Yanık Topraklarla Tarif Edecekler Kendil ...

Mustafa Yılmaz 4
765

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Yanık Topraklarla Tarif Edecekler Kendilerini

Yaşarken ben çok büyüktü... Bu aşk denen kör bıçak...
Ve bir gün gıcırdatarak kendini biçti...

İki yürekte de...
Geriye sadece göyaşı bıraktı...

O da şaşırdı bu kadar acıyla nasıl sevildiğine...

Sadece birinin şansı vardı yaşamaya...
Oysa diğeri içine gömüyordu kendini...

Kendine kendine ağlıyordu... Bir ara yer değiştirip diğerine geçerdi ağlamalar...
Sadece nankör değillerdi kendilerine...
Sevdim diyebiliyorlardı
sevdim...

Kahrederek sevdim... Belki de sevdik diyorlardı bir birlerine duyurmadan...
Kendi içlerinde kendilerine ağlayarak...

Aynı cümleyi ayrı renklerle yazıyorlardı...
Biri kırmızı... Diğeri mavi...

Mürekkepleri bitince kalem renklerini değiştirip,
biri maviye diğeri kırmızıya yazarak sayfada bulandırıyorlardı kelimeleri...

Ama aynı cümleleri yazıyorlardı...
Sevdik ve saydık...
Ama birbirlerinde sayılıyorlardı... Sevgi adına çektikleri acılardı geride kalan...

Acılarda birleşmeydi bu...
Sevgiden kopup acılara yönelmekti bu...
Kimsesizliğe attılar kendilerini... Ve kimsesiz yaşamayı öğreniyorlardı...

Ama zaman geçiyordu...
ama
zaman yiyordu onları... Belki de canlarını…

Zaman zaman biri gülüyor, diğerinin acısını görüp bir diğeri için acılandılar...
Sadece aşk dediler adına...

Oysa aşktı acı çeken onlar adına...
Beni yazacaklar...
Beni konuşacaklar ama ağlayacaklar... Ağladıklarını yalnız kendileri bilecekler...

Kendilerinde acıyla kalacaklar...

Görmeyecekler acıdan başka yanan kentler olduğunu...
Kendi şehirlerini yakacaklar iç düşüncelerinde...

Ama bir gün yakacak şehir, içlerinde yanacağı şehir bulamayacaklar…
Küskünlükle dolanacaklar hasretin kırbacına…
Tünellerde kalacaklar… Dehlizler saklandıkları yerler olacak…
Ve bu hayat benim bu hayat bizimdi diyemeyecekler… Savaştan çıkmış şehirler gibi viranelik olacak hayatları… Acının süngüsünü taşıyacaklar birbirlerinden korunmak için…

Adına aşk diyecekler…
Yanık topraklarla tarif edecekler kendilerini…
Ve
al bu hayat senin olsun diyerek sarılacaklar kulpsuz hayatın sol yanına…
Nereye gitseler yanık gemiler çıkacak karşılarına...
Binip dönemeyecekler... Dönmek isteyip dönemeyecekler...
Dönmek istemeyip dönemeyecekler...
Aşktı diyecekler gitmek istedikleri yerin adına…
Ama
Unutulacaklardı aşkta... Unutulacaklardı kendilerinde... Unutmak isteyip de unutmayacaklardı kendilerini...

Baharı yazı kışı mevsimleri... Mevsim aylarını sayarak geçecek günleri...
Ama
kendi günlerini... Kendi aylarını unutacaklar... Sevinemeyecekler papatyaların açma zamanlarında...
Portakal çıkış zamanlarına...

Renklerine bakacaklar portakalların ama
maviportakalı bulamayacaklar…
Savunmasız bir hayat olacak önlerinde…
Kendilerine acıyacaklar…
Ama yaşamaktan vazgeçerek…

Ama
vazgeçemediler yaşamdan güzeldi hayat oysa…
Vazgeçemedikleri kendilerinden dönüp, birbirlerinden vazgeçmeye çalıştılar…

Oysa yapmak istedikleri şehirleri yakmak değil kendilerini yakmaktı ama başaramadılar…

Aşkı yakmaya çalıştılar…
Aşk yanamadıkça kendilerini tutuşturdular…

Bunun zamanı yoktu
saati yoktu…
mevsimi yoktu…
Sadece sevgiye bağlanmak istediler
ama O da içlerindeydi
birbirlerine diyemediler…

Oysa aşk için, ölmez derlerdi aşk ölmedi… Öldüremediler…
Kendilerini ölüme terk ettiler…

Oysa ölüm çok uzaktı onlara göre… Oysa ölüm çok yakındı onlara göre… Tutamadılar bir ucundan… Çökmemek için yaşadılar… Belki de ölmek için yaşadılar…

Ama
rezil oldular aşka…

Şimdi aşk konuşuyordu…
Beni konuşun yazın diyordu aşk… Konuşun beni… Ve bensiz yaşamayı öğrenin

Oysa…
...Adım gibi bildiğim birşey var ki... Aşk geldiğini söyler…

Hani ayaklarında çıngıraklı halhallarıyla süzülen hindu dilberlerinin salınımı gibi...
Seslenir…

Ben geliyorum der-de… Hazır mısınız… Demez...

Ve… Ne kadar 'büyük 'de olsa… Bir kalp bazen aşkı barındıramaz…
Sığmaz bir kalbe bazen bir aşk… Tıpkı bir kalpten 'daima' kocaman bir aşk olmayacağı gibi...

Sadece teselli buldular aşk konuşurken… Bitmeyen düşünceler konuşulurken.
Gömüldüler pervasız düşüncelere…

Mustafa Yılmaz 4
Kayıt Tarihi : 22.7.2009 10:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Canan Ereren
    Canan Ereren

    Her satır birbirinden anlamlı..


    Ne kadar 'büyük 'de olsa… Bir kalp bazen aşkı barındıramaz…
    Sığmaz bir kalbe bazen bir aşk… Tıpkı bir kalpten 'daima' kocaman bir aşk olmayacağı gibi...

    Sn:Yılmaz efendim şiiriniz bana Tahirle Zühre meselesini hatırlattı birden...

    yine muhteşem çalışmalarınızdan bir tanesi daha antolojimde,saygılarımla

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mustafa Yılmaz 4