Ateş düştü içime, yandı sinemde gurur.
Gönlümde hicranımdan başka bir şey kalmadı.
Kuyulara düşsem de beni bir kervan bulur.
Ömrüm kölen oldu da, sana sultan olmadı…
Bulamadım soluğunu nerde unuttu gönlüm.
Bilmedim sensizlikten başka diyar yurdumda.
Senin için ölümü, kaderden sayan ömrüm.
Yine sensiz son bulur, yangınların ardında…
Zaman hazan mevsimi, ruhumda binbir acı.
Hayatımdan geriye bir avuç küldü kalan.
Seni de unutmanın teneşirmiş ilacı.
Yaşamak bir sui-zan, musallada son bulan…
Aynalarda gördüğüm sen değil, artık benim.
Her nefeste kalbime yeni bir ben doluyor.
Vakt-i Sâlâ zamanı, tükenirken bedenim.
Ahh o benden geriye, yine bir sen kalıyor…
Yanılgı bir kördüğüm, kalbimde sızlar ucu.
Çözdükçe her ilmeği, yüzün çıkar karşıma.
Yüreğimle işlerken adı sen olan suçu,
Yine kan karışıyor bir avuç gözyaşıma…
Seni terkettim eylül, hazanı beklemeden.
Kan damladı aşkımın, cefakâr sinesine.
Yaşayamam, ömrümü ömrüne eklemeden.
Yüreğim hasret kalır bir veda busesine…
Bir gülistan içine gömsünler bedenimi.
Adını işiteyim her seherde bülbülden.
Sende kalan ömrümle sarsınlar cesedimi.
Ben kokunu duyayım her sabah kızıl gülden…
Ölüm acı bir zehir dokundurdu ruhuma.
Gidiyorum gözlerim, gözlerinde kalıyor.
Dilim son bir duayı öğretirken ahıma.
Yüreğimi zamansız Vakt-i Sâlâ alıyor.
28.04.2009 / 02,06
Yusuf MescioğluKayıt Tarihi : 8.6.2009 08:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!