Kadın(O kadın ben oluyourum.) , akşam yemeği için masayı hazırlamak ve salata yapmak üzere mutfağa girerken elektrik düğmesine bastı. Işığın yanmasıyla sönmesi bir oldu. Birkaç kez bastı düğmeye, yok, yanmadı. “
Galiba ampul yandı ” diye düşündü. Hemen bir ampul bulup değiştirdi, yine yanmadı. Yapacak başka bir şeyi yoktu.
Bu işlerde de o kadar beceriksizdi ki, öyle anlatılır gibi değil. Anahtar sıkışan bir kapı kilidini açmak, radyoda aradığı bir istasyonu bulmak, ocağın tüpünü değiştirmek onun için oldukça zordu. O nedenle şansını zorlamadı, yanmayan ampulle uğraşmaktan vazgeçti. Aspiratörün ışığını yaktı. Yarı aydınlık mutfakta çalışmaya başladı. Nasıl olsa az sonra eşi gelir ve gerekeni yapardı. Eşi, tüm onarım işlerinde çok iyiydi. Ancak birazcık ihmalkârdı ve de unutkan, hatta çok... “ O, bıçağa sap takıncaya kadar, hıyarın vakti geçer,” di.
Salatayı yaptı, yemek masasını hazırladı. Derken eşi geldi; yarı aydınlık mutfağa girince, mutfak lâmbasına baktı. Kadın:
-Ampul yanmıyor, dedi.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Çok hoş hayatımızın içinden, kaleminize sağlık//Bekir Mutlu Gökçesu
Müthiş keyif aldım okurken...
'Nasıl olsa iki dakikalık iş!...'
:))))
:)) Offfff.... Bu kadar güzel de yazılmaz kiiii...
Seni her okuduğumda,içimden geçen ''daha çok kişi okumalı bu güzellikleri...daha çok kişi '' diyorum.
Çok güzelsinnn...çokkk...
Sevgiler....
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta