Demirci Bayram sabah erkenden,
akşamları geç vakte kadar,
yaz-kış demeden kor ateşin karşısında;
körükler, etrafa çıngılar saçılırdı
küçükken; şişireceğimiz sakızı
parmaklarımızla yaydığımız gibi
kor halindeki demiri yayardı
bir o vururdu, bir karşısındaki
saat saniyesi ritimli
tık, tuk, tık tuk
uzun maşasıyla kor-demiri tutardı
sonra tekrar ateşe koyarlar,
döğdükleri demiri
tekrar vurmaya başlarlardı büyük çekici
belli bir şekli alana kadar vurarak yuvarlatırlardı
ortaya tahranın sapı çıkardı
ağzı da çıktı mı,
hatıldaki kirli suya batırırlardı
“çeliğe su vermek” bu olmalı
tenekedeki kirli suya
bir-iki batırıp çıkardılar mı
ağzını eğelemeye,
törpülemeye başlarlardı
karşı duvarlar envayı çeşit Bayram armalı
bel, kürek, keser, orak, çapa, kazma, sacayağı,
örs, çekiç, üzengi, menteşe, reze, kargaburnu, pulluk kulağı,
düven takımları, hatta nal, tel dilli keçi,
boynuz dilli koyun çanı bile vardı
ayarlar, kaynaklar, pazarlık yapar,
müşterisini memnun uğurlar
kaldığı yerden işine başlardı
Kayıt Tarihi : 11.1.2007 15:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!