Teninin yamacında bozkır
yalazı küllenir
varsan yeterim ahlara
ölümün namusu paklar
gencimi gövdende
ne kadar günah söyle aklar
sence dağlar
bende ağlar
Yine aşklar düşecek
kırılgan, iğreti, yazık
benden yana
yine sevdalar üşecek
günah suretli
sireti sen olacaksın ecelimin
Kaç kere dağlanır yara
gidene kaç ömür ağlanır
namlunun ucundaki aşk
kaç yangını palazlandırır söyle
söyle benim olmayana
kaç ömür ağlanır
Sırlanmadan âyân olan günah
uzattığın kollar eksiltti beni
bilmiyorsun, bilemedin derdimi
hangi günah cennete çıkar koynunda
kaderimiz ikiz yılanlar gibi
birbirimizin dolanmayan boynunda
Giyindiğin ten urbası
yangın yerim
kanattığın kor
güle inat
mevsim be mevsim açmakta
hangi Leyla’ya nasip böyle gülistan
bana hâristan
Uzattığın ellerde uyanan pervane
çekince düştü nârına
cehennem diyarına
Gül kurusu akşamlar şahit
bu memnu aşkın bestesine
döktüğüm kaç yaş unutturur adını
yangınlarla geldi vedan
bilemedim veda demekmiş ilk busen
aşka biçilen ömür yazık tez elden soldu…
Bir bakışın vurduğu darbeye
bağrım dayanır mı sandın
bildin mi kalbim
susuşuna ağrır
aşka adadığım ömür artık
beyhude ağarır
Kadim ferman değil ayıran bizi
kaç yangının tülü örter bilirim
onca intizar bir intihar büyüttü ömrümde
yarını olanın gecesi bahtiyar
ölümüm senden âşikâr
Kaderim kızıl mürekkeple yazılmış
yangınım ondan
murat kandilinin nûru sönmekte
bilsem kader ağını ateşle örmekte
kaç milâdı kaldı ömrümün
vuslat musallâyı mı görmekte
Unutma
duan ellerimde nasırlanırken
adın gönlüme yasaklı şimdi
ebedi suskunluğun
günahıma şerik olmasa da
kalp yangınımın vebâli
senin defterine düşecek...
Kayıt Tarihi : 3.5.2006 13:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!