YAMALI DÜ(N/Ş) LER PEŞİNDE
Hastane odasında zaman geçmez. Yelkovan ilerlemek için nazlanırken akrep yelkovanı umursamaz. Hareketsiz yatmak zorunda olduğunuz günlerde duvardaki hatta tavandaki çatlakları ezberler, hemşirelerin ayak seslerinden hangisi olduğunu tahmin etme oyunu oynarsınız kendi kendinize ya da sınırlı televizyon kanallarından dön dolaş aynı şarkıyı dinlersiniz. Özel odanın yalnızlığı içerisinde benim en sevdiğim oyun ise yamalı dünler peşinde koşmak oluyordu.
Akıyordu su
gösterip aynasında söğüt ağaçlarını.
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
of of offfffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffff söylenecek söz tükenmiş bende saygılarımla
Yaşamın enjeksiyonlu odalarındayım. Şimdi uyuyorum mevsimlerin düşsel kanatları altında. Şiirlerimdeki imzam, ruhumdaki davamdır…
Yaşamın girdaplarında bir gezinti, bize ait, bizi yansıtan, her olay başımıza gelebilir, sağlık da bizim için hastalık da, ama önemli olan hastalıkta kendini diri tutabilmek, hayata sımsıkı sarılabilmek.
Çok güzel dizeler yansımış kalemden, tebrikler Rengin hanım.
CAN ALICI VURGULAYIŞLARLA MUHTEŞEM BİR ÇALIŞMAYI PAYLAŞMIŞSINIZ
KUTLARIM EMEĞİ YÜREĞİ
SAYGILARIMLA
TAM PUAN
Ansıların gelip bazen hicran, bazende anlamalara oturduğu bir çalışma ve anlatım. Çocuk fazlı dünya ile yetişkin fazlı dünya kırılmaları bir iyi şekillenip Nazımın dizeleri ile boyutlandırılarak şair, şiir ve düz yazı coşma kucaklaşması uyumu verdirilen bir çalışma ortaya koymuş. Dünyayı bir başka algılar oluşun farklı iki duygu sarmalı, bakış indisi ile (açı ve kırılma noktası) taşmanın tezahürü. Güzel çalışmayı ve şairimizde kabaran anı duygu şekillenmesi paylaşımını teşekürlerimle saygılarım selamlar...
Irmak gibi akmış anlatım. Kutluyorum Rengin Hanıım. Saygı ve sevgilerimle.
Karmakarışık karaya dönük akım artık. Tıpkı günahsız ağaçların toprağa olan esaretleri gibi umutsuz ama dirençliyim. Sürekli yazmak, yazmak istiyor yamalı düşler peşinde topallayarak koşmaya çabalıyorum. Her tökezlediğimde tutunduğum minicik elin sıcaklığı ile ısınıp gülümsüyorum hayata. Düşlerimde gördüklerim bile artık şiirler ve nesirler oluyor. Uyanıp yazmadıkça şafağa unutuyorum. Uyutmayın beni diye yalvarıyorum tıpkı anneme bayramlık elbisemi mor dikmesi için yalvardığım gibi. Ama karşılaştığım hep aynı cevaptı “olmaz mor sana yakışmaz”. Şimdi çok yakışıyor değil mi anne?
Şiir ve yazdıklarınız... Yazdıklarınız ve şiir...
Zaten bahane arıyordum ağlamaya...
Ağlattınız... canınız sağ olsun...
Hayat yaşamaya değer mi acaba diye düşünüyorum çoğu zaman... Evet değer değerde acısız yaşanırsa değer...
Yüreğinizi paylaşıyorum... Bir parça hüznü almak belki eksiltmez yürekteki hüznü ama ben yine de bir parçasın alıp yüreğime koyuyorum....
Kaleminiz hiç susmasın... Hep yazın...
Ve o minicik eller hiç bırakmasın ellerinizi...
Duyguları böylesine içten yazan kalemi ve yazdıran yüreği kutluyorum.
Sevgilerimle
Ne kadar yamalı düşler desenizde bir o kadar hüzünlü bir o kadar güzel bir duygu sağanağı çıkarmış ortaya.Yüreğinize sağlık Rengin hanım saygılarımla ümüt güngör
Akıcı güzel bir anlatım,kutluyor,başarılarınızın devamını diliyorum..
Çok muhteşem bıktırmayan akıcı bir üslupta tat veren şiirsel bir anlatım!ayrıca hüzün'e boyandık sağol eline yüreğine ve emeğine sağlık selam ve sevgiler
GÜZEL BİR ÇALIŞMA TEBRİKLER...
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta