Yanlızlık Seramonisi Şiiri - Metin Gürler

Radyonun sesini kıstım,perdeler aralanmış ve bahçe kapısını duyabileceğim sessizlik tünedi akşamıma.Sardunyalar uyumuş,izsiz gecede yıldızlar ışıl ışıl.Bir ses aradım,bir nefes şu bahçe kapısını aralayan,sardunyaları uyandıran bir ses.Beklemekten yorgun düşmüş perdelere ve bahçe kapısına bir tebessüm aradım.Bekledim,uzunca bir vakit geçti.
Ölüm;kundaklık bebekten daha masum geldi seni beklerken.
Kan aktım,parçalandım,aç kurdun dişlerinde cılız bacaklı maral gibiyim.
Günlerse doymak bilmeyen aç kurtlar gibi iştahlı,acımasız !
Kanadım !
Orta yerde bir iskemlede elimde kıymık yarası yok,kanadım durdum,parçalandım...
Sonra bahçe kapısının eşiğinde havlamaya başladı köpekler,
Sessizliği bozuldu akşamın,
Akşam gürültü,akşam kıyamet !
Bu sen olmazın,tanırlardı seni,tanırlardı biliyorum,
Gelmedin !
Yorulmuştu perdeler...
Ve saat 19:45'ti en güzel şarkılar çalardı Eftelyan'nın programında
Yalpalarcasına yürüdüm,felçli gibi,titreyerek yürüdüm
Hızlı adımlar ile..
Radyonun sesini açtım sonra,Eftelya gidip bir kadeh doldur der gibi hisli şarkılar çalıyor,
Yürüdüm,yalpalarcasına yürüdüm,felçli gibi titreterek
Yaklaştım..
Dolabın kapağını açtım sonra,
Gülten hanımın beni ihmal etmezliği duruyor karşımda
Biraz kuru ve pilav,
Ve bir büyükbaş tüm heybeti,delikanlıliģı ile karşımda...
Yenilmediğine yakınır gibi duran beyaz peynir,
Bir kaç gün daha kalmaya sabri kalmamış koktu,kokacak.
Aldım rızalığını,doğradım sonra garip desenli tabağa
Büyükbaşı açtım sonra,delikanlı,heybetli büyükbaş
Anason sardı püsküllü yanlızlığımı,
Helâl,helâl ile buluştu beyaz oldu,
Süt beyazı,pak bir beyaz,git gide dibi yaklaşıyor büyükbaşın,
Bir hamam böceği ilişiyor gözüme,
Kocaman bir hamam böceği,sanki tapusu üstüne bu evin.
Selam sana hamam böceği !
Selamımı alıp başını sallıyor hamam böceği...
Delikanlı,meşrebi düzgün hamam böceği !
Hızla gözden kayboldu meşrebi düzgün...
Büyükbaşın dibi görünmüş,kuru ve pilav kısa bir yolculuğa çıkmış Beyaz peynirin gönlünü de almışım.Yürüdüm sonra,yalpalayarak yürüdüm,
Yalpaladım,Yalpaladım,sarhoş gibi
Gibisi yok sanırım,sanırım da yok sarhoşum
Yürüdüm,
Yaklaştım sonra,düşe kalka,perdelere baktım,,yorgun düşmüşler beklemekten
Bahçe kapısı,ameliyat masasında kalmış gibi,sessiz,soğuk.
Rüzgarsa dövüp duruyor hasırdan sandalyeleri,düşüyorlar sonra sandalyeler,
Yere kapaklanıyorlar.Git gide hızlanıyor rüzgar,
Hızlanıyor ! Hızlanıyor !
Sardunyalar kalabalıkta kaybolmuş çocuklar gibi korkak,ürkek
Yaprakları kopuyor,kanıyor,kanıyor...

Kabullendim sonra...
Acı bir çığlık geçip gitti mahremimden,
Boynumu öptü sessizce,çıkıp gitti evden
Düştü düşecek gibiyim,titreyerek kapattım perdeleri
Bahçe kapısı uykuya daldı,vazifesini yerine getirmiş olmanın huzuru ile
Rüzgar dindi,hasır sandalyeler,dayak yemiyor artık...
Rüzgar dindi,
Sardunyalar,anne koyununda uyuya kalmış çocuklar gibi,huzurlu,Sabah oldu gün ışıdı,bahar yeri gibi her yer
Gün çocuk gülüşü,gün yemyeşil ağaç,gün aydınlık,gün berrak su temizi
Mutluyum,mutluyum,hamam böceği ilişiyor yine
Merhaba sana hamam böceği,merhaba sana !
Merhaba doğan güneş,merhaba filizlenmiş ekşi eriğim,
Merhaba kaz gülüşlüler hepinize kucak dolusu merhaba !
-Metin Gürler-