Var olmanın bilinci üstüne kafa yormak istedim
Kendi başıma var olmaya bir anlam veremedim
Olmasaydı bilgilerim
Varlıklar hakkında ne bilirdim?
Dün, mikroskoplarım, teleskoplarım yoktu
Çıplak gözle seyrettiklerimden başkası yoktu
Var olmayı, varlıkları felsefeleştirdiğimde kavramlarım boştu
Şimdi benden üstün aletlerim var
Onlarla bana geliyor varlıklar
Gençlik yıllarımda bir tartışma vardı
İnsanlar tartışmalarına göre tavır alırlardı
Birileri “görmediğime inanmam” diyordu
Hâlbuki neyi, ne kadar görüyordu?
Beynin karanlık odasındaki çalışmaları anlamak
His dünyasının ortasında, kenarında yol almak
Çok farklı algılardı
Gözün gördüğü bunları anlamazdı
Ama birileri illaki gördüğüm derdi
Bu tür sözler zaman içinde insanı gerdi
Düz mantık “göreceğim inanacağım”
Düz mantık “görmüyorsam inanmayacağım”
Bugünden o güne baktıkça çok komik geliyor
Bugün, dün bilinmeyen nice şey artık biliniyor
Ve bilim her gün kendini geliştiriyor
Artık gözün gördüğü bir anlam ifade etmiyor
Bir an kendimi düşünüyorum
Ayarı yapılmış mikroskopla bakıldığında
Delik deşik biriyim
Biraz da aklı kaçık, deliyim
Boyumun on metre
Ağırlığımın altı ton olduğunu düşünüyorum
Ve yaşamak için beslenmeyi düşünüyorum
Dünya beni besleyebilir miydi?
Aç gözlü altı ton insanlara dünya yeter miydi?
Boyumun on santimetre
Ağırlığımın yüz gram olduğunu düşünüyorum
Ve yaşamak için beslenmeyi düşünüyorum
Dünya bana ne çok gelirdi?
Aç gözlü insana yeter miydi?
Beni ben yapanların kararını ben vermedim
Zaman içinde hep kendim olmayı denedim
Öğrendiğim her bilgiyle bilmediğimi öğrendim
Artık kendim olmayı erteledim
Hayat durgun, zaman hızla ilerliyor
Her gün yenilenen bilgi geçmişi siliyor
Silinen, silinmişler arasında yaşıyorum
Yalanlar, yalanlarım içinde yanıyorum
Ölüm, sıradan bir gelecek, zamansız
Varlıkları anlamak, şuan imkânsız
Çok bilgi yalan, az bilgi zararsız
Düşünen insan, geleceğine kararsız
Bir şeye inanmak,
Yol yorgunluğundan uzak durmak
İnsanın sağılığı açısından daha iyi
Ciğeri kurtaracağım derken öldürmemeli kediyi
Bilgi, fikir yorgunu olmak istemiyorum
Sürekli kendini yalanlayan bilgiyi istemiyorum
Kendini yalanlayan bilgi zamansız aşklar gibi
İnsanın şaşırtır, insana görünür yerin dibi
19.07.2012 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 19.7.2012 06:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sorgulayıcı,yaşamın ayrıntılarının ayırdındında olmayı erekleyen ve oldukça inandırıcı öznel açıklamalarla dolu bir yazınsal.
İlgiyle okudum.
Kutluyorum.
Erdemle.
Sonra, o hayalin, hurdebinî olan ikinci dürbünüyle, küçük zerrâtı görecek bir suretle bakıyoruz. O sırr-ı kayyûmiyetle, zîhayat mahlûkat-ı arziyenin herbirinin zerrât-ı vücudiyeleri, yıldızlar gibi muntazam bir vaziyet alıp hareket ediyorlar ve vazifeler görüyorlar. Hususan zîhayatın kanındaki 'küreyvât-ı hamrâ ve beyzâ' tabir ettikleri, zerrelerden teşekkül eden küçücük kütleleri, seyyar yıldızlar gibi, Mevlevîvâri iki hareket-i muntazama ile hareket ediyorlar görüyoruz.
MUHABBETLE SELAM EDERİM.
kutlarım
namık cem
TÜM YORUMLAR (9)