Kutularca yap/bozlarım oldu
Yaptım bozdum
Bir daha
Bir daha
Zafer, asıl olan
Bütünü bozmaktı
Bozulmak için üretilmiş olmak
İkimizden başka herkese batardı
Oysa her bir parça
Her biri
Birbirine dost
Birbirine sarmaştı
Bir çift ele düşmeler
Kurnazlıkları ve alaycı tavırlarına
Kıvrımlı, renkli yanlarına uğraştı
Kitapçının rafında beklemeler
Ah o beklemeler…
Kimi bir Guernica
Kimi Mona Lisa
Kimi New York
Parça olmak
Parçalanmamaktı
Karmaşayı
Bulaşmayı
Arkadaşlığı sevdiler
Her yapılma bir tören
Her bozulma bir şölendi
Tek korkuları esaret
İnce çıtalı bir çerçevede
Yüzlerinde soğuk
Tozlanmış ve şeffaf bir cam
Oysa kırk yılda bir dahi olsa
Poz vermek
Anlı şanlı
Haykırırcasına
İşte
İşte bakın
Ben buyum, demek
Vesilesiyle tüm akrabalara ziyaret
Bütünü saymaktı
Sonra ver elini
Hadi boz beni
Dağıt dostuma üç/beş bin
Parçalanmamak
Bütünü parçadan bulmaktı
Çerçevelenmeden
Çevrelenmeden
Özgürce
06.04.06
Yasemin SezerKayıt Tarihi : 6.4.2006 23:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bilindiği üzere yap boz denilen tabelaların aslında tek bir nihai tasavvuru vardır. Sadece yap-bozların yerleştirilmesindeki sıralamada insanlar hürdür.
Ama ondan önce söylenmesi gereken belki de şu husustur.
Evet belki de; yapma ve bozmanın birçok alternatifli tekrarlarına dayanan bu oyun ile hayat arasında kurulan ilgi yönüyle bakmak gerekir şiire. Gerçi bu durumu da net olarak söylemek mümkün değil şiirde.Yani şairin hayat anlayışı ile yap-bozun birebir eşleştiğini..
Gerçek nihayette birdir ancak bu gerçeklik kelimeleri değişik bölme ve istifleme çağrışımları kullanılarak bir çok yönden kurcalanabilir mi demeye getiriyor şair..
Bu durum önceki şiirlerinde daha barizdi...
Yap-bozun parçaları ile onu oynayan arasındaki ilişki ve bu ikisinin dışında olanlar şiirin şahıslandırma çerçevesi..Bu üçlü şahıslandırmanın nerede hangi rolü üstlendiği de şairin anlatım şeklinden dolayı net olarak gözükmüyor.
Şairin diğer şiirlerine de dayanarak söylüyorum, kelimelerle oynamak yoluyla gerçeğin yerleşik yapısının yıkılarak yeni gerçeklikler elde edilebileceğini ihsas eden görüşü ile çelişen bir yapı arzetmekte bu şiir.
Son olarak;
Bir sembol üzerinden felsefi bir yansıtma özelliği dışında şiirin oldukça mekanik ve zihinsel kaldığı,şiirsel bir metinde bulunması gerekli ahenk, büyü, derunilik gibi unsurlara dokundurma olarak bile yer verilmediğini söyleyebilirim.
Belki bir şiire yol verecek içsele dönük bir mırıldanma olarak almak daha doğru olur diye düşünüyorum bu metni
Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (2)