Yalvaç Otobüsleri A Şiiri - İbrahim Çelikli

İbrahim Çelikli
1151

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Yalvaç Otobüsleri A

Koca Çınar'ın yakınında Devlet Han Camiî
suratsız bir benzinci
adı üstünde Gavur Avni
bir şişe gazyağını konuşmadan tartar verirdi

meydan 'şe(hi) rler arası' otobüs terminali
küllükleri izmaritli
içerisi, rafları tozlu, koltukları eski
külüstür 'Yalvaç Otobüsleri'

akçarlı yaşlı kadınlar
çar altından ellerini göstermeden
burunlarını tutarlar
başkalarının o şansı yok öğürdü
önde birkaç kişilik ekabir takımı
yoz memleket kültürüyle öğünürdü
birbirlerine çanak tutarlardı

sevimsiz,
kirli sakallı, örme takkeli biri
'-bartaıs, bartaıs, barta'
'Ispartaya hemen kalkıyor' anlamında
soranlara '-sahat yarımda galkıyo'
insanları otobüste bekletirdi

sabırsızlananlara 'gelecekle va da
gelivesinle de gedelim'
kimsenin geleceği yoktur aslında
'-beş dakka daa bekleyelim
gelseler de, gelmeseler de gedelim

sahat tamda gakalım bizimo(ğ) lan'
kendince oyalardı bekleyenleri
işin aslı yolcular çaresizdi
'memleket sapa olunşa' derlerdi,

herkes bi köşeye domuşur
suratını asardı,
kimse kimseyle konuşmaz
boynunu büker susardı
bahtına küserdi
herkes içinden söverdi
istisnasız
kendince akıllı geçinmeye
yolcuları bekletmeye
devam ederdi
kirli sakallı suratsız,
sigara öksürüklü, örme takkeli
deynekçi
otobüste şoförün sevdiği havalar
şoför; havalı, ceberrut, kibirli,
asar, biçer, döver, söver, durur-kalkar
seven-sevmeyen var demez
çoluk-çocuk varmış farketmez
kimse içmese de o sigara içer
Allahın yeryüzü temsilcisi

bağrı açık, elleri direksiyonda, yönü arkada
ön taraftaki hoşgörülü yolculara
bagajdan fazla para almasının nedenlerini
eski ortaklarının geçimsizliklerini
kadın-kız varmış, lafını esirgemez
kanırta-kanırta söver
“-haksız mıyın abü” der

dedi-kodulara cevap vermesi gerekli
yetim kaldıklarında kardeşlerini
ne fedakarlıklarla adam ettiğini
küçük biraderinin faziletlerini

“-emmim-dayım hepsinden aldım payım
kıllarını bile gıpıratmadılar şert ossun
garsunnug etdim, lokanta aldım
mavınnig etdim, otopuscuyun”
heş birine etiyacım yok
hepiciğini satın alırın evelallah
Allah’dan isteycen boba! verir Allah”

cığara cığara üstüne tellenir
muhabbete gatılanlara zorla ikram edilir
milletvekilinin sözde hizmetlerini
hemen her konuda söylediklerini
bir bir anlatır,
öndekilere onaylattırır

kimsenin muhalefetine tahammül edilmez
muhabbet koyulaşsa da kimseye yol verilmez
“-evel Allah ikki sahatta Isbarta dayız”
beyaz yemenili şişman kadınlarda aynı dua
“-işallah gazasız-belasız Isbarta’ya varı(rı) z”

kazara geçilmeyegörmez mi, adama takar
canlar Allaha değil-ona emanet
rica-minnet, yalvar-yakar kim takar
kimi-kime şikayet
şöyle aynadan ters, ters bakar
olmadı kafa sallar

Eğirler’de durup dolu otobüse alır
duraktaki yolcuları
Kötürnek’te iniverip bagajları yerleştirir
Dörtyol’da Yakaköy’den koşuşturanlar beklenir
bilet, hatta bagaj paralarını alır,
arka kapıdan metazori bindirir
ayaktakileri öne doğru yanaştırır.
para üstünü gecirgetmeyi hüner sanır

kazara ufak-tefek biri
bagaj parası yüzünden öfkeliydi
“ayakta yolcu yasak değil mi”
demiş bulunmaz mı, haydiiii…
“-ulen sağa ne arkadaş,
depemin tasını attırma şindi
guca(ğı) nda mı oturdacan yau
yonusa adam depene mi çıkdı
otur-oturduğun yerde lök gibi”
…………
“-bu anasına satımın su yakmayoru”

o ufak-tefek adam “-kahrolasıca”
boyundan büyük işlere kalkmasaydı
eli üç devirli, başı çarlı, tombul ninelerin duaları
bütün yolculara yeterdi aslında
“gıçı yere yakın” kerameti kendinden menkul zavallı
bilmem neyi ispatlayacaktı
bir yandan şoför,
diğer yandan otobüs sahibi
yetmedi şoförün çıraklıktan gelme
-sonradan görme-genç kardeşi
arada bir de ön tarafta oturan
yalakalık yapmak zorunda olan birileri

yanıbaşında bir teskin edici de naçar,
sırtını sıvaşlayıp ufak-tefek adama
sen sanısın aslan
“-maksat şöfer sinirleşmesin abem,
zaten asabi biri”
……..
“-helbet sen haklısın bizimo(ğ) lan
Allah mafaza döker gor hepiciğmizi
Ümmet-i Müslümanın çoluk-çucu(ğu) var
Alla(hı) n aşgına sen susuvi”
…………….
“-Alla(hı) m sen goru Ya Rebbi
hepiciğimizi
Ümmet-i Müslimanı”

aşdılar a(ğı) zlarını-yumdular ğözlerini
“-senin grizden habarın vaa mı? ”
“-almayalım da vatandaş yolda mı gassın”
“-bunun önü bayram,
sen heş yolda-belde galmadın haralda”
“-bi tarafdan bayram öğü,
d(iğ) er tarafdan sevkiyet zamanı
hacıya ğetdi onca araba
ha vetandaş yolda-belde gamlasın dedik
suş mu işledik”

iki saat söylenip durdular
şoför, muavin ve otobüse ortaklar
bir de;
kraldan fazla kralcı olanlar
uzattıkça-uzatıp, şoförü doldurdu
kendince krala yağcılık yaptığını sananlar
“-Akmescit’den benzin alcağdım unutdurdu”

“-endirivecen hıyarı,
bi de sen beklede gör bakalım deycen
ö(ğ) ren bi Hanyayı-Gonyayı”
“-bak bakalım dünya kaş böcek”
“-adam şindi bi ğözel dayak yeycek”
şöferler unutdu yolu-yolcuları
yerden bitme adamda mangal gibi yürek
“-ülen gapba felek
şurda garı-gız, çoluk-çocuk
olmayacağıdı da görce(ği) din sen
en len aşşa deycen
endirecen
eline pinar dalından bi gızılcık zopası
bascan deyusun gıçına-gıçına”
şöfer sussa kardeşi devam ediyor
“-yermin-yememin”
gözünden manzarayı canlandıran
yalakalardan biri gülüyor
ötekilerde bu yalabığa hak veriyor
ama bu garsunnugdan gelen
hissedar şoförü
teskin etmiyor.

İbrahim Çelikli
Kayıt Tarihi : 11.1.2007 15:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hâlâ bir değişiklik yok!

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Çelikli