Uzak bir kente yağmurlar altında ağlayan bir adam
Kıvrak bir yılan gibi içine tohumlanmış kader
En görkemli zamanında göğün
Rüzgar karanlıklara düşürüyor yıldızları
Heybetli bir ateş yanıyor döşün içinde bilindik yerde
Sarmaşık güller alaz ateşinde baygın
Mor kıvılcımlar aydınlatıyor yalnızlığı
Bir siluet arıyor kızıllığın içinde
Her yerinde ağır yanık sızıları
Bir yıldırım düşüyor döşün orta yerine
Kanıyor yavaş yavaş
Ay ışığına küsmüş gecenin karanlığında yüzüyor
Hızla alçalan bulutlar karanlıkta, derdi ağır bir yalnızlık
Eflatuna çalan puslu sis kuşattı her yanı
Karanlık kuşattı denizi, gökyüzü ağlamaklı
Bulutlar ağlıyor, toprak balçık, yapraklarda küf kokusu
Su tozları yağıyor üstüne
Yalnızlık çakmak taşı gibi çakıyor içinde
Yalnızlık özgürlüğün içinde
Kayıt Tarihi : 3.1.2011 17:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikaye yok
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!