Yalnızlık... Git Artık...

Funda Gülseven
132

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yalnızlık... Git Artık...

Yorulmuştu genç kadın... Kendinden; kendi diye bilip yaşadığı, kendi diye tutunup sahip çıkmaya çabaladığı, kendi diye korkup kaçmaya çalıştığı bu hayattan yorulmuştu... Çok konuşmasının ardına gizlediği suskunluğundan; çevresindeki onca kişiye rağmen içinde yaşadığı yalnızlıktan yorulmuştu...

Yorulmuştu genç kadın... Kalabalığın ortasında dolu dizgin ve bir o kadar da boynu bükük yaşadığı yalnızlıktan yorulmuştu... Korkularından, kaygılarından, güvensizliklerinden yorulmuştu... Ya yine kaybedersem diye diye, bu kaybetme korkusuyla yeniden kaybedeceğini düşünmekten ve daha da korkmaktan yorulmuştu...

Yorulmuştu genç kadın... Düşünmekten, düşüncelerinde kaybolmaktan yorulmuştu... Düşüncelerden kaçabilmek için tutunduğu isyankar çırpınışlardan, umutlu çabalardan, sonra da umutlarının sarsılmasından yorulmuştu... Dünü bugünde yaşamaktan, bugünün yarını da etkileyeceğini düşünmekten, bu yüzden korkularda boğulmaktan yorulmuştu...

Yorulmuştu genç kadın... Hoş, o hep yorgundu zaten... Hep korkuluydu, hep güvensizdi... Ne zaman korkularını aşıp birilerine güvenecek olsa, sonrasında yediği darbelerden dolayı korku-güvensizlik girdabından çıkamamıştı hiç... O yüzdendi çok sesliliğine gizlediği sessizliği... O yüzdendi sevgi ve güven konusunda korkulu ve temkinli adımlar atışı... Bir yandan sarılırcasına tutunuşu, bir yandan korkularını haykırışı ve kendini açamayışı, aşamayışı o yüzdendi...

Yorulmuştu genç kadın... En yakın dostlarına bile yıllar yılı anlatamadıklarından, o anlatamadıklarından dolayı yaşadıklarından, anlatabildiği kişilerin bazılarından ise darbe yemekten yorulmuştu... Kendi içinde savaş vermekten, ve ancak savaşı tamamladıktan sonra yenilgilerini veya kazanmışlıklarını kısmi olarak paylaşmaktan yorulmuştu... Hoş, sevgisine, dostluğuna, varlığına mutlak surette güvenip tutunduğu; iyi kötü herşeyini, hatalarını doğrularını, günahlarını sevaplarını anı anına ve tümüyle anlatıp paylaştığı tek bir kişi olmuştu zaten... Ondan yediği darbeden sonra nasıl güvenebilirdi ki başka birine? Nasıl korkmadan tutunabilirdi? Nasıl açabilirdi kendini, özelini?

Yorulmuştu genç kadın... Aşksızlığa hapsolmaktan, aşka güvensizliğinden, aşktan kaçışından yorulmuştu... Aslında hep güvensizdi, hep korkup kaçardı; kaçmaktan yorulmuştu... Aşık olmaktan, bağlanmaktan sonra da kaybetmekten hep korkardı; bu korkulardan yorulmuştu... Hoş, aşkına, varlığına inanıp tutunduğu, bağlandığı, uğruna herşeyi göze alırım dediği tek bir adam olmuştu zaten... Ondan yediği darbeden sonra, yarı yolda bırakıldıktan sonra, hele ki o adam yıllar sonra karşısına çıkıp da saçma sapan Türk filmi senaryoları yazdıktan sonra nasıl güvenebilirdi ki başka birine? Nasıl alabilirdi özeline? Nasıl güvenebilirdi?

Yorulmuştu genç kadın... Kendinden yorulmuştu... Amansız korkularından, zamansız kaçışlarından yorulmuştu... Güvensizliklerinden yorulmuştu... Dünün etkilerini bugünde yaşamaktan ve yarına da taşıma korkusundan yorulmuştu...

Ve karar verdi genç kadın... Kendine ve hayatına girecek olan kişilere yeni şanslar vermeye karar verdi... Gerek dostluk, gerek aşk olsun bu şanslara ihtiyacı olduğunun bilinciyle, bundan sonra mümkün olduğunca korkularını ve güvensizliklerini dizginlemeye karar verdi... Alacağı olası darbeleri göze alarak umuda tutunmaya karar verdi...

Funda Gülseven
Kayıt Tarihi : 19.6.2008 16:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Kemal Yazan
    Kemal Yazan

    Bu cesur kararın için seni kutlamak lazım.Bir ömür yazmış kalemin,hayat dersi gibi olmuş.Çok beğenerek okudum.Tam puan+Antolojim.

    Cevap Yaz
  • Reşat Karabağ
    Reşat Karabağ

    Küçük ayrıntılar değil yorgunluğun nedeni. Bu yorgunluğu kaldırmak her babayiğidin hakkı değil. Tebrikler genç kadına, inşallah yeni şanslar yeni yorgunluklara neden olmaz. Bu öykünün devamında bunu da ifade etmek gerekir. Herhalde onuda okuma şansını bulacağız. Güzel çalışmadan dolayı kutluyorum. Reşat Karabağ

    Cevap Yaz
  • Ahmet Doğan
    Ahmet Doğan

    Merhabalar Funda Hanım: Çok değerli bir büyük,
    birmiletin kahramanı ve benim çok sevdiğim çok sevildiğine inandığım O yüce kişiye sormuşlar: Neden içiyorsun bu kadar? Alınan cevap: Yanlızlık
    ve beynimin vicudumdan hızlı çalışmasını engellemek olur.Demekki yanlızlığın boyutları bazen sınırsızlaşa biliyor.sizi kutluyor ve genç kadına sonsuz derman diliyorum.

    Cevap Yaz
  • Fatma Güven
    Fatma Güven

    İnsan olarak hepimiz bazen anlatılan çıkmazlara düşmüşüzdür...kendisi ile barışık olan ve güvenen insan karşısındakilerden zaten bir beklenti içine girmeden yaşamına devam eder....yazıda sık tekrarlamalara yer verilmeseydi sanırım daha çarpıcı bir yazı olacaktı....başarınızın devamını diliyor sevgilerimi gönderiyorum....Fatma GÜVEN

    Cevap Yaz
  • Bayram Kaya
    Bayram Kaya

    Değerli Yazar genç kadının yorulmalarını bir hayli yazmış. Ne yapalım yani saç baş mı yolalım derken, birden kadının karar vermesi ile çalışma bitiyor.

    Zaaf şurada bu yorulmalar kadının tutumunun çevreye bir yansımasından mı kaynaklanıyor, yoksa kadının tutumsuzluğunun çevreden dönüşümüydü?

    Veya; çevresinin tutumlarına kadının tepki koyuşumuydu, yoksa çevrenin ilkesizliği kadında bir reaksiyonel yorulma mı idi?

    Buradan nasıl bir sonuç çıkarmalıyız? Bu korku ve güzvensizliğin kaynağı belirtilmemiş ama korku ve güvensizliğe karar verilmiş. Şimdi bu bir elde mi oluyor?

    Yuvarlama yargı ve çıkarsamalardan bir duygu yaratılmaya çalışmış.

    Okuru düşündürüp yönlendirmeyen, ve okurun istidlaller çıkarmasına olanak vermeyen, vay be ne garip, talihsiz kadınmış dedirten, kendine şükreden, işlemlik olmayan bir çalışma olmuş.

    Saygı ve selamlarımla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Funda Gülseven