Yangından Gelen Azap Şiiri - Oğuz Kılıç

Oğuz Kılıç
105

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yangından Gelen Azap

Bianka! Sen kundaklanan yangınların rahminden gelen azap!
Sen damarlarıma şırıngalanan işkenceli ızdırap!
Şimdi Sen; Küllerin rahminden sezeryanla doğan bir zümrüdüankanın
Cerrahi mazgallara sümkürülerek kusulması gibi tiksinç;
ya da Pskiyatrlarca tertiplenen topluyangın terapilerinde yanarken
menekşeli küllerinden ateş çiçeklerinin doğması gibi haşin
ya da; Kınına platonik hisler besleyen; keskinliğini damarların engebesinde bileyen;
Kılıçların kılıçartığı cesetlere beslediği hisler gibi vahşiydin..
karanlık semptomlarla rengini beyin hücrelerinden alan,,
Travma mekanizmaları ile oluşan mekanik lezyonların
beyin tımarhane hücrelerine verdiği tahribattı ürkekliğin…
çünkü tahribat doğuruyordu aşk; dudaklarından gözlerime iltihapla üflediğin
vahşet tiradıyla açılan irasyonelleşmiş bir şiirdin sen
hafızaların kadrajında travmatik anıların lanetlediği sanrı
kasıklarının çiçeğinden Abaza iltihabıma akan sancıydı;
hamamböceklerinin yumurtladığı iltihaplanmayla
iğrenç yaraların kabuğuna beslediği evcilleştirilmiş platonik ilişkinin
çarpılması ile lanetlendi damarlarımıza akan ağrı…
takvimlerden mevsimler lanetle kovulurken;
yelkovanla akrep kadranın huzurunda çiftleşirken,
bu mitolojik travmadan sağ çıkamıyorduk

kasıklarındaki sarp şarampollerde cesetlerin gövdesizliğiyle mühürleniyorduk
yani:''faildik katlimizi maktülüne sunarken
katildik maktülünden kaçtığımız vakitlerde;
maktüldük katlimizi tılsım diye gizleyip,
sevişerek işlediğimiz vahşi cinayetlerde’’
tarzı melankolik dizelerle katloluyorduk
tufanda günahkarca katlolan sapıtmış kavimlerin
çıldırmış şiirlerle kışkırttığı günahlardık sevgilim...
çünkü spontane intiharla zuhrediyordu intikam
cerahatla kışkırtılan dikenli yaraların
kanamasıyla klonlanıordu salgılanan orgazm
yarayla kabuğun çığlıklanan flörtünde sen
çığıkların repertuarında konçertolar bestelerken;
şehrin höparlörlerinden taa mezarlıklara dek
zikredildi sahtiyanlara işlenen tufan..

sonra kasırgalı dalgalarla dalgakıranlar yıkıyordu
dudakdiplerinden dudaklarıma o frapan intikam;
ölühayvanların kasıklarından akan mekanik çığlıklarını
anarşistce gövdelenen günahlara saklarken
kanunsuzluk konseptiydi sürgünlüğümü yıkan şehvetlerin..
yani göğüskafesinin uzayboşluğuna fırlatılan o zavallı kalp bendim! ..
şimdi sen; yangın literatürüne tescillenenen Zümrüdüanka kadar zarif,
boyna inen giyotinin dinamikleşen fiziği kadar vahşiydi ürkekliğin..
bianka! sevgilim! sen Küllerin rahminden sezeryanla doğan bir zümrüdüankanın
Cerrahi mazgallara sümkürülerek kusulması gibi tiksinç;
Ya da Pskiyatrlarca tertiplenen topluyangın terapilerinde yanarken
menekşeli küllerinden ateş çiçeklerinin doğması gibi haşin;
Ya da yaranın kabuğuna duyduğu platonik tasarrufların gölgesinde,
Damızlık boğaların salgılara dökülüşü süratinde vahşiydin

artık yüreğimin fayhattını parçalıyordu korkunç depremlerin..
Kasıkların:genitalorganımın patlayanyanardağlarıma yataklık ediyordu
genitalden fışkıran sabıkalı nehirlerin yatakdeğiştireyim derken
korkunç dölyatağının amelyathanesinde cinsiyet değiştiriyordu
Kollukkuvvetlerinin içorganlarınca amelyathanelerde aranan
yasadışılığın damarlarına acıyla şırıngalanan İki akreptik..
içorganlarımızın seyirdefterine kayıtlıydı sömürmemiz;
sömürülmüş ülkende emperyalist krallıklar kuruyordum..
sonra küreselleşen dudaklarının hırçın topraklarını
emperyalizm pençesinde piyasaya pazarlıyordum..
korkunç ejderlerin istilasına pazarlarken sömürülmüş topraklarını
en terörist gerillaydım ortadoğusunda patlarken yüreğinin..
damarlarını kasıklarının kerhanesinde fondatenli falçatayla budarken
sen emperyalist abazaların kucağında raconsuz bir fahişeydin!
şimdi cenazeme dalbudaksalan korkunç glayöllerden yontulan çelenklerle gel
yırtıcıkuşların çığlıkların soykütüğünde iniltiyi sexin ölüm kaydına,
damgalı efkarların katranlı kaşeleriyle mühürlemesiyle gel;
orgazm adlı gezegenin uğultulu yörüngesinde
melankolik esvablardan iniltini soyundur da gel!
bianka! Sen kundaklanan yangınların rahminden gelen azap!
Sen damarlarıma şırıngalanan işkenceli ızdırap!
git de doğur kendini basarak küllerime!

Oğuz Kılıç
Kayıt Tarihi : 8.12.2014 12:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Oğuz Kılıç