Çağ öncesi çok ağrı vardı.
Yarın mutlaka yaparım inancı içimde ki direniş ve devrim amacı başlangıcı başkaldırı ilkesi yaptı.
Tekrarı ortada durdurmak mümkün değildi.
Zulüm bitmez sıklıkta, devrim az tekrar gerektirir.
Bir boşluk vardı ve boşluk yankısını duydu.
Yaşama hakkımızı gasp edenler karşısında bizi koruması gereken yasa bizim gibi birbirimizden habersiz korunmasız kalmıştı!
Sonsuz kere tekrar eden nefes alış veriş birdenbire son nefesini verebilirdi.
Yaratıcı yaşamın kendisi değilse onu kim üstlenir? Yeryüzünün insan gibi birde tehlikelisi varken! Yeryüzü hiç tanrısız kalmadı.
O tanrı bu tanrı mı? Değildi!
Beklentisizlik yoktu, belirsizlik ise sayılamaz boyutta çoktu!
Sahte bir aidiyet duygusu hiç taşımak istemedim
Taşındığım yerde iken görevim gereği gerçek aidiyet duygum uzak bir özlemdi, hala!
Bilikim birikimler arayışı ile bir seviyeye ulaştım
Ulaşılmaz değildi zaman bedel ödeyen lazımdı!
Kim? Bir yaşam, kendi dışı yarara harcar ki?
Nedenli olmasına rağmen nedensiz algılı salgın ve saldırılar şifa arıyordu
Tanrı beklenti yeri değildi, yokluğu anlamı da içermiyordu
Saygı etiği geç gelişiyor yaşamda sevgi gibi yer bulmakta zorlanan ve elzem duygulardı
Duyuncum inanç yerine iç ses olma depreşisi oldu
Beklentim kendimi hariç tutan eyleme iten kadim bir ulu görev sır
Ne göz yumdum ne de ezeni ezmek istemedim
Caydırıcı olmak için çok zaman verdim
Onlar kendini ezdiler
Görüntüsüz ve gürültüsüz inatçı bir yaşam çabamdı
Gürültülü görüntü bolluğu içinde!
Yeniden başlama ve başlatma cesareti örneğini yeryüzüne yerleştirdim, silinmesi zordu
Yaşattıkları unutulmaz
Yanıtsız kutsallık kalmadı, bitti.
♾️▪️Önder Karaçay ▪️♾️
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 1.6.2025 01:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
▪️♾️▪️TÜRK▪️♾️▪️
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!