Kendi kendine konuşmak,
Masada tek bir bardak,
Aynada hep aynı yüz,
Bir tarafı soğuk yatak,
Desteksiz akan gözyaşları
Ve okunan binlerce kitap
Geceleri penceremden sarkar incir ağaçları,
Üstünde bencil bir kedi sesi,
Çalan kapı çöp kokuyor
Telefon hep dertli,
Hain bencil bir bar sesi kulağımdan gitmek bilmiyor,
Tüm şehir dans ediyor kapımda,
Onlara meraklı bir fare gibi camdan bakıyorum.
Beyaz Kadehlerdeki gülen gözleri,
Kıskançlık tüttürüyor burnumda
Annem kahvem,
Babamsa sigaram,
Ne bir kardeşim,
Nede bir amcam var,
Yaklaşmıyor ne deniz,
Ne yağmur,
Nede kum,
Koca kış tek bir kar tanesi bile camıma konmuyor.
Yalnızlık kara bir tükürük gibi,
Ne evimden çıkıyor,
Nede benden.
Yalnızlığa ağlayanlar.
Hey Sizler!
Siz hiç, yüzlük bir posta pulu ile konuştunuzdu?
Çalmayan telefona soru sorup, günlerce beklediniz mi?
Ve siz,
Koşarak açtığınız kapıdan, karanlığın içine yuvarlandınız mı?
Evet, insan varlığı,
Evet, sokaklardaki pis gürültüler,
Yalnızlık sizin yaşadığınız gibi değil.
Kayıt Tarihi : 10.9.2004 13:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Turhan Toy
Hasan Hüseyin Özak
Başka yoruma kesinlikle hacet yok.
TÜM YORUMLAR (4)