Yırtıp karanlığın kenarından bir parça gözlerimin ferine yapıştırdı ALLAH…
Unuttuğum nekadar karanlık varsa hatırlıyordum
Hatırladıklarım bir bir intihar ediyordu
Sensizliğin uçurumunda bir çakıl taşı olup yuvarlanıyorlardı en dibe en aşağıya en yalnızlığa
İnsanlarda karanlık konuşuyorlardı artık
Uluorta eteklerindeki haykırışları döküyorlardı
Hüznün ayaklarının altına
Kimileri susuyordu
Boğazına batmış birkaç kelimenin acısıyla
Bir iki damla yaş akıtıyordu
Asfalt olmuş bedenlerinden…
Fahişe olmuş ruhlar günahlarını siktiriyorlardı et pazarlarında
Papatyalar açmıyordu artık
Toprağa kan akıyordu
Cehennem kokuyordu loş sokaklardaki adamlar
Şehir karanlıktı
Ben karanlıktım
Şehir karlıydı
Ben soğuktum
Gözlerim yanlış teşhise kurban gitmiş bir felçliydi artık
Tutmuyordu hissetmiyordu gözyaşının sıcaklığını
Allahsızlıkların içinde şaha kalkan ellerim
Değmiyordu artık onun saçlarına
Ölmek kolaydı
Yaşamak istiyordu oysa
Bileğine iki altın bilezik birde neşter takan yeni gelinler…
Her adres yanlış adres
Her nefes bir cinayet
Her kadın bir fahişe
Her adam bir pezevenkti
Benmi 'genel izleyici' dedikleri şeydim
Kendi cinayetimi en ön sıradan izledim…! ! !
Kayıt Tarihi : 10.4.2011 21:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!