Hayatta hep inandıklarımı yaşadım tabi ki bedelini göze alarak..
İnadım sadece ve inanmak hayata bağlayan tek şey oldu, oysa ki ”BAĞLANMAYACAKSIN” hiçbir şeye. En başta bağlandığın terk eder seni.
Sonra oturur, uykusuz gecelere demirlemişken kalabalık ve koca bir şehirde, yalnızlığını şehrin sahte mutluluklarına kurban ederek, kelimelerin sihrine kapılıp inandığın, çocukluk umutlarının gerçekleşeceği masalı yazarsın.
Her masal bir şeyle başlar benimkisi de AŞK’ la. Aşk gibi bir şey işte. Herkesi heyecanlandıran, herkesin dilindeki moda şey.
Aşk ilk başta olur sanırız. Evet ilk başta bir şey vardır. İnandığımız içimizde büyüttüğümüz şey onu karşıdakine yükleriz. Sorma gereği his etmeyiz. Sonra onu büyütür, masallardaki prenses yada beyaz atlı prens yaparız. Sonra zaman geçer rutine biner her şey monotonlaşır. Monoton kalıcı olandır ve aşkı öldürür. Karşımızdakine kızarız, anlamdı, bilmedi diye. Kızmamak lazım o zaten hep aynıydı biz tutmaya çalıştık, perde indi ve gerçek ortaya çıktı. AŞK ÖLDÜ…
Oysa ki her şey yeni başlayacaktır, sevgi varsa, göze alıp yola çıkma vaktidir, az gidip, uz gitme zamanı. Onu tanıma olduğu gibi yaşama zamanı. Yeniden yenilenerek. Gerçeği bulmaya doğru giderken bedel vererek. Kendimizden geçip, sen ve beni bırakarak biz olma vakti.
Sonrasında nemi olacak, size bir sır.. AŞK olacak..
O yüzdendir ki hayatı yaşayanlar, tutunamayanlardır. Tutunduğunu sananlar, bir süre sonra aşkı, vicdanda değil cüzdanda yaşarlar. Unutulmasın ki yerin üstündekini yerin altına götüren yoktur.
Hayata yalnız geliriz, yalnız yaşarız ve yalnız ölürüz. Bir şeye tutunmadan. Aşk dediğimiz şey işte kaybetmenin adıdır. Buna kimse pek cesaret edemez. Ondandır ki aşk erişilemeyen, birlikte yaşanılamayandır. Şairin dediği gibi;
Aşk iki kişiliktir
Tek başına yaşanan ise ölümdür.
İşte bu kaybedenler kulübünde, tutunamayanların bolca olduğu bir hayatta ben inandığıma tutunuyorum. Bedellerini ödeyerek kaybettiklerim mi. Ben bir şey kaybetmedim ki kazandığını düşünen kaybedenlerin sorunu o.
Yalnızlığın paylaşıldığı,” biz” im olduğumuz güzel bir hayat elbette olacak bir gün. olmasa da en azından çabaladığımı bilerek hayatın değişmeyen tek gerçeğine, ölüme eyvallah.
Dışarda soğuk bir ocak akşamında rüzgarın kulağıma fısıldadığı;
“İnandığını yaşa, ve umudunu yitirme sana inananda çıkar elbet”
Yalnızlık adınsa Aşk silahındır. Elbette ölmek isteyen olur Aşkın mermisiyle…
29.01.2013 silivri 02:31
Bünyamin NesimoğluKayıt Tarihi : 15.4.2013 00:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!