Şemsi Tebrizi Şamdan,gelir iken Konya'ya,
Uyku ağır gelince,uğrar hemen bir hana,
Uğradığı hanların,dolmuştu hemen hepsi,
Kalacak yer bulamaz,ancak açıktır camii.
***
Gelir orda camiye,kılar orda yatsıyı,
Cemaat dağılınca,uzak tutar duayı,
Çıkarır cübbesini,yastık eder altına,
Yorgun Şemsi Tebrizi,hemen dalar uykuya.
***
Geçer beş on dakika,gelir ordan görevli,
Yatılmaz burda kardeş,burası Hakkın evi,
Doğrulur Şems yerinden,dikilirler ayağa,
-Benim zararım olmaz,uzanayım şuraya.
***
-Garibim evim yoktur,yolum düştü buraya,
Uğradım yok dediler,yolda bütün hanlara,
Bir zararım olmazki,kalacağım bir gece,
-Var git kardeş işine,bırak beni halime.
***
Vazifeli kızarak,uğraştırma nafile,
-Yoksa atarım seni,yaka paça elimle,
Tuhaf olmuştu Hazret,kalktı hemen yerinden,
Cübbesini giyerek,hemen çıktı camiden.
***
Bakarken arkasından,fenalaştı görevli,
Boğuluyorum imdat,derken boğuktu sesi,
Sesi işitti herkes,İmam geldi meclise,
-Ne oldu kardeş diye,çağırdı görevliye.
***
Kayyum hikaye etti,olan biteni orda,
Koşarak yetiştiler,arkasından Uluya,
-Kusurunu affedin,davranmışlar cahilce,
Bağışlayın nolur onu,büyüklük kalsın sizde.
***
Baktı İmama Hazret,üzüntülü bir halde,
-Benden çıktı bu işler,duacıyım kendine,
-Dua edeyim ona,ölüversin imanla,
Yapacağım ancak bu,duacıyım Mevlaya.
22.12.2014//KIRIKKALE
Hidayet Doğan OsmanoğluKayıt Tarihi : 23.12.2014 14:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!