Çatısı sağlam, duvarları terk edilmiş bir evin içerisindeyim.
Her köşesinde anılar sarmaşık gibi sarmış kapıyı.
Duvarlardan içeri girdiğimde korkutucu bir yeşil ile karşı karşıyayım.
Oysa burasıydı benim evim, burada öptüm kokladım çocuklarımı,
Buradaydı evin annesi, hiç bitmeyecek bir sevginin sözde tükenmezdi nefesi.
Bu çatıydı benim sığındığım kalem,
Ve kalem ile yazdığım şiirlerin mekanıydı bu çatı ki totem.
Şimdi evin sahibi, hatta çatının
Bir fare ailesi..
Arsız mı arsızlar, korkularını yenmiş, evi savunmaya hazırlar.
Yalnızlık kelimesini bölmeyi sanırım bu gece başardım.
YAL-NIZ-LIK
Kolay bir bölme gibi görünüyor değil mi?
Değil…
Yal, kuru basit tatsız tuzsuz demek
Nız, İçine saplanan kor olup çıkaramadığın
Lık, onu yiyen içen, muhatap.
Yalnızlık….
Aslına akarsan
Bir tütsü
Kimi zaman,
Dualara karışan.
Çoğu zaman, yalpalayan.
Kayıt Tarihi : 27.10.2012 00:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir olduysa; zaten hikaye içinde olmalıdır. saygılarımla.
![Erol Dal](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/10/27/yalpa-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!