Ey gölgesinde uyuduğum
selvi dalı
titrek bir yaprak düşer
toprağa
ve bozkırlarda
rüzgara inat koşan
rahvan atım
bir alem haşmetinde
umutlarımız.
ey seher yıldızı
savur sabahın serinliğini
ve damlat gözümüze
gece karanlığını.
konmasın pınarıma keklikler
ve alaca karanlığa inat
öten baykuş sesleriydi
bizi uyuykumuzdan uyandıran
korkular hep sessizce
dolar ödümüze
sanki görünmez bir varlık girer içerimize
ve gözlerim arar yıldızları gök yüzünde
kayarken düşer gibi üstümüze
yükselirdi o an ruhumuz,
kabarır en saf duygularımız
ey Süreyya yıldızı
ışığını sal ruhlarımıza
öylece asılırdık saman yoluna
dağ köyünde çocuk öykümüz
ezilir bir kaya dibinde
kimbilir kaç yaşında dolar gönlümüz
tertemiz hisler taşırken fakirhanemiz,
aşık olmayı bile beceremezken.
titrerdi ellerimiz, ayaklarımız
bir yumuşak el
dokunurken tenimize
bilmeden aşık olurduk
yıkılırdı gök kubbe baş ucumuza
ey seher yıldızı sönsen ne olur
güneş dokunur eteğimize
Yeni kitabım
Ecir DemirkıranKayıt Tarihi : 11.7.2019 11:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!