Bir kadın oturacak yan masada
Yanmış yanlarını öpecek tırtıllar
Sen sadece hayat göreceksin orda.
Ademin kaburgasına yabancı bir lilith diyeceksin sessizce
Sonra kara kara düşüneceksin kendi bahtına
Gel azad et, sol kafesimde kırlangıç atışlı bir esir var diyeceksin içinden
Ama o, yerinden hiç kıpırdamayacak
Nasıl gideceksin yanına masumca?
Vakit, romantizmi boğan bir cani
Kalkarsa kaçışı maganda mermisi
Daha peşinden koşturmadan yere kapaklanan topal selamın,
Kahrına dua eden dilsiz yalnızlığın,
Yalnızlığnı kesemeyen kör bıçağın ve baktıkça battığın kör koyu karanlığın.
Gel çıkar,içimde unutulan bir yusuf inliyor diye bağıracaksın
Ama O, ellerini bile uzatmayacak
O kadın başını hiç kaldırmayacak bu mevsimde, umrunda olmayacak feribotu batan birkaç göçmen
ve sanki yüzünün çafrafları düzeltilmemiş bir kontes, donmuş ruhunu ısıtacak birkaç hayvan kürküyle.
Sonra birkaç gergedanın boynuzu için fetva verecek para babaları, tacir dolacak safari, kemer olacak kara mamba.
O kadın, bu çağın sorunlarını hiç düşünmeyecek.
Burnunda hortlamayacak callat kokular
Karşısında düşündükçe azalan bir sen olacaksın
Çoğalan, yalnızlığının hududunu çevreleyen dikenli teller.
Canın yanacak,
Çaresizliğin kanayacak,
Ağzın kana kana bir dost muhabbetine susayacak
Ama O, dönüp de bir kere bile sana bakmayacak.
Kayıt Tarihi : 9.12.2018 13:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!