Bazen içimize akıttıklarımızı dışa vurmak zordur. Karşımızdaki insanların kendi kafasında kurduğu bir biz varız, bizi yaşamadan gördükleriyle ya da duyduklarıyla ve en sinir bozucu olan da, bizim yaşamımızın içinde olmadan, çektiğimiz sıkıntılardan, verdiğimiz yaşam mücadelelerinden haberleri dahi olmadan, bizi tanıdıklarını iddia etmeleri ve sadece bunlarla bizi yargılayıp sorgulamaları! Korkunç bir gruptur bunlar. Tek bir kişiyi dinleyerek, varsayımlar üreten insanlar, ne kadar yorucu ve anlamsız olduklarının farkında bile değiller. İşte bu duruma maruz kaldığında insan, diğerlerinden kendini uzaklaştırıp, yalnızlığı sevmeye başlıyor. Bu yüzden yeter artık diyerek terk etmeye başlıyor herkesi. Söylenen sözlerin yarattığı kırgınlığın telafisi olmuyor artık. Hiç bir şeyin "Yeniden" i olamıyor
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda