Durgun deniz yanı başımızdaydı.
Ne motor gürültüsü
Ne bir yaprak kıpırtısı.
Durmuştu yaşam.
Sonra yürek atışımızın yaylım ateşi
Sonra soluk alışımızın çıldıran direnci
Nöbeti devraldı, sessizlik kenara çekildi
Kımıldadı bir yerlerde yaşam.
Başladı akmaya yeniden zaman.
Durgun denizin omuzlarına attım ellerimi.
Durgun denizin veadı mavi olan her şeyin omuzlarına attım yüreğimi
Yürüdük
Bir süre birlikte yürüdük
İncir ve üzüm kokusuydu mevsim
Yanık toprak bazen yanık asfalt kokusuydu zaman.
Tepemizde güneş vardı
Hep şahidimiz hem suç ortağımız
Ve bir de tepemizde safi mavi
Yaşamak zamanı geldiğinde,
O bizi başka bir bedene, bizi başka düşlere
Sürükleyen akış bulaştığında,
Sevda olsun
Ayrılık olsun adı farketmez.
Yeri gelir gökyüzünün çiğ maviliğini alırız.
Yeri gelir dört kere lacivert gözleriyle müjganın
bakarız dünyaya
evlerden taşarak sabır taşını çatlatarak
,kapılardan fırlayarak çocuk çığlıklarıyla
kapıları kırarak ve yasaları parçalayarak
umutla ve mutlulukla.
Güneşle, maviyle, durgun deniz ve sessiz tabiatla aynı suçta ortaklık yaparak
İncir ve üzüm kokusuydu mevsim
Yanık toprak bazen yanık asfalt kokusuydu zaman.
Kayıt Tarihi : 7.11.2015 17:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!