Bazı geceler hüzün demlerken
Yüreğimde,
Koyuyorum en içli şarkıları..
Kah Müzeyyen Senar kah Münir Nurettin
Bir tatlı huzur yayılıyor odama
Mihrabım diyerek yüz vuruyorum
Sevdiğim sana..
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
sen şimdi gidiyorsun ya
hiç gelmemişsin gibi
kuşlar da gidiyor seninle birlikte
su verdiğin
kelebekler sonra
deniz çekiliyor kıyılarımdan'..................Nazan YİNANÇ
Hüzzam makamının bam telinden, yürekleri dağlayan eşsiz bir şiir dinledim kaleminden. Emeğine sağlık değerli kardeşim. 10 puan, ant.
Şu dünyada insana verilebilecek en büyük ceza, onu yalnız bırakmaktır. Peki birileri bize ceza mı veriyor? Niçin yalnız kalıyoruz? Cevabı en etkili ve en gerçekçi bir şekilde şairimiz veriyor.
.............
'Gördüğü bir çift göze kanan
Sevdayı olmayan gönüllerde arayan..
Şimdi kime bu sitem
Har vurup savuran ey! gönül..' diyerek.
Çok güzel şarkılar eşlik etmiş şaire. ' Ben küskünüm feleğe...' şarkısıyla hüzün tavan yapmış ve de bunu oldukça başarılı anlatmış şair arkadaşımız.
Hepimiz, bir çok şarkıda kendimizi bulmuyor muyuz? Hadi ben de şarkılarla devam edeyim örneklemeye. Hangimiz hayatımızın her hangi bir evresinde, hem de bağıra bağıra eşlik etmemişizdir; ' Çoktan unuturum ben seni çoktan, ah bu şarkıların gözü kör olsun' şarkısına Zeki Müren'in? Yanı başımızda, yine şairimizin dediği gibi, ' Kadehler dolusu hüznümüzle'
Sizi ve oldukça yoğun katılımcı arkadaşlarımı kutluyorum Nehir Hanım. Biraz da karabiber ben bırakmazsam ayıp olur diye düşünüyorum izninizle.
Senden ayrı,
Alışıyorum yaşamaya kendimle.
Gündüzler güzel, anlamıyorum ya da,
Canım yanıyor en çok gecelerde.
Uyku tutmuyor,
İşkence oluyor,
Kahır doluyor,
Yalnızlık vuruyor gecelerime
elbet hiç bir şey aşkın yerini doldurmuyor.. ama şiirlerin en güzelide böyle yalnızken yazılıyor......kutlarım nehir hanım.. yüreğinize sağlık.. saygılar size..
Nasıl da teğet geçer yaşam
İlla ki baharında bir hayatın
Ne vakit ağzıma bir lokma atsam
Sana düşer aklım, elim, kalbim
Tabiat vazgeçer yeşermekten
Toprak yarıldığı zaman.... Sevgili Nehir ablacığımın yüreğine sağlık...
Hüzzam şarkılar ud’u inletirken
Hüzün tepeden tırnağa hücrelerimde
Yalnızlık vuruyor gecelerime…… tek kelimeyle mükemmeldi kutlarım Nehir ablacım sevgilerimle
Ne de ağırdır o geceler,nasıl sızlatır canevimizi,üşüyen yüreğimizi.Özgün,sade ve güzeldi,kutlarım Nehir Hanım.
Yeniden okumanın hazzını yaşattınız.çok içli ve değerli bir şiirdi tam puan +ant. Kutluyorum. Selam olsun.
Yeniden şiirde olmak haz verdi Kutluyorum. Selam ve Saygımla...++
Sevdanın şarkıyla ifadesini bulduğu şiir.
Keman teli inler hasretten
Kalem harflere dökülür kesretten
Gel de dinleme bu şarkıyı
Bu şiir ile ilgili 126 tane yorum bulunmakta