Yanan yürek olsun yürek
Razıyım
Olsa da günah sevmek
Kabulüm ne varsa hepsine
Dert,keder kahrın emrine
Cehennemin de ta ötesine,
Bilir misin sen
Gönlün gönüle düşmesinen
Ne olduğunu
Bilir misin sen
Zamansız zamanda yaşamanın
Ne demek olduğunu,
Nerden bileceksin
Sen ben değilsin ki
Mesafelerin gazabına uğramış
Hasret özlemle öç alırken
Ben sensiz ben değilim artık
Bundan böyle beni hiç boşuna arama,
Meğerse gerçek bir yalanmış
Hakikatta bir hayal bir rüya,
İnandım kandım feleğin çarkına
O da aldı beni götürdü
Umutsuz bir diyarın falına
Gel de şimdi mutlu ol,
Varlığım yokluğuna eş değer
Sensizliğin ile toz duman olmuş
Üç günlük ömür ziyanda kar
Ne para ile ölçülür ne de pulla
Boşluğumu sen ile dolduracaktım
O da nafileye beşten de az kala,
Kula kul olmak
Kitabımda yazmaz
Amma velakin sen olunca işin içinde
Kölen olayım desem o bile hiç kalır
Boşa geçen zamanın çarkında
Ona bile çoktan yazıyım, razıydım aslında...
* Berlin, 09.11.2025 *
Talat Özgen
Talat ÖzgenKayıt Tarihi : 9.11.2025 02:46:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



kıtlıktan çıkmışçasına,
kalbinin kemiklerini sıyırıyorum gıyabında,
sırdaşlığın manasına söyle,
açsın yüzünün peçesini ki,
onu,
öz/lü/yo/rum,
sekerât halindeyken,
hayatı yeniden sevdiren,
ölümsüzlüğe öykündüren dost…,
sefil bir divâne gibi,
kıymetsizliğime katık edip
sözlerini;
bir bakır tastaki meyin son damlasına varıncaya kadar,
içer gibi yudumluyorum…,
kömür gözlü,
yoksul gecelere söyle,
ölümün karanlığından artık
kork/mu/yo/rum…,
hekimim;
raylarıyla halvette yalnız bir tren gibi,
boşalmış bir garın saatlerini
temizliyorum gözlerimden,
ki zamana söyle
bilirsin,
nurlu bir sabah için ballı bir uykuya
da/lı/yo/rum;
ah hiçliğim,
bir mülevves yol arkadaşın olarak,
kıpçak süvarileri gibi,
at sürüyorum keşifsizce,
darda olmak nedir bilen ve
gün görmüşlük pîri yüreğimle…;
yağmura söyle,
yokluğunda,
duaların akmakta hastane
cam/la/rın/dan…,
hızır/ilyas tepesi şahittir bilirsin,
bozuk bir gramafonun kırık iğnesi gibi,
çiziyor zamanın plağını
celâlli sözlerin,
kestiğin raconlar ve verdiğin ayarla…,
ve ayrılığa söyle,
birlikte dinlediğimiz insanlığa ağıtlarla,
gökyüzünde hâlâ yıldızlar
ya/nı/yor;
kadim zamanlar kervanı buhurum;
ömründe bir türlü dikiş tutturamamış
zayıf bir iplik gibi sabırsızım,
orta mescid öğlesinde
bir pazar gününde daha,
sade kahvelerimizi yudumlamaya…,
ve söylesin şimdi toroslar,
avare sakarya ovasına,
sohbetini daha nasıl,
a/ra/ya/bi/li/rim;
İyi günler..teşekkür ederim sağ olun var olun..esenlikler..selam ve sevgiler Berlin' den
TÜM YORUMLAR (1)