YaLNIzLIK SeNFOniSi Şiiri - Hasan Yaşar

...................................................Cem Altun’a,

.I.
AĞLA YALNIZLIĞIMA

arıyorum
çöplerin arasında
çöpçatanların aynasında
en beni
en güzelliğimi.
yanlış mı anladım
yoksa hayatı
nasıl kaybettim
öyle kendimi.
neredeyim?
ben neyim?
hüzün kaplıyor
giderek
gelerek
her yanımı.

son oyun bu
son karartma
bir neden arama
haydi gel
beni sen ağla
bari yaralarımı bağla.

.II.
ŞİMDİ DEĞİL

gülemiyorum
canım acıyor
zaten
gülmenin sırası değil
üstelik
yalnız gülenler
konuşuluyor kulislerde.

nefes alamıyorum
canım yanıyor
dört tarafım sarılı
ve sevdiklerim
kabuk tutmaz yaralı.

konuşamıyorum
acım azıyor
zaten konuşmak yasak
kendi kendine konuşana
gülüyorlar üstelik…

.III.

KAÇAMAMAKŞAMA

uykuda konuşanların
seyircisi artıyor durmadan
seyircisiz gösterilen
ve
oskara layık görülmeyen
sığınak filmlerini
izliyorum
yalancı kutudan.
kaçıp sonra akşama
aydınlanıyorum
karanlığa susarak..

uzaklaş benden
aydınlığımdan
kör topal penceremden
tutuşacaksın
kokuşacaksın
-balık baştan kokar-
u
zak
laş
benden.

neden.

kaçamamak
kelepçeler seni
karabasanıma.
kaç
uzaklaş benden.

biz değil miydik
uzak kırlarda
sigaraları ucu
ucuna ekleyip
sabaha varan
biz değil miydik
beyazıt doğuda
al şafakları beklerken
üp üşüyen.
biz değil miydik
denizi ölüde
herkes ölüyken
yakamozlarla
aşka boyanan
soyunan biz değil miydik
ovada
gök berraklığı gibi haklı savaşa.

peki
neyin nesi
bu sabah mahmurluğu.

bizim mi
bu eller?
bu sessiz
yabanıl eller.

kaç buradan yavaş yavaş
kaç buradan
kaçamak kaçamak

saklan
anılardan
benden ve diğer
değerlilerden.

-şam’a da kaçsan
seni bulur anılar
derler

aldırma: kaç!

kaç
saklan
sabah seni bulmadan.
kaç
görüldüğün yerde
sobeleneceksin yoksa…

-su uyur
düşman uyur
bekçiler bile
uyur
ama
anılar
hep gezer durur
diyecekler
desinler
aldırma: kaç!

anılar
gezer durur
ama
kovalamazlar.

kaç.
kaç tane kent var bak
anısız.

.IV.

ÜÇÜNCÜ KENT

iki kent var
görüyorum
ikisine
de usum kadar yakınım
birini seçmek üzereyken
bir gölge
boyayacak önümü
sen geleceksin
yanında Gürbüz Sanatçı
yanında bir şişe derdalan
ve uzak dostların selamı
gözlerimiz kararacak
ve anlatacaksın
bir bir geleceği
bana sormadan
eskiyi soracağız birbirimize
düşlerim uzayacak.

sonra
unut bunları diyeceksin
hesap
sa
baha
ra
kalacak
yürüyeceksin.
senin
seçtiğin kenti seçecek
uyanacağım sonra..
Ceyhan ırmağı kaldığı yerden
akacak
ve yalnız mutsuz bir adam
kendini
beyaz köpüklü
sulara bakarken
Esence’de
bulacak…