Kan gölüsün Pirin palas,
Eller konuk etti sana,
Evdekiler tutuyor yas,
Erir içim yana yana…
Zulme mesken Pirin palas,
İnsan mıyım yoksa kalas,
Yorgan döşek olsa atlas,
Erir içim yana yana…
Anahtarın gelse sesi,
Kuşku sarar dost herkesi,
Bilir çoğu neyin nesi,
Erir içim yana yana…
İnsanoğlu kemik deri,
Bekler onu çavuş eri,
Yaktı beni bir serseri,
Erir içim yana yana…
Cantekin’im; soldu gülüm,
Tatlı olur bazen ölüm,
Biter elbet bir gün zulüm,
Erir içim yana yana…
Kayıt Tarihi : 5.8.2006 16:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Pirin Palas, Adıyaman yatılı bölge okulu olarak yapılmıştı. 12 Eylül1980 darbesinde işkencehane olarak kullanıldı.Pirin yolundaydı. Onun için halk arasında adı PİRİN PALAS olarak geçiyordu. Şehrin dışındaydı.İşkence görenlerin sesini, yoldan geçenler duyabiliyordu. 12 Eylül darbesinde sağcı, solcu, dinci denen binlerce Adıyamanlı, buradan geçti. Her aileden 1 - 2 kişi buradan geçmiştir. Birbirini sevmeyenler, hasım olanlar, birbirlerini ihbar ederek, Pirin Palas'a düşürdüler. Siyasetle hiç ilgisi olmayan genç, ihtiyar, burada işkence gördü. 70 yaşında Adalet Partili bir köylüyü, anayasaya hayır diyecek diye ihbar etmişlerdi. O zavallı insanla 45 gün hücrede beraber kaldım. Beni de Kahta'dan ayrıldığımda, 8 yaşında olan bir çocuğun ifadesiyle almışlardı.Benden bir tek istedikleri vardı. Sağcı, solcu, dinci olan Kahtalıların ismini vermemdi. Hiç kimseyi suçlamadığım için, 45 gün Pirin Palas'ta kaldım. Sıkı yönetim mahkemesi hakimi, beraatımı verdi. Bu şiir ifademi yazmam için bana verdikleri kağıtlara yazdığım 12 şiirden biridir. Pantolonumun iç kısmından dışarı çıkarttım. Selamlar. Sevgiler.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!