Türk insanının çeşitli durumlar için ne güzel sözleri vardır, asıl söylenmek istenen sözün dolaylı yollarla söylenebileceğini anlatan. "İt ürür kervan yürür," gibi meselâ... Ya da "Kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş," gibi meselâ...
Adama anlatırsın anlatırsın anlamaz, anlamadığını da anlamaz. Çünkü hırsı mantığını aşmıştır, akli melekeleri çalışmaz olmuştur. Bu gibilere ne yaparsan yap, hangi dilden konuşursan konuş, "Benim oğlum bina okur döner döner yine okur," örneğinde olduğu gibi ne söylesen kâr etmez.
Cahil insan cahilliğini bilirse sorun yok. Cahil olmak kaba olmayı gerektirmediği için öğrenmek istediği takdirde cahile öğretirsin, kolaydır. Ama bir de nadan vardır ki cahildir, cehaletini bilmez. Üstüne üstlük kabadır, laftan da anlamaz. Bu sebepten nadanla uğraşmak hiç kolay bir şey değildir. Çünkü nadan cehaletini irfan sanır.
Bu gibilerle uğraşmaktan ve boşuna zaman kaybetmektense "Koy sarhoşu yıkılana kadar gitsin," der, döner işinize bakarsınız. O da bıraktığınız yerde debelenir durur, bir şey yaptığını sanarak.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bütün bu doğru sözleri özetleyen bir söz vardır ki o da kendisine uzun ve hikmetli mevzuları az ve özde ifade etme istidadı bahşedilen Muhammed-sav-in şu hadis-i şerifleridir; "YA HAKKI SÖYLE YA DA SUS!"
Allah bizleri her daim hakkı söyleyip hakkı yaşayan kullarından eylesin amin!
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta