Yani diyorum ki
yine öyle parlak kırmızı r/Ugan
da
şimdi en azından haritada yerini biliyorum
bu da az şey mi
acıtmıyor mu nasırların ayaklarının evini
yine mi
aldın dar
burada da çok ucuzları var
ama
iki günde paralanırlar
derken düşündüm kü
ne az şey biliyoruz dünya hakkında
oysa çıplak ayaklı şu Afrika çocukları
beni hep gülüşleriyle yaralarlar
acıtırlardı
sancılarla bir yerlerimi
Yüksel Nimet Apel
rugan dan Uganda'ya geçtim
ve
ve karşıma çıktı
Viktorya gölü
4/Mayıs/2013/Cumartesi/Bodrum
Alıntı gezi notları:
Uganda'dan Gezi Notları "Eski Sömürgenin Çilesi"
Murat Yalçıntaş'
1991 - Ekim, Sayı: 068, Sayfa: 033
Uçağımız Entebbe kasabasındaki havalimanına inince Uganda'ya neden 'Afrika'nın incisi' dendiğini biraz anlar gibi oldum. Masmavi bir gölün kıyısında (Viktorya gölü) yemyeşil, top ağaçlarıyla süslü bir manzara. Sağda, solda öbek öbek sazdan yapılmış evler, yıl boyu 25-30 derecelik bir ısı ve güler yüzlü insanlar.
Uganda doğal zenginlikleri bol bir ülke, hem çeşitli madenleri var (bakır) hem de toprağı verimli. Ama İngilizler bu koloniyi terkederken ülkeyi öyle bir karıştırıp gitmişler ki zavallı Ugandalılar 1984 yılına kadar kendi aralarında savaşıp durmuşlar. Binalar hala kurşun delikleriyle dolu, yolların kenarında sık sık yanmış tanklar, devrik toplar görmek mümkün.
Uganda'da iki büyük kabile var. Asıl büyük kabile, güneyde gölün kıyısında yaşayan, barışçı, kendi halinde çiftçiler. Bir de kuzeyde, kurak arazide yaşayan hırçın tabiatlı göçerler var. Ama bunlar sayı olarak az.
İngilizler Uganda'yı yönetirken ilk olarak orduya ve önemli noktalara bu kuzeylileri getirerek ülkenin iç dengesini bozmuşlar, giderken de, 'Obote' adında zalim bir kuzeyliyi Uganda'nın başına devlet başkanı diye bırakıp gitmişler.
Daha sonra onu başka bir kuzeyli asker, İdi Amin, devirmiş. İdi Amin zamanında, kendisi müslüman olduğundan, ülkede müslümanlar serpilip gelişmişler, sayıları toplam nüfusun %30'una ulaşmış ve Uganda'nın müslüman ülkelerle ilişkisi artmış. Ama bu, herhalde bazılarının işine gelmediğinden Tanzanya ordusunun yardımıyla İdi Amin'i devirip yerine tekrar Obote'yi getirmişler.
İkinci Obote dönemi büyük bir zulüm ve ordu terörü devri olmuş. Dediklerine göre herhangi bir asker, herkesin gözü önünde sizi vurup, saatinizi, cüzdanınızı alıp gidermiş de, kimse de birşey diyemezmiş.
Bu zulme daha fazla dayanamayan kabile ayaklanmış ve yönetimdeki kuzeylileri devirmiş. 1984'den beri ülkeye güneyliler hakim ve nisbi bir ferahlık ve güvenlik var. Ama hala, az da olsa, askerlerin evlere girip yağma yaptığını, insanları soyduğunu mahalli gazetelerden okumak mümkün. Ama bu olaylar artık nadiren oluyormuş.
Uganda'nın bu kısa tarihçesi, diğer Siyah Afrika ülkelerinin tarihçeleriyle üç aşağı beş yukarı aynı. Eski sömürgeciler hala sömürgelerini yönetmeye çalışıyorlar. Eskiden askerlerle yönetirlermiş, şimdi de çeşitli politik oyunlarla yönetiyorlar.
Murat Yalçıntaş
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 4.5.2013 10:00:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!