Yanan evler Şiiri - Akın Akça

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Yanan evler

Uzaktan,
yanan evler gördü adam.
Yanına yaklaşmaya niyetlendi
çabalayan adımlarda.
Yaklaştığın is,
buram buram,
daha bir filizlendi sanki.
Çıtır çıtır tahtalar
koca bir malikaneyi götürüyor.
Ordaki çorak ıssızlıkta
bir kova bulmaya çalıştı.
Bir köpek, bağlı zincirini
koparacak gibi atıldı;
boğazında halka izleri kaldı.
Gerisin geri
süneceği beklenirken,
oracığa.. yere düştü.
Kujo gibi kuduz olmuş olmalı,
ağzı köpüklü;
'belki de vardır sarası,
olamaz mı? '
dedi adam.
İyi ama..
ağzı kujo'nun,
adamın su aradığından mı,
öyle öyle;
nerden bilsin ki bunu böyle?
Kim bağladı o köpeği oraya?
Orası neresiydi.
Her yer,
cayır cayır yanarken;
kirli sarı bir tulumba gördü,
ilişti hemen yanına:
Tekrar, bir kova aradı;
Gene gerekecekti

Her bir yanan ev,
aslında pencereleriydi
malikanenin:
Kovanı terk arılar, nerde?
Çok fazla sessiz ve güvenli.
Bu kadarı fazla.
Ters bir tepkime
denebilecek buna bir çağrışımla;
hemen çıkardı
iç cebinden ceketinin,
göz damlasını!
Sıktı gözlerine birkaç.
Kujo'nun gözleri ağırlaştı.
Alevler azalmaya yüz tuttu.
Ama her şey sanki;
hala, eskiden rüyaydı.

Az evvel
teskin-tetiklenilen
ateşe doğru süratle attı
eline bulaştırdığı
göz damlası plastiksel tübünü!
Koştu Ford Taunus
kırmızısına!
Bastı şaltere çakıyı!
Araba az tekledi:
Sıkı fıkıca yanakları şişkin,
pıkına sıkıla ggeçiyor
gökten bulut melekleri.
Ağır, ağır
ve sonra,
birden uçarak-yayılarak.
Sanki bir ufo tepede de,
çene çalıyor.
Bir an sonra da
zıpkın gibi fırlıyor!
Nihayetinde ne olacaksın.

2007 mart13

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 14.3.2007 23:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça