YANSIMA
Sarı sıvaları, çatlarından uzaklaşıyor,
Yerçekimine, kurban bir edayla,
Vedalaşmadan.
Sahibin çoktan terk ettiği,
Artık;
Boyayıp, yaralarını sarıp, sıvamadığı,
Talihsiz, bir o kadar da yalnız ev.
Oysa
Ağaçlar sıraya girmişti onun için,
Yapraklarını, kollarını feda ederek.
Sonra demir kazıkların, önüne atılmışlardı.
Sarı kızın samanları, koşa koşa gelmiş,
Balçıkla meşk eğleyip,
Aşkını sunak yapmıştı.
Yâda değer bulamıyor belki bunları,
Bu ayyaş, bitap edingenliğinde.
Bayramlarda, önünde dikilen yok artık.
Uykuya sıvazlıyor belki gövdesini.
Çerçevelerini işleyenleri unutmuş.
İlgisini bile cezp etmiyor,
Karşısındaki meydanda,
Yerel, eşiliğe kabul ediyor musun manzaraları.
İçindeki, kader örgüsü sanıltısı,
Örümcek ağları, tutmaya çalışıyor,
Ayaklanmasını, ayaktalığını.
Belki de ağaçların, samanların,
Balçığın, sarıkızın özverisi.
19.06.2004
Mestan AtcalıoğluKayıt Tarihi : 25.9.2008 16:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!