Yalnızlık Senfonisi Şiiri - Messo Bedirxani

Messo Bedirxani
14

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yalnızlık Senfonisi

Bir sandalye bir masa önümde ve batmakta bir güneş, ordayım..
Ben kimim?
Söze nasıl dolambaçsız ve kuşkusuz başlanır iyimser olmak adına.. Şiir yazan her şair gülümsetmiyor,
buna yüzüne gülen suretler dahil
Soruyla başlar yüreğinin aydınlığı,
merakın ardında saklanır hakikat yolculuğu.. Bütün gemiler aynı limana yanaşıyor
Hepimiz aynı yolların treninde ayrı deryalar,her vagonun penceresi nasıl gören gözlerimiz,
uzuyorsun ve büyüyorsun bunun ismi fani bir soluk.. Hala henüz öğreniyorum birşeyleri yavaştan
doğum telaşım henüz kulvarını hüzne devrediyor,
biraz acele mi ettim acaba anlamaya başlamakla.
Karşımda duruyor ve masum değil,
dünya alabildiğince güzel ve çirkin aynı aynada.

Ben bu okyanusun neresinde yüzüyorum,?
yüzüm tarif eder mi beni?
alnımdaki çizgilerden yola çıkarsak;
ya çok fazla tebessüm ettim kahkahasız
ya da idrak ettim bucaksız yalnızlığımı.. İnip çıktığım kuyuların suları berrak
tadım var desem yok , arla umut arasında bir yerlerde kıvranmakta.. Aşka da çarptım bir müddet,rüyalar gördüm,bir müddet sabahı iple çektim kendime,.. sarsılarak kırıldı kalbimin camları... Uyandım irkildim yeni baştan Mecnun oldum,Tanrının gözleri üstümde
bu gün kaç günaha bulandı iç sesim... Öpün beni en iyileşmez yerlerimden sonra bir papatyanın kapatmadığı hiçbir yara yok dedi bir kadın
bir kadının süistmal edilmiş hislerinden korkarım, öpün onu yerime, ben nehirlere aşığım...
Ve sen henüz aşktan arınıyorsun Soraya
affet sana mesud satırlar saplayamıyorum böyle sıradan
kendi dilimde çağıramıyorum sesinin azizliğini... Bu masa devrilir birazdan
kendi derinliğimden mesulum herkes gibi,
güneş batar, köşesine çekiliyor gece...

Messo Bedirxani
Kayıt Tarihi : 23.3.2020 01:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ruha öğütler

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Messo Bedirxani