Sihirbaz
bir Cumartesi günü
bütün ortaokul ikibuçuk liraya
doldurulduk Çınar Sinemasına
idareci öğretmenlerimiz başımızda
gürültüye yetti sert bakışları
uzun saçlı genç bir soytarı
“Asrın Sihirbazı”
ağzıyla kuş tutuyor
aklınca bir sürü numara yapıyor
iki eliyle üç topu sırayla havada döndürüyor
çemberler birbirinin içine giriyor
şapkadan tavşan
balondan güvercin çıkarıyor,
“-babası imam olan biri var mı”
Kızılca İmamının oğlunu sahneye aldı
çocuğa bir kağıt gösterip
mikrofondan okuttu
“-maça altılı”
o kağıdı ters koyup
yüm desteyi fırlattı
bütün kağılar kapalı sadece
sadece maça altılı açıktı
görenlerin ağzı açık kaldı
ve alkış patladı
İmamoğlu, içiçine geçmiş iki silindir kutuyu
sahneye taşıdı
“-boş değil mi”
çocuk
“-hayır dolu” dedi
kulağına eğilip bir şeyler söyledi
tekrar sorduğunda
çocuk bu defa
“-boş” dedi
yetmedi tekrarlattı
“-kutu boş”
ne sihirdir ne keramet
el çabukluğu marifet
“hokus-pokus”
derken
kutudan çıkan
epey bir şekeri
seyircilere serpti
uzunca bir ipi bağlayıp
ikiye katlayarak kesti
düğümü elinde saklı
aklı sıra ipi ulamıştı
ispirto yanan kutuya
rengarenk çiçek açtırdı
asrın sihirbazlığı
ne menem şeymiş
meğer sihirbaz imamoğluna
“-bir çarparım sana
şeytan çarpmıştan beter olursun” demiş
Kayıt Tarihi : 24.8.2007 09:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
birileri olaya sadece bir eğlence diye baktılar sanırım birileri de kendilerince hayat dersi aldılar vatandaşın gözü nasıl boyanır, ya da nasıl korkutulur İmamoğlu'na sorun
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!