Biliyorum gelmeyeceğim
Bilinmez bir kış
Issız tren sesleri
Elimde bir tutam kaktüs gülleri
Yüzümde İzmir’in dokunaklı sevişmeleri
Gitmek kolay değildi
Ve yelkenli geminin meltemi
Gitmek kalmakla mükellefti
Geçmişten kalan hiçbir iz yok
Her şey ana mahkûm ilerlerken içimdeki ejder hükmedemeyecek kadar yalnız
Sanırım gelmeyeceğim
Yaşa tanık yok
Yüze tanık yok
Hükme tanık yok
Yaşam müebbet dokunaklı gibi
Ağzımda birkaç söz öbeği var
Damla damla damlayan parmaklarım arasında mavi simyacı
Bakışlarını göremeyecek kadar kör
Ve elimde telefon defteri
Biriktirdiklerimi topluyor gibiyim
Biriktirdiklerim deliyor ince bağırsağımı
Bir insan topluluğu içinde kendi penceresinden bakmaya çalışan olağanca çığlık
Kendimi tamamlıyor gibiyim
Kendimi biriktiriyor gibiyim
Kendimi uçurumdan sevgilimin kollarına bırakıyor gibi…
Umulmadık anda sevgilinin silahından çıkan kurşun güle döndü mü hiç?
Ya da bir arabesk vardiyasında hıçkıra hıçkıra ağladın mı?
İsmi yok
Tanımı yok
Bir hiç
Sadece bir hiç
Hiç olduğumu bana hatırlattığın gün çözdüm varlığımın hüzzam karanlığını.
Kayıt Tarihi : 26.3.2015 13:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!