Sokağın taşına bile soramadığım bir adım var,
evimin kapısında bile misafir gibi duruyorum.
Gölgesi çekilmiş bir ağacın altında
kökünden kopmuş bir yaprak gibi sallanıyorum.
Bir yanım geçmişin kırık aynasında,
bir yanım yarına dönmeye korkan bir kuş.
Hiçbir yere tam sığamayanların
sessizliğini taşıyorum omzumda.
Dilimde yarım kalan türküler,
yüreğimde ismi unutulmuş şehirlerin pası.
Kim bilir, belki de insan
en çok kendi içindeki kapılara yabancı oluyor.
Toprağına basıyorum ama
toprak beni tanımıyormuş gibi susuyor.
Rüzgâr yanımdan geçiyor
ama adımı bilmez bir soğuklukla esiyor.
Gülüşler solmuş, yüzler değişmiş,
dostlar zamana yenik düşmüş.
Köprülerin altından sular değil,
darmadağın ömürler akmış.
Ve ben hâlâ kendi yurdumda bir yabancı gibiyim…
Elim elimde değil, yolum yoluma çıkmaz.
Bir umut kırpıntısı arıyorum
her cümlenin kıyısında, her bakışın uçurumunda.
Ama bilirim…
Her yabancının içinde bir dönüş hikâyesi saklıdır.
Her kırgınlığın içinde bir yeniden doğuş.
Ben de bir gün kendi yurduma,
kendi içimin vadilerine
tekrar varmaktan vazgeçmem…
Ve şiirin sonunda,
bu yabancı hâlin koynundan doğan sesle fısıldarım:
…der ki bu sözleri, gönlü yorgun ama umudu diri bir Kul Ortak.
KUL ORTAK
Baki OrtakKayıt Tarihi : 6.12.2025 13:44:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!