de ağzına kadar dolduracağını ve insanların çoğunun hüsranda olduğunu söylüyor. Cehenneme gideceklere engel olmak bize mi kaldı? Yapmayın arkadaşlar! Allah'ın işine karışmaya kalkmayın!
Talebesi erene demiş ki: 'Şu kardeşimiz namaz kılsa ne kadar iyi olacak!' Şöyle bir cevap almış: 'Keşke sen de kılmasaydın da onun hakkında konuşmasaydın!..'
Müminin mümin hakkında konuşması yasaklanmış. Kâfirden bize ne? O zaman, kimse kimseye karışmasın! Denecek bir söz varsa; iyiden, güzelden, doğrudan yana, ortaya densin, herkes payını alsın!
Şiir sayfası değil, arena!
Yeter artık! Gençlere örnek şairler böyle mi olur?
Şiirin tadına varalım.
Sabrettim sabrettim, biteceği yok! Yılan hikâyesine döndürdünüz!
Herkesi yaşlılarımıza saygıya davet ediyorum.
Görüyorsunuz, bu şairimizden de HOŞ BİR SEDA KALDI sadece. Toprak olmak var sonunda. Günahlarımız yetmiyor mu? Bir de KUL HAKKI yükleniyorsunuz!
Barış ve huzur dolu günlere...
Dünyevi ve Uhrevi Mutluluklar...
Onur BİLGE
Eşim'e
Kavgaysa gavga gürültüyse gürültü,
Kurtulamasak dahi canım bir türlü.
En güzel şey şu hayatta yaptığımız,
Az şey midir sarılılıp birbirimize
Cin ve ins şeytanını çatlattığımız.
Şiir sade ve samimi ifadeler içeriyor.
Düşündükçe sabah sabah insanın içi eriyor.
Bu şiiri buraya nakledenler yazım hatalarına hiç bakmazlar mı...UYAYABİLMEK diye bir sözcük olur mu...UYUYABİLMEK denmeli değil mi...?
Günün Şiiri ; sade suya, tirit...Puanı 6 veya 7...olabilir...
Dünkü yazımın üçüncü kıtasının üçüncü dizesinde iki kere BEN sözcüğü geçmiş; ikinci ben HEP şeklinde olacaktır...
Dün muhatabım benim sitede olmadığım bir zamana kadar beklemiş sonra ulvizina diye hitap etmiş...Bu tabir yanlıştır...
Böyle bir kavram hiç bir lügatta olamaz...Herkes bilir ki zina zinadır...Ulvisi olamaz...Hep süfli olanı vardır...Eğer bu nokta nokta normal evliliği kastediyorsa burada da yanılıp,yanıltıyor...Allah'ın emri , Peygamber'in kavli ne göre aktedilmiş bir birleşme;her dinde makul ve makbuldür...Dinsizlerde bile bu böyledir...
Bu mahluk güya kendini BİLİR gösteriyor ama BİLMEZLERDEN olduğu gayet açık...Bilip te bilmez gibi davranıyorsa YANILTIYORSA daha da kötü...Benim de ona sorduğum işte bu...NEDEN YANILTIYORSUN , İNSANLIĞA KASTİN NE...? diyorum bu nokta noktaya...
Güya ARAP ÇOCUĞU da yazıyla onu desteklemiş...Belki bu arabın şiirlerinin pasiflenmesinde onun da DAHLİ vardır...Müslümanlar zanla hükmetmez...Ama burası zanna çok açık...
Bu NOKTA NOKTA kendi diyeceğini dedikten sonra uzun süre cevap vermemi engelledi...Buna ne diyeyim ben...?Dostlardan Mesaj gelir ŞU KADAR MESAJIN VAR denmez...Böyle aşağılık ruhlara cevap yazmak bile FUZULİ...
Hani, en güzel bir otelde kalsak bile kendi evimize girmenin getirdiği bir huzur vardırya,kendimizi dışarda olan tüm sorunlardan soyutlayabildiğimiz...işte bu duyguyu ,sevdiği kişiyle paylaşmanın huzurunu son derece sade bir dille anlatan şiir gibi şiir..
Sevgiyle yaşatıyoruz yüreklerde...
Saygılar
Fikret Şahin
'Ne varlığa sevinirim'
'Ne yokluğa yerinirim'
'Aşkın ile avunurum'
'Bana seni gerek seni!'
'En büyük makam; Hiçlik makamı imiş' derler.
Bütün gönül dostlarına gönül dolusu selamlar..
Bir başbakanın ağzından sıradan bir hayat yaşamanın ne kadar büyük bir şans olduğunu duymak ne güzel.
Malesef biz sıradanlığın değerini bilmiyoruz.Tanınmış ve varlıklı olmanın bize hangi sorumluluklar yükleyeceğinin farkına varmadan sürekli kendimiz için bir şeyler istiyoruz, bekliyoruz.
Bu şiir sayesinde sayın başbakanımın özlediği bir hayatı yaşadığım için şükür ediyorum Allah'a.
Bunun değerini hatırlattığı için de bir kere daha rahmet diliyorum Sayın Ecevit'e...
Demek'ki iyi bir insanın sorumluluk baskısıyla sıradan insanların yapabildiği olağan ,sıradan eylemlerin sakin koltuğuna oturarak rahat bir hayatı özlemek...ne tuaf güç ve sıradanlık iki farklı hayat terenümü..şiiri edebi bakımdan incelediğimizde kendine özgü bir yazım uslubunun varlığı şiirde kendini hissettiriyor.mısralar bütünlük içinde ve abartısız diri ve güzel bir türkce kullanılmış..aşkın saklı duyguları dizelerin üstünden akıp gidiyor..Sayın Bülent Ecevit'i rahmetle anıyorum.Saygı ve sevgilerimle..
hatırladın mı bu şiiri :)
Allahım yattığı yerde dinlendirsin karaoğlan'ı..
Bu şiir ile ilgili 53 tane yorum bulunmakta