Ne kadar sabrederse insan, ruhundan etrafa o kadar çok ışık saçar. Ruhunun sabrı kabullenmesi hayat karşısında onu daha bir güçlü kılar.
İnsan dingin bir ruha sahip olmayı başarabilmişse eğer, Allah’ın yarattıklarına tepeden bakmamayı öğrenir, O’nun mutlak gücü karşısında kendi acziyetini görür ve yaratılmış olanı hor görmemeyi, küçümsememeyi kabullenip içselleştirir.
Yaratılmış olanı hor görmemek insanı temiz tutar ve mutlu kılar. Tam da bu sebepten dolayı sabrı, mutlu olmanın anahtarlarından bir anahtar olarak görüp, gereğini yapmak gibi bir mecburiyet ortaya çıkar.
Öte yandan bu anahtara sahip olmak için de yine sabır lazımdır. Çünkü kozaya girmeden kanatlanıp uçulmaz.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta