Her içime çekişte İstanbul’u,biraz daha sen doluyor ciğerlerim.
Tek nefeste üflemeyi asla başaramadığım paraşüt çiçekleri gibi,
uçup gidemeyen sevdalarım, elimde kalıyor.
Kan ter içinde bir akşam üstü düşüyor şehre, son mevsim bahar.
Sarı fısıltılar duyuyorum, yapraklar kendi aralarında kaderlerini paylaşıyorlar.
Derken, yabancı bir rüzgarla göz göze geliyorum. Belli ki evinden çok uzak,
hasret türküleri dudağına ıslık olmuş,yorgunluğu yüzünden okunuyor.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman