serin güz akşamlarıydı
Pera’ da yazılan zaman
bizdik siyah körfezlerde
çığlık çığlığa kurşun kalemlerimizle
kumdan kaleleri fethe giden kağıt gemi
ne güzeldi o günler o eski günler
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
BİZİMKİSİ BİR AŞK HİKAYESİ (EVLENDİK)
Her şey
Bir pencerenin önünde başladı
Adam sordu
Neden sarı?
Ayrılık değilmidir sarı gül?
Hayır dedi kadın
En uzun yaşayan, kokusu en güzel güldür
Adam; kadına baktı
Ne güzel kokuyorsun
Ömründe uzun olur dilerim
Kadın tebessümle baktı
Adam yıldızları gördü o gözlerde
Yinede derinlerde bir keder seziliyordu
İkisinin de yaraları vardı
İkisi de gizlice sevmişlerdi birbirlerini
Eğer o şiir yazılmamış olsaydı
Kadın hiç ümit etmeyecekti
Adam hiç söylemeyecekti içindekileri
Ve o gün msn de son satırda
Sana bir şey diyeceğim demese adam
Usulce yazmasa Seni Seviyorum diye
Kadın bende seni… diyemeyecekti
İşte şimdi nefeslerini tutmuş
Yürekleri avuçlarında
Sanki yüzyılladır birbirlerini beklemişçesine
Dans ediyordu bakışları
Aktı zaman su gibi
Dolu dolu bir yıl geçti
Hiç dokunmadan
Elini dahi tutmadan
Bazen güldüler
Bazen ağladılar yağmur gibi
Hem aşktılar
Hem de omuz omuza iki vefalı dost gibi
Sonra bir yaz günü
Ardına takıp yasemin kokularını
Koşup geldi kadın sevdiği adama
Yüreklerde bir kemanın nağmeleri inliyordu
Eve giderlerken
Semiha yankı seninle bir dakika diyordu
Ve kadın usulce sokuluyordu
Sarılıyorlardı bunca zamanın acısını çıkarırcasına
Aşk ateşti
Aşk hasretti
Ama şimdi ten’de ten
Göz’de yaştı mutlulukla akan…
Rüya gibi bir ay gelip geçti
Nasıl ki güzel anlar bir anda gelip geçerse
Vakit ayrılık vaktiydi ya..
Ayrılanlar bedendi
Gönüllerde aynı ateş, gözlerde aynı sevda
Şimdi ikinci yılı tamamladıklarında
Birer altın yüzük var parmaklarında
Gözlerinde ise
O altınlardan daha değerli bir sevda
Onlar erdi muradına
Darısı tüm sevenlerin başına
Murat Ginlik & Yasemin Çağla Ginlik
Buradan bu mutlu çifti tebrik ederim.
Saygılarımla...
neden yazma gereği duydun efendi bizlere bilmediğimiz bir şeyler mi öğreteceksin
senin gibi sıradan, hafif insanların en büyük kozu bölücülük iftirasıdır...
şiir bilgimi sana veya bir başkasına ispat edecek değilim atikebem
sana göre şiirden anlamak için en az 40 yaşında olmak gereklidir biz gençler şiirden falan anlamayız yaptığımız her yorum ukalalıktır ama yanılıyorsun yalnız başınasın ukala olan sensin atikebem...
son olarak katıldığım bir cümlen var belirtmek istiyorum
haklısın şair olabilmekte şiiri anlayabilmekte zordur evet ama es geçtiğin daha önemli bir şey var atikebem...önemli olan İNSAN OLABİLMEKTE...yaşının hakkını verebilmekte...
Yorumumu yaptıktan sonra gene yorumcuların düşüncelerini okudum ve tekrar yazma ihtiyacı duydum.
BİZDEN DEĞİLSİNİZZZZZZZZZ.çığlıkları duydum.
Bizden veya sizden olmak için burada toplananlara yazıklar olsun diyorum önce.Şiire bakmak,ona yorum yapmak yerine bölücülük v birbirlerini tetikleyen,birbirlerini bırakın kendisiyle ters düşen,önce şiire iyi deyip ardından şürekasının feryadına katılan Ömer Mirza gibi yaşından beklenmeyen şiir uleması olduğunu sananlar.Seçici kurula baskı gurubu oluşturmaya çalışanlar.Şiirden bir şey anlamadım diyen hanfendinin takılıp kaldığı satırlara bu mu şiir diyen hanıma da şiirin usta Analizini yapan saygın bir dil bilimcimiz olan Asım yapıcı hocanın şiirde tavn yapan satırlar dediği bölümü nasıl da anlayamadğını itiraf ediyor.Diğer yandan düşünceleri ve çıkarları arasında çelişkilrini açıkça ortaya koyan yayın evi sahipleri.
Zor,Zor şair olmak da şiiri anlamadım demek de anladığını sanmak ta.Maksat bağcı dövmek olunca gülünç durumllara düşenlere de selam olsun.
Geçmişimizi ne güzel özetliyor hayallerimiz ve kutsal kavgamızla ve de yoldaşlarımızla beraber yola çıkışımızı .Sonra bir ,bir yollarımızın nerde kesişip nerde birleştiğini ( Algarina,algarina ) O eski arkadaşlarımızdan bazılarını etrafımızda görüp yanımızda bulamayışımıza yanarız bu günlerde.
Sevgiler kalemine yüreğine sevgili İlyas .
türkiyede her şey gibi şiirde dinsizleştirilmeye çalışılıyor...
şiir ödüllerini kazanmak için şiirlerinde bol tanrı ve tanrıça, ilah ve ilaheler olmalı onlarla dans etmeli sohbet etmelisin yoksa şiiri çözmüş sayılmazsın
şiirinde küçük bir islami öğe bulunsun girdiğin yarışmadan ve başvurduğun ödülden otomatikman dışlanırsın
şu an hatırı sayılır bütün edebiyat dergileri -ki bunların sayısı 10 u geçmez- toptan dinsiz
evet adamlar bu tabire alınmıyor doğru kardeşim diye tasdikliyorlar
günümüz şairinin felsefesi inancı ateizmdir
büyük bir şair olabilme düşüyle inancını satan nice gence rastladım
bu gençlerin suçu onları bu yola sevk eden sistemin yanında derya damla misalidir
Kurul'a
Şair belki daha güzel şiirlere imza atacaktır benim takıldığım nokta başka evet eksikleri var bu şiirin, ama daha önemlisi bu eksiklere rağmen şiiri günün şiiri seçen kurulun şiir bilgisidir 2-3 günlük seçilen günün şiirlerinde gördüğüm şey bu kurul ya İslami değerlere karşı,ya da gerçek manasında sıfır hükmünde şiir bilgisi, var.
Sadece tarafgir bakıyorlar bana öyle geliyor şiiri şiir olarak değil sizden bizden için seçiyor gibi yıllardır bu sitede yazıyorum kuruldaki arkadaşların yaptığı bazı şeyler var eş dost yarene günün şiiri olarak paye verip alarak hava atmaktan reklam yapmaktan ibaret. Burası şiir sitesi şiiri anlayan binlerce şair ve okuyucu var kurul günün şiirlerini seçerken ben seçtim oldu demeyip şiir tekniği olarak değerlendirmeli yoksa bilmeli çok daha fazla şiir bilgisine sahip okuyucular vardır
Seçilen serbest şiirler zorlama ruhsuz imge kırıntılarıyla dolu arada seçilen hecelerde ya devrik heceli veya kafiye özürlü. Lakin eğer şiirde arşa saldırmak varsa günün şiiri tabii seçki kurulunun değişmesi yada ehliyetli seçiciler yok ise iptal edilmesi lağvedilmesi gerekir
Burada kurul gördüğüm kadarı ile adil ve şiir bilgisine haiz değildir yada alenen taraflı ,rengi farklı olanlara da günün şiiri yasaklı tabii .İşte böyle bazen taltif yerine tenkit aldığı zaman kurul nerede yanlış yapıyorum diyemiyorsa yok hükmünde kuruldur ,eş dost akraba ziyaretine ediniz ama şiiri kullanmadan
selamlarımla
'yazı bir kaç günlük günün seçkileri içindir'
Seni alıp bu ulaşılmaz ufuklara götüren, yaşatan her neyse kafa göz yormayacağım. Ama bir kaç damla kuru gözyaşı oldun bende bilesin.
Tüm şiiri okudum, bir şey anlamadım...
Çok mu yorgundur ruhum, düşüncelerim...
Bundan dolayı mı anlamadım?
'bir bulutun ardına inen dolunay kadar
inceymiş zaman'
Sadece üst satırdaki mana güzeldi, anlamlıydı...
Bunun gerisi yok gari...
Özür dilerim şair...
Sevemedim şiirini...
Şiirde anlamsız dizeler ve saçma benzetmelerle gelen bu yeniciliğe karşıyım... (yenilicilk de eskidi, yeni bir yenicilik geldi...)
Bence şiir; ruhtan taşmalı, fakat bedene sığmalıdır... Tıpkı insan gibi; ruhu uçsuz bucaksız ve hür; ancak bedeni sınırlar içinde... Tıpkı insan gibi şekli sabit; hissi derin...
Böyle olağanüstü serbest şiirlerde; yedi göz ve beş kulağa mukabil, çeyrek beyin ve çatlak kemik görüyorum...
Şahsın şiirine gelince; olmamış efendim, olmamış...
Bu mudur geçmişe özlem? Hangi alakasız dizeleri arka arkaya yazsam da şiir olsa diye uğraşılmış sanki... Ben yazayım da adı şiir olsun diye uğraşılmış...
Herkesin şiir yazmaya elbette hakkı var... Buraya konuyorsa bir şiir; herkesin de eleştirmeye hakkı var... Saygılar...
Demin hıla okuyup geçerken 'güzel bir şiir diye düşündüm' geri dönüp tekrar okuduğumda ise şiiri beğenmedim nedense. Hızla okunduğunda, ses-sö ahenk varmış gibi algılanıyor ve geçici bir beğeniye sebebiyet veriyor..
Şiirin girişi esin yoluyla yazılmış ama sanki şair devamını getirememiş ve kendisini çok yıpratmış. (İzzeti nefsini tenzih ederim şair)
Bir hece şiiri yazıyormuş gibi kafiye kaygısı gütmesi de manayı daraltmış.
Yine de hızla okunduğunda kulağa hoş gelen bir şiir.
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta