.
her ölüm ve ayrılık arabesktir biraz.
şimdi kapamalısın gözlerini
unutulmuş bir rüzgar gelip
alıp gitmeli ellerini
hani hep beklenen bir gün olurdu
seni oraya götürmeli
ütopik çizgillerle yürünmüyor
kapıları kırılmışken yaşın
siniri tutuyor bacakların
titriyorsun ağır sıtmalarda
ölüm bir şey değilde
ağır geliyor bu titreme
ne üşüyorsun
ne ölüyorsun
sol bacağın kırılıyor
duvarlar sıcak
soğutmuyor
ne kırılmış kapılar
ne kurcalanmış kilitlerim var
o kadar uzun ki bu yollar
ne sonu ne de başı var
teriyle eriyor ayaklarım
boyum kısalıyor
bu kambura yasal laflar ederken
yiyip beni bitiriyor
suyu getir
avuçlarımı yıka
ayaklarımıda
pürü pak bir zaman
uzat her yanımı
ellerimi göğsüme bağla
sonrası karanlık ağzıma
külümü al git
artık ağır değil ayrılık
kabullenilmiş bu dağınıklık
bir ateş gelse
bir nefeslik
o da bir canlık
ben taşı oynattım
ellerimi sana kaldı
deniz suyuna yatır
tuzludur bir yanı kokmam
çakılı kumu sıcağı
elbet alır sızımı
sızımda yarım hava
söylede öyle git
toprak kokar
geçilmez umut kalır
güllere aşılanır
unutulur mu aşk
budanır mı
darlanır mı her şey
patlarım bu havalarda
ne sana
ne ölüme kalır bir yanım
git şimdi iç yarımdan
şöyle uzanayım
su yılı
.
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 11.8.2006 13:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Zafer Zengin Etnika](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/08/11/yanan-gece-nobetleri-kuldasim.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)